En Sıcak Konular

ATATÜRK VE ERMENİLER

9 Nisan 2010 11:37 tsi
ATATÜRK VE ERMENİLER Atatürk’ün Ermeni konusundaki sarih ve kesin fikirleri, işin özüne dair bilgisine ve cesaretine dayanıyor

Atatürk ve Ermeniler

Tayyip Bey’in ve elçisinin ABD’ye gideceği haberleri yarı istihza ile gazete ve televizyonlarda yer alınca, epeydir yazmak istediğim bu yazıyı kendi gündemime aldım.
Aslında, Tayyip Bey’in geri döneceği, daha gelirken belliydi ama nedense, yeniden kendini “van minut” heyecanlarına kaptıranlar oldu. Hani eşlerden biri bir şeye kızar veya kızmış gibi yapar, bavulunu kapıp annesinin evine gitmeye kalkar, evden çıkarken de “geri çağırsa”  diye dua eder ya, Tayyip Bey de ABD’den bir hışımla gelirken ve sonrası, “Ne zaman çağıracaklar”  diye bekliyordu herhalde.
İşte o sevinçle ve huzurlu gün geldi. Gidecekler. Atatürk olsaydı böyle bir durumda ne yapardı, diye düşündüm de Atatürk herhalde böyle bir durumun olmasına izin vermezdi.
“11 Subay, 11 Zabit”  adlı kitabımdan alıyorum:
“... Çukurova dolaylarında ve Doğu sınırımız dışındaki resmi ve resmi olmayan Ermeni göçlerinin dindaş ve ırkdaşlarımıza karşı yapılan ve cinayete varan saldırılar karşısında bile, ülkemizde yaşayan Ermenilerin her türlü saldırıdan korunmasını sağlamayı pek önemli bir insanlık görevi kabul ettik ve Anadolu’nun dış dünyayla ilişkisinin kesik olduğu bu günlerde Ermeni halkının esenliğinin korunması gerekliliğini bütün makamlara bildirdik. İşte, İstanbul’un yabancı güçlerce işgalinden bugüne kadar geçen acı günlerde hiçbir dış ülkenin fiilî korumasına erişemeyen Anadolu Ermenilerinden hiçbirinin, en küçük bir anlamda bile saldırıya uğramamış olması, bize her nedense cinayet yükleyen ve çağdaş duyarlılığı kendi tekelinde sanan ” entrikacı Avrupa “lıların yüzlerini kızartacak ve milletimizin yaratılışından sahibi bulunduğu insanlık törelerinin yücelik derecesini ispatlayacak çok önemli bir konudur.”  (24 Nisan 1920)
***
“Bir uydurma Ermeni kırımı meselesi ve bütün dünyayı aldatmak için yaratılan bu kin ve hırs ürünü propagandaların niteliği hakkında uygarlık ve insanlık dünyasının bir kere daha aydınlatılması ve bu suretle haksızlığa uğramış Türk milletinin iğrenç ve ahlaksızca bir suçlamadan arındırılması...”
***
“Sevr’de, Türk-Ermeni sınırının belirlenmesi, Amerika Cumhurbaşkanı Wilson’a bırakılmıştır. Wilson son sınır olarak Karadeniz kıyısında Giresun’un doğusundan başlayan, Erzincan’ın batı ve güneyinden Elmalı, Bitlis ve Van Gölü’nün güneyinden geçen ve birçok noktada 1. Dünya savaşındaki Türk-Rus cephesini izleyen bir hattı göstermiştir.
Mart 1921 teklifinde Milletler Cemiyeti (BM) bir Ermeni yurdu kurulması için Doğu illerinden Ermenistan’a bırakılacak toprakların belirlenmesi için bir kurul oluşturacak, Türkiye bu kurulun kararını kabul edecekti.”
Lozan da bu konu ortadan kaldırılmıştır.
***
 “Taşnaklar daha sonra da Kars ve Oltu bölgelerinde Gümrü anlaşmasının imzalanmasına kadar, cinayetlerini sürdürmüşlerdir.”
 “Milyonlarca Türk’ü, binlerce Ermeninin egemenliğine terk etmeye kalkışan Wilson projesi, yalnızca gülünçtür.”  (26 Şubat 1921)
***
“Ermeni sorunu denen ve Ermeni milletinin gerçek olmayan isteklerinden çok dünya kapitalistlerinin ekonomi yazarlarına göre çözülmek istenen sorun, Kars anlaşmasıyla en doğru biçimde çözüme ulaşmıştır.”  (1 Mart 1922)
 “Doğuda Trabzon’u, Güneyde Adana’yı içine alacak büyük Ermenistan’dan eser kalmamıştır.” (19 Ağustos 1924)
Bunlar, Meclis açış konuşmalarından ve Nutuk’tan alınmış açıklamalardır.
***
Atatürk’ün Ermeni konusundaki sarih ve kesin fikirleri, işin özüne dair bilgisine ve cesaretine dayanıyor. Dikkat edilirse BM başta olmak üzere, “halklar kendi kaderlerini kendileri tayin ederler” tuzak prensibinin sahibi Wilson ve elbette  “entrikacı Avrupalılar” nitelemesiyle sömürgecilerin eleştirilmesinden, hatta ithamından, bizden onlarca yıl önce yaşamış bu liderin büyüklüğüne bugünkülerin neden erişemedikleri, hatta yanından bile geçemedikleri, hatta bizi Sevr’e sürükleme gafletleri, çok iyi anlaşılıyor. Bir paragraf daha alıyorum:
“Ermenileri geri çekerek, Müslümanlar aleyhindeki zalimliğe son vereceklerini söyleyen Fransızların bu sefer Müslüman halkı katliam eyledikleri, son derece dikkat çekicidir.” (11 Ocak 1920)

Afet Ilgaz-Yeniçağ

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12768


 



Bu haber 928 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,942 µs