En Sıcak Konular

AKP ÇIKMAZI

9 Nisan 2010 10:05 tsi
AKP ÇIKMAZI Kendilerinden olmayanlara veryansın etmek, çamur atmak, kulp takmak bu zihniyetle meziyet haline getirildi.

AKP çıkmazı

*AKP ile  bütçe açığı 2009’da 4 katrilyondan 19 katrilyona çıktı : Tam 4 kat artarak! Bu açık bankalardan karşılanıyor...

*12.05.2009 tarihinde yapılan açıklamalara göre Türkiye’de 8,5 milyon engelli var.  AKP yöneticileri 10 Temmuz 2008 tarihinde Niğde Cemil Meriç Görme Engelliler İlköğretim Okulu'nun kapatarak özürlülere olan ilgisizliklerini sergilediler.
 
Generallerimizi aşağılayan «yakalama kararı» gibi ifadelerle millî hassasiyetlerimizi hiçe sayan AKP yöneticileri kendilerini teşhir ediyorlar.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin manevi şahsiyeti aşağılanarak güzide generallerimize «yakalama kararı» çıkarıldığının ilân edildiği bir Türkiye’de AKP ile veya AKP’li yöneticilerle millî kimliğimizin, güvenliğimizin, demokrasimizin, millî egemenliğimizin bu zihniyetle ne hale düşürüldüğünü görüyoruz. Dünyaya teşhir edilerek yapılan bu aşağılama hareketleri affedilecek cinsten değil!  Bu zihniyetin «Millî  irade, demokrasi, demokrasiye bağlılık» söylemleri  veya «çocuklarımızın geleceğini sizlerle beraber şekillendireceğiz» vaatleri gördüklerimizle ve yaşadıklarımızla boşlukta kalıyor yani hiçbir anlam taşımıyor.  Ne dedilerse tersi sergileniyor, topluma  göründüklerinin aksinde insanlarımıza acılar yaşatıyorlar.
 
İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu :  «İnsanların özel hayatları şeref ve haysiyetleri yasalarla güvence altına alındığı halde, hukuksuzluk, ülkemizi küçük düşürme suçları işleniyor!»
 
Anayasa’nın 138. Maddesi : Mahkemelerin Bağımsızlığı
Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
 
AKP yandaşı gazeteler yazıyor, hedef gösteriyor, iftira ediyor AKP’yöneticilerinin ifadeleriyle hasım gördükleri insanlar için «özel mahkemeler» kuruluyor ve bu mahkemelerde vatanseverler yargılanıyor. Tacizi andıran baskı,  tutuklama, arama ve suçlama şekilleri AKP ile mahkemelerin bağımsızlığının ortadan kalktığını belgeliyor. Ayrıca sıkıyönetim olmadığı halde Tüm Türkiye’yi kapsayacak tutuklama, sorgulama yetkileriyle  İstanbul Silivri’de Sıkıyönetim kanunları uygulanıyor.
 
Sen zulüm yapana bak, zulme uğrayana değil...
İftira atanı incele, yalan yazanı sorgula!
 
Onur tahtaları kırılmış özlerinde
İnsanlık değerleri erimiş yüzlerinde.
 
Bakışlarına yüklenen karalara bak
Adalet duygusu asla girmedi yüreklerine...
 
Onlar için yapılan beddualar gökyüzüne yükseldi
Ak, semtlerine hiç uğramadı, güzellikler geriledi içlerinde.
 
AKP’liler dokunulmazlara değil, kendi geleceklerine dokunuyorlar
 
Dünya üzerinde işledikleri binlerce  suçlarıyla AKP yöneticilerinin benzeri bir iktidara rastlamak mümkün değil.  Kendi ordusuyla, kendi yargısıyla kavgalı  böyle bir anlayış veya görüntü  Avrupa ülkelerinin herhangi birinde var olsa yöneticiler ya intihar ederler, ya da istifa ederler. Sadece bu da değil, partilerinden uzaklaşır ve halkın içinde dolaşamazlar.
Oturduğu evin kirasının maaşından çok olmasından dolayı Fransa Maliye Bakanının istifa ettiğini duydunuz mu? (10.12.2005)                             
 
Kendilerinden olmayanlara veryansın etmek, çamur atmak, kulp takmak bu zihniyetle meziyet haline getirildi. «Dokunulmazlara dokunduk» derlerken hangi değerlere, nasıl ve  ne maksatla dokunduklarını veya neden aşağıladıklarını, bununla hangi dış güçlerin ekmeklerine yağ sürdüklerini düşünmemektedirler. 
 
*Anayasa`nın 5. Maddesi :
Devletin Temel Amaç ve Görevleri
Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

 
Tayyip Erdoğan, bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla 31 ayrı yer ve zamanda ABD'nin büyük Ortadoğu Projesine eşbaşkan olduğunu ve bu projede görev üstlendiğini itiraf etmiştir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesine dikkatinizi çekiyorum. 13 Eylül 2005 tarihinde ABD’nin Dış İlişkiler Konseyi (CFR) toplantında : «Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi içinde önemli bir rol oynuyoruz. Amerika’nın Ortadoğu’da oynayacağı önemli bir rol var. Onun bir parçasıyız ve şu anda onun dahilinde çalışıyoruz.» açıklamasının anayasa ihlali olmadığını veya ettikleri yeminlere uygun olduğunu söylemek mümkün mü?
 
Gazetelerde, televizyonlarda en çok konuşulan konulardan biri ABD’nin AKP eliyle ülkemizde turuncu devrim gerçekleştirmekte olduğuyla ilgilidir. Bu yurt dışında bazı tanınmış gazeteler ve  yazarlar tarafından da dile getirilmektedir. Emperyalist ülkeler ya savaşarak, ya iç müdahalelerde bulunarak, kültür ve yozlaştırma yollarıyla, ya da  özelleştirme veya yardım bahaneleriyle ülkeleri işgal etmektedir. Fakir bıraktıkları halka ellerinden sarkıttıkları dolarları göstererek bak bunu sana vereceğim, diye kendisine yönlendirmekte, dilediği noktaya getirdikten sonra onlara savaş açmakta veya terörist damgası vurarak yok etmektedirler. Irak’ta her gün öldürülenlerin de saf Irak vatandaşları olduğu duyarlı kesimlerce bilinmekte ve sık sık dile getirilmektedir.
AKP yönetimi, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmadıkları, aksine AKP’li olanlar, AKP’li olmayanlar diye ayırımcılık yaparak, ya da Amerikan çıkarlarına hizmet anlamına gelen eşgüdüm başkanlığına soyundukları,  bir çok kesimde zengin, dokunulmaz, imtiyazlı yandaşlar oluşturdukları  ortaya koyduklarıyla, icraatlarıyla, açılan davalarla belgelenmektedir. Yani AKP yöneticileri anayasal suç işlemektedirler.
 
Geriye veya çevreye bakarak AKP’yi yorumlamak
 
* Yoksul hastaları muayene eden 130 doktor hakkında soruşturma açıldı! Bu haber tıpkı halka ucuz ekmek yedirdiği, halkın suyunu halka beleş kullandırdığı için Dikili İlçesi Belediye Başkanı Osman Özgüven’e soruşturma açılması gibi bir şey!
Bu haberler  AKP döneminde insana nasıl bakıldığını resimliyor.
 
Tıp Fakültesi açmaktan bahsedenler mevcut doktorları memnun edebildiler mi?
 
AKP yöneticilerinin öğrencilere, doktorlara, eczacılara, işçilere, hastalara,  yaşlılara ve özürlülere reva gördükleri unutulmayacak...
 
Bugünlerde Erzurum’da bir tartışma yaşanıyor. Seçimler yaklaşırken AKP’li Sağlık Bakanı seçim bölgesi olan Erzurum’da halka üniversite vaadinde bulunuyor. Bu vaat mahalli bir gazetede yayınlanıyor. Şu an beş üniversiteden biri olan Erzurum Atatürk Üniversitesinde Yardımcı Doçentler dahil 1097 öğretim üyesinin olduğu,  54 yılda  1097 öğretim üyesine ancak ulaşıldığı, Asistanları, okutmanları da katarsanız  bu sayının 2235 olduğu dile getirilerek Recep Akdağ’ın yaptığı abartılı açıklamaya tepki gösteriyorlar. Pekiyi AKP’li bakan ne gibi vaatlerde bulundu? «Erzurum’da büyük bir üniversite kuracağız, 12.000 öğrenciyle de işe başlayacağız»
Bu açıklamayı halk nasıl yorumluyor?
«Yeni bir üniversite,  birinci sınıflarla  başlayacağına göre en az 12.000  öğrenci için 12 - 15 fakültenin aynı anda açılması demek. Yani 15 fakülte binası , bir o kadar laboratuarlar, sosyal tesisler, idari binalar gerek, bu öğrenci sayısı karşılığında. Bu üniversite için görevlendirilecek 1400 öğretim üyesi nereye sığacak, kimi okutacak ve bunlar nereden bulunacak?» Erzurumlunun tepkisi bunlarla sınırlı değil... AKP’lilerin ülkeyi, ekonomiyi, eğitimi, kurumlarımızı ne hale getirdiklerini bildikleri için : «Altı yılda bir Teknokent binasını bitiremeyen, Teknokent’i eşe dosta peşkeş çekenler bu üniversiteyi bu şehre zor açarlar!» diyorlar. «Ülkemizde bir öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı bu yıl itibariyle 30'dur» denilerek eğer 1400 öğretim üyesi görevlendirilecekse yeni kurulan üniversitenin 42.000 (kırk iki bin) öğrenciyle eğitime başlaması gerekecektir, tespitini yapıyorlar ve çelişkili ifadelere dikkatleri çekiyorlar. «Lâfla peynir gemisi yürümez» diyenler ve tepki gösterenler arasında öğretim görevlileri de var. Bu konular Palandöken gibi mahalli gazetelerde yer almaktadır.
 
Sağlık bakanının bilimsel bir dayanağa bağlı olmadan ya da ilim adamlarının görüşlerine başvurmadan konuştuğu ifade ediliyor.
Bugün gazetelerde yer alan « Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir, Konya, Kayseri ve Erzurum'da yeni devlet üniversiteleri kurulmasını öngören kanun tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu.» haberinde görüldüğü ismi geçen yedi il arasında Niğde’nin ismi geçmemektedir. 11 Ağustos 2009 tarihli Niğde Hamle Gazetesi’nde yer alan «AKP Niğde milletvekillerinin Tıp Fakültesi sevdamızdır, vazgeçmeyeceğiz» haberi gibi bütün Üniversite haberleriyle birlikte  AKP yöneticilerinin okuyanlara, üniversite mezunlarına  gösterdikleri tavırlar göz önüne getirilmelidir.  Sonra her biri psikolojik incelemeye tabi tutulmalıdır. Mezun olanlara iş imkanı sağlamadan hizmet diye ortaya atılan bu yeni Üniversite kurma gayretleri de AKP’nin gelecekte umutları kıracak girişimlerindendir. Kaldı ki, yer, öğretim görevlisi gibi bir çok sorun halledilmeden  kalitesiz bir eğitimin yollarını açma gibi bir çıkmaza insanlarımız sürüklenmektedir. Oğlunun dershane borcunu ödeyemeyen annenin hapsedilmesi, oğlunun intiharı gibi binlerce olay AKP yöneticilerinin takip ettikleri yolların yanlışlığını ortaya koymaktadır.  Niğde’de AKP milletvekillerinin Tıp Fakültesi sevdamız diyerek açtıkları kampanyada hayırsever aramaları da başka bir soruyu gündeme getirmektedir : «AKP ülkemizde satılmadık kurum bırakmadı. Bunlardan aldıkları paralara ne  oldu?» diye sormak zorundayız.
 
900 köyü olan Ankara’nın 700’ünün okulu kapalı! Bayındır köyü Ankara’nın orta çağdan kalmış köyü gibi... İçme suyu yok!

Türkiye’de 10372 caminin imamı yok! Ama AKP’li yöneticilerin  hastanelere müdür olarak imamları atadıklarını duyduk.
 
Millî Eğitim Bakanlığının yaptığı açıklamalara göre Niğde Üniversitesi’nde  Profesör sayısı  21 (18 erkek, 3 bayan), 20  doçent (17 erkek, 3 bayan), 141 yardımcı doçent (123 erkek, 18 bayan), 158 öğretim görevlisi (109 erkek, 49 bayan), 33 okutman (24 erkek, 9 bayan)
Niğde, nüfus :  331.677
 
* Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde  Profesör sayısı  217 (197 erkek, 20 bayan), 220 doçent (184 erkek, 36 bayan),  490 yardımcı doçent (458 erkek, 32 bayan), 123 öğretim görevlisi (100 erkek, 23 bayan), 154 okutman (112 erkek, 42 bayan)
Erzurum, nüfus :   848.201
 
Bu rakamlar üniversiteleşme açısından Niğde’nin ne kadar gerilerde kaldığını göstermektedir. Pekiyi AKP yöneticileri  8 yıl iktidarları boyunca Niğde için ne yaptılar? Cevabını vereyim : Koskoca bir hiç! 
 
Duyarlı AKP milletvekillerini gelecekte sorumlu duruma düşmemeleri için şimdiden uyarıyoruz. Yapılan haksızlıklar, anayasa ihlalleri karşısında suskun kalmak vatanseverlikle ifade edilemez.
 
Paris, 07.04.2010
 
Selam ve sevgilerimle.
 
Üzeyir Lokman ÇAYCI

Concepteur industriel - Architecte d'intérieur
İç Mimar – Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE
 
 
uzeyir.cayci@free.fr



Bu haber 1,707 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,121 µs