En Sıcak Konular

DUA

12 Nisan 2010 17:00 tsi
DUA Halil Efendi oldukça dindar, çevrede sevilen bir kişi idi. Almanya’dan izine gelen Necmi’yi ve ailesini evine davet etmişti. Necmi eşini ve çocuklarını hasta olan babasının yanında bırakarak davet üzerine yola koyuldu.

DUA

«AKP’den uzaklaşanlar Allah’a yakınlaşırlar !»
 
Halil Efendi oldukça dindar, çevrede sevilen bir kişi idi.  Almanya’dan izine gelen Necmi’yi ve ailesini evine davet etmişti. Necmi eşini ve çocuklarını hasta olan babasının yanında bırakarak davet üzerine yola koyuldu. Kapının zilini çaldı.  Halil Efendi’nin hanımı kapıyı açtı. Zahide Hanım Necmi’yi görünce :  «Buyur … Buyur… Hoş geldin, sefalar getirdin Necmi Bey. Bizi ihya ettin. Şu an beyim ve komşularımız salonda namaz kılıyorlar…» dedi.
 
Necmi evin salonununa girdiği anda onlar dua etmeye başlamışlardı. O da onlara katılarak oturduğu yerde ellerini kaldırdı. Halil Efendi :
«AKP’den uzaklaşanlar Allah’a yakınlaşırlar... Ya Rab ülkemizi, devletimizin milli bütünlüğünü tartışılır hale getiren, yolsuzluğun, haksızlığın, adaletsizliğin ve zulmün odağı haline gelen, bizi huzursuzluklara gark eden  AKP yöneticilerini, AKP’li bakanları, AKP milletvekillerini, AKP’ye destek olan gazeteci ve yazarları, din adamlarını, bürokratları, AKP’ye oylarını veren insanları, sana haval ediyoruz, hepsini gerektiği şekilde cezalandır Allah’ım. Zor günleri yaşıyoruz... Üstelik sıkıntılarımız ve acılarımız görmezlikten geliniyor!  Olumsuzluklarını, haksızlıklarını ve  zulümlerini  toz pembe gibi göstermeye çalışıyorlar. Elazığ’da, Diyarbakır’da, Adıyaman’da, Tunceli’de, Van’da, Bingöl’de, Erzurum’da, Niğde’de, Konya’da, Edirne’de velhasıl yurdumuzun bir çok yerinde şu an açlıktan, yokluktan, hastalıktan ölenler var…Evlerine bir dilim ekmek dahi girmeyen vatandaşlarımızdan habersiz ve üllkemizi her gün 110 milyon dolar faiz ödemeye mahkûm eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Onlar devletimizin imkanlarını Kongo yollarında harcıyorlar… Giydikleri elbiselere, parmaklarındaki yüzüklere, çoğu Mercedes olan 87 bin 130 adet araçlara, keyifleri için kendilerine ayırdıkları bütçelere sen vakıfsın Allah’ım… Ya Rab, kahraman subaylarımıza esir düşmüş düşman muamelesi yaptıklarını duyuyoruz. Bunlar kötülükte, zulümde, adaletsizlikte çok ileriye gittiler…Bunların hallerini ve ahvallerini, milletimizden gizlediklerini ve sakladıklarını en iyi sen biliyorsun, ordumuza, yurdumuza kötülük yapanları, iftiracıları, onur kırıcıları, yaygaracıları, palavracıları, aldatıcıları sana haval ediyoruz, dualarımızı geri çevirme Ya Rab…
Dua oldukça uzun sürmüştü.  Namaz sonrası orada bulunanların hepsi Necmi’ye «hoş geldin» dediler.
Halil Efendi de : «Hoş geldin evlâdım... Geldiğini duydum. Hemen çocukları sizin eve gönderdim. Bugün bizim misafirimiz olsunlar, dedim. Niye hanımın, çocukların ve baban gelmediler?
Necmi : «Halil Amca, belki biliyorsundur... babam hasta! Epey sıkıntı çekti. Ağabeyim bir çok ödül almış, oldukça başarılı bir subaydı. Atatürk’ü seven, vatansever bir kişiydi. Bugünkü iktidar sahipleri ülkesini sevenleri ve kahramanları cezalandırma yolunda epey mesafe aldılar. Ağabeyime iftira ve tertiplerle terörist damgası vurarak tutukladılar. Yani, tarihi Ergenekon sözcüğünü terörle özdeşleştirerek bir örgüt ismiymiş gibi kullandılar. Bununla hem insanlarımızın zihinlerindeki tarih sevgisine hem de insanların onurlarına tecavüzde bulundular.
Halil Amca, ne iş yaptığımı daha önce söylemiştim… Almanya’da büyük bir gazetede hukuk danışmanı olarak çalışıyorum. Ünlü Alman yazarlar bana "ülkenizde cumhuriyet tehlikede! Atatürk’e ve Atatürk’ü sevenlere büyük saygısızlıklar yapılıyor… Adaletsizlikler dikkat çekici bir boyuta ulaştı. Bir hukukçu ve Türk olarak ne düşünüyorsunuz?" diye sordular.
Halil Efendi  :  «Pekiyi onların bu sorusuna sen nasıl bir cevap verdin?»
Necmi : «Türkiye’de AKP yanlısı bir kişinin kendilerinden olmayan bir kişiye  "Hangi asırda yaşamak istiyorsan oraya git. Dünyada artık milletlere ve milliyetçilere yer yok... dünya globalleşiyor aklını kullan, hislerini değil. Fazla söze gerek yok... akıllı ol!» şeklinde hitap ettiğini... Allah’la ilişkilerini kestiklerini ve kendilerini sadece çıkar için Müslüman gösterdiklerini,  bu kişilerin parayla dans ettiklerini, başka hiçbir ilâhî  ve  insanî gerçeği tanımadıklarını" söyledim. "Bunların makineleşen varlıklarında insanî değerler, insan sevgisi, vatanseverlik, kardeşlik, dayanışma, millet, bayrak ve vatan yer almamaktadır" dedim.
Üç yıldır hastalık nedeniyle ülkemize gelemiyordum… Annem ağabeyimin tutuklanmasına dayanamadı ve  kalp krizi  geçirerek öldü. Ben hasta halimle ancak cenazesine yetişebildim. Halil Amca, bana çok dokundu annemi görememek… Anama hastalığımı dahi üzülmesin diye söyleyememiştim. Ameliyat masasında "Ya Rab bana, anama kavuşma izni ver… Ne olursun ALLAH’ım benim, annemi bir defacık da olsa görmeden canımı alma"  diye dua ettim. Ama bir şeyler oldu, ağabeyim tutuklandı. Annem buna dayanamadı… Babam ise, hem Ağabeyimin, hem de annemin acılarıyla çıkmaza girdi. Vücudunun sol tarafı felç oldu. Kıbrıs gazisi ve emekli kurmay albay olan babamı, yani dev gibi adamı bugünkü ikidar bu hâle düşürdü. Doktorlar  vücudunun sol tarafına felç inmesine hiç iyi bakmıyorlar… Sana soruyorum bunlar Müslüman olsalardı, Allah ve Peygamber sevgisi taşısalardı bu şekilde ordumuzun değerli mensuplarına, vatanseverlere, kahramanlara ve ailelerine zulüm yapabilirler miydi? Bunlar aile ocağımıza ateş düşürdüler.»
 
Halil Efendi : Müslüman demek eliyle, aklıyla, diliyle, bedeniyle görevleriyle, sorumluluklarıyla canlılara zarar vermeyen kişi demektir. Bir Müslüman hiç bir zaman aşağılık kompleksine düşmez. Bak bunların durumlarına! Burunları havada, kendilerini padişah veya kral gibi göstermek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar! Ne işleri var Dolmabahçe Sarayı’nda? Tarihi ve tarihi eserleri kendi yerlerinde bırakmak yerine orada kendilerine çalışma ofisi açtılar ! Pekiyi neler oldu sonra ? Beşiktaş halkına hizmet veren Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi iptal ettirildi.  Otobüs durağı kaldırıldı.  Sadece Çankaya Köşküne 1 Ocak 2007 - 1 Temmuz 2008 tarihleri arasında harcanan para 33 milyon 939 bin 180 YTL... Ümraniye Dudullu'da, Sağmacılar bölgesi Hal-Otogar’da, Zonguldak-Ereğli’de, Giresun'da, Siyavuşpaşa Caddesi’nde, Denizli'nin Babadağ ilçesinde, Taraklı-Geyve’nin Kilhamamı mevkiinde, Şişli’de çöken yolların, bunların haricinde  yolları olmayan köylerin ve öğretmensiz okulların hesabını kim verecek? İngiliz gazeteleri AKP yöneticilerinin Osmanlıcılık oynadığını yazıyorlar ! Bunların  bütün azâlarından günah fışkırıyor… Ayaklarının biri yabancı ülkelerde, diğeri ise havada… Emperyalist ülkelerin güdümüne girerek, dışarıdan aldıkları talimatlarla, telkinlerle, baskılarla ülkemizde zulüm tezgâhları oluşturdular. İktidara gelmeleri de, bugünkü varlıkları da, yarınlar için ülkemizde kurgulayacakları da şaibeli bunların. Aldıkları  kararlar da, işledikleri suçlar da diğer halleri gibi kuşku uyandırmaktadır. Referandum yoluyla veya Anayasa değişikliğiyle milleti oyuna getirerek padişahlık rejiminin yollarını açmaya çalışıyorlar.  Belki biliyorsunuzdur,  bütün diktatörler referandum yoluyla hedeflerine ulaşmışlardır.  Yani millete hile ile, "bizi cezalandırın, bizi kullanın, bizi uyandırmayın,  bizi ortadan kaldırın" dedirtmek istiyorlar !
Haylaz bir çocuğun, elindeki sapanla fırlattığı taş, kuşun kanadını kırar… Aynı taş yoluna devam eder ve bir evin penceresinin camını kırarak içeri girer. Evdekilere korku verir ve evdeki bir kişinin başını yaralar.  Çocuk, haylazlık, sapan, taş, kuş, kanat, ev, pencere, cam, kırma, girme, korku, baş, yaralanma kelimeleri bir araya gelerek bir kaç eylemin varlığını bize gösteriyor. Çocuğun kimliği, çocuğun eline sapan tutuşturanlar, devlet, milli eğitim sistemi, işlediği suç, ciddi şekilde sorgulanmadığı için suçlar ve olaylar değişik kişilere sirayet ederek yayılıyor veya sürekli hâle geliyor.
Eğer konuyu sizin ailece yaşadıklarınızla ilgili olarak ele alırsak, kendi vatandaşlarını, kahramanlarını kendi partilerinin hedefi haline getirmeleri, iftira ve tertip yapmaları, suçlamaları, hukuk dışı, anayasaya aykırı tavırlar içinde bulunmaları sadece bir kişiyi etkilemiyor, onların ailelerinı, eş ve çocuklarını, annelerini, babalarını da tedirgin ediyor, hattâ ölümlerine de sebep oluyor. Halbuki haklarında mahkeme kararı olmayan hepsi suçsuzdurlar. Pekiyi suçlu kim? : Elbette suçsuz insanları, kahramanları hedef haline getiren, yıpratan, rezil esen, öldüren veya ölümlerine sebep olanlar yani AKP’li yöneticilerdir.

Necmi : Yazdığım bir şiiri size okumak istiyorum.

Edirne tarihim
İstanbul okulum
Niğde’li hemşehrim
Ankara huzurum
Urfa’lı dostum benim...
 
Diyarbakır’lı öğretmenim
Bitlis’li gözüm
Elazığ’lı aydınlık yüzüm
Siirt’li yüreğim
Adıyaman’lı özüm benim..
 
Urfa beşiğim
Maraş ışığım,
Konya güneşim
Denizli ahengim
İzmir kardeşliğim benim...
 
Bütün iller içimde birer bayrak
Kazanıldı her birisi canla savaşılarak
İsimlerimiz konuldu ezanlar okunarak
Bayrak bizim, vatan bizim
İstiklal Marşı bizim... din hepimizin...
 
Zahide Hanım usulca kapıyı açtı... «Necmi Bey, biraz önce komşunuz, babanızın durumunun ağırlaştığını ve sizi beklediğini, söyledi»
Necmi, apar topar oradan ayrıldı. Onun ardından misafirler de ayağa kalkarak gittiler.
Çok geçmeden Necmi’nin babasının öldüğü duyuldu.
Halil Efendi, Zahide Hanım’a : İslam kılıfı altında cinayet işleyenleri ve canilerle işbirliği yapanları yüce Allah’a haval ediyorum, dedi.
 
Van, 12.04.2010
 
 
 
Selam ve sevgilerimle.
 
Üzeyir Lokman ÇAYCI

Concepteur industriel - Architecte d'intérieur
İç Mimar – Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE

 
 
uzeyir.cayci@free.fr



Bu haber 1,315 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,309 µs