MİLLET YERİNE LİDER EGEMENLİĞİ

9 Nisan 2010 10:57 tsi
Milletvekili adayları halkın iradesi ile değil de, 'merkez yoklaması' denilen ucube sistemle, yani parti liderleri tarafından belirleniyor veya atanıyorsa, kayıtsız şartsız halk egemenliğinden söz edilebilir mi?

Millet yerine lider egemenliği

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı olsaydı... Ve 2007 seçimlerinden hemen sonra, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak, deseydik ki:
'Milletvekili seçimlerinin demokratik olabilmesi ve halk iradesinin tecelli edebilmesi için, milletvekili adaylarının da demokratik yöntemle ve halk tarafından belirlenmesi gerekir.
Oysa adaylar, 'merkez yoklaması' denilen sistemle, yani siyasi partilerin genel başkanları tarafından belirlenmektedir.
Bu da Anayasa'nın 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir' diyen 2.maddesine ve 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyen 6.maddesine aykırıdır.'
Anayasa Mahkemesi, sizce nasıl bir karar verirdi?
Seçimleri iptal eder miydi, etmez miydi?
*
CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz, seçimlerde uygulanan yüzde 10 barajının, yüzde 5'e indirilmesini önermiş.
Çok güzel...
Anayasa'nın 67/6 maddesi, 'Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir' diyor.
Bugün demokratik başka hiçbir ülkede olmayan yüzde 10'luk seçim barajı yüzünden, halkın en az yüzde 20'si Meclis'te temsil edilme imkanı bulamıyor.
Yönetimde istikrar ama, temsilde adalet de Anayasa'nın emri değil mi?
Yüzde 10'luk seçim barajı kaldırılmalı veya Ali Topuz'un önerdiği gibi düşürülmeli.
Hatta biz, yüzde 10'luk seçim barajının antidemokrat ağırlığını biraz olsun hafifletmek için, oy oranı yüzde 3 ve üstünde olan partilerin genel başkanlarının, aday oldukları seçim bölgesinden milletvekili seçilmiş sayılmalarını öneriyoruz.
Ancak, 'merkez yoklaması' denilen ve milletvekili adaylarının belirlenmesini parti liderinin iki dudağı arasına bırakan ucube sistemin, yüzde 10'luk seçim barajından daha antidemokratik olduğunu kabul etmek zorundayız.
Sayın Ali Topuz, yüzde 10'luk seçim barajının yüzde 5'e indirilmesini önerirken, 'merkez yoklaması' denilen ucube sistemden artık vazgeçilmesini ve milletvekili adaylarının belirlenmesinin 'önseçim'e dayandırılmasını da öneriyor ki asıl önemli olan budur.
*
Bugün Meclis'te AKP'nin 337, CHP'nin 97, MHP'nin 69, BDP'nin 20, DSP'nin 6, DP'nin 1, Türkiye Partisi'nin 1 milletvekili var. Bağımsız milletvekillerinin sayısı 11...
Bu milletvekilleri Meclis'e nasıl geldiler?
Halk tarafından seçilerek mi, yoksa Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli tarafından atanarak mı?
Bu milletvekilleri halka mı hesap verir, yoksa liderlerine mi?
Bu milletvekilleri halkı mı temsil ediyor, yoksa liderlerini mi?
Bu milletvekilleri halkın mı emrinde, yoksa liderlerinin mi?
Egemenlik kayıtsız şartsız milletinmiş...
Milletvekili adayları halkın iradesi ile değil de, 'merkez yoklaması' denilen ucube sistemle, yani parti liderleri tarafından belirleniyor veya atanıyorsa, kayıtsız şartsız halk egemenliğinden söz edilebilir mi?

Sırrı Yüksel Cebeci-TERCÜMAN

 

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=13

Bu haber 528 defa okundu.