HÜKÜMET KİMDEN YANA?

8 Nisan 2010 21:03 tsi
İnsanlar kendi topraklarında işçi durumuna düşeceklerdir.Tıpkı, süpermarket ve AVM'lere yenik düşen bakkallar gibi!

Hükümet kimden yana

Geçenlerde yazmıştım. Bursa'nın Yenişehir ilçesinde, yabancı sermayeli bir bankanın, icra ve haciz ile karşı karşıya bırakmadığı, hemen hiçbir hane kalmamıştı.

Türlü vaatlerle ve yaldızlı, aldatıcı reklamlarla üreticiyi kandıran ve kredi borçlusu haline getiren bu banka, daha sonra, borcunu ödeyemeyen üretici ve çiftçiyi perişan etmiş, neyi var neyi yoksa icralık hale getirmişti.

Bahsettiğim bankanın yaptığı reklamlardan dolayı, tarım sektörüne özel bir önem(!) verdiğini, o sektörle özel olarak ilgilendiğini biliyorduk ama doğrusu bu kadarını tahmin edememiştik.

Şimdi değişik vesilerle öğrendik ki, bu mağduriyet, sadece bahse konu ilçemiz ve köylerimiz ile sınırlı değilmiş.

Ülkemizin değişik birçok bölgesinde üretici ve çiftçiler, özellikle bu bankanın, kıskacı altına girmişlerdir.

Birkaç hafta önce, bir konferans için bulunduğum Gazipaşa ilçesinde ve daha sonrasında da Sakarya ilimizde, bu durumdan bahsederken, dinleyiciler dediler ki "Bizim burası da aynı durumda, hatta daha kötüyüz, o banka, bizim buradaki üretici, köylü ve çiftçiyi de perişan etti."

Ve eklediler: "Bunlar tefeciden de insafsız ama milletin başka çaresi yok!"

Şimdi burada ismini zikretmeyeceğim. Ama o bankanın, hangisi olduğunu tarım sektörünü ile ilgilenenler, üretici, çiftçi, köylü çok iyi bilmektedir.

Zaten ben konuşmalarım esnasında, bir banka der demez, dinleyenler, filanca banka diye ismini söyleyiveriyorlardı.

Anlaşılmaktadır ki, ortada çok büyük bir mağduriyet vardır. Hatta biraz da kötü niyet kokusu vardır, bu işte!

Bankanın niyeti, biraz da, kredilerin geri dönüşünü sağlamak değil, tam tersine geri dönüşü zor kredilerle, insanları borçlandırıp, ülkemizde, verimli tarım arazileri üzerinde mülkiyet elde etmek ve mülkiyetin yabancı sermayenin isteği doğrultusunda el değiştirmesini sağlamaktır.

Nitekim de öyle olmaktadır.

Geçenlerde, bu bankanın tepe yöneticisinin, basına yansıyan açıklaması da, aslında bu kötü niyeti, açıkça göstermektedir.

Evet, kendilerinin tarım sektöründe bir numara olduklarını, 230 bin civarında çiftçi ailesiyle birlikte çalıştıklarını, çiftçilere yönelik olarak 104 ayrı çeşit ürün(!) sunduklarını, manavdaki sebze ve meyveden çok sayıda, çiftçiye ve üreticiye dönük kredi çeşitleri olduğunu ifade eden bu yöneticinin beyanları ilk bakışta masumane gibi gözükmektedir.

Ama bunun bir de öbür yüzü vardır. Ki, o da şudur!

Yine denmektedir ki "Artık eklemlenme yoluyla, bankamız sayesinde, tarım arazileri daha verimli bir şekilde kullanılacaktır!"

Bunun manası da şudur: Artık, ufak tefek çiftçinin bir şey yapma imkanı yoktur. Bizlerin sayesinde, büyükler daha çok mülkiyet elde edecek, üretici de, onun yanında işçi olarak çalışmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.

Kısacası insanlar kendi topraklarında işçi durumuna düşeceklerdir.

Tıpkı, süpermarket ve AVM'lere yenik düşen bakkallar gibi!

Ne diyordu, geçenlerde, Başbakanımız?

"Türkiye değişiyor. Gerçekler ortada. Onlar da, artık bu gerçeği görecekler. Ne yapacaklar? Çözümü, kendi aralarında birleşme suretiyle aşacaklar.

Belki marketler, belki süpermarketler halinde bunu böyle aşmanın gayreti içinde olacaklar. Artık eskiden olduğu gibi sokak aralarındaki bakkal dükkanı olayı. Hayatın gerçeği bu!

Yani onlara, gösterilen yol da, aynıydı.

Peki, şimdi, tekrar soralım! Üreticinin emeğine göz dikmiş yabancı sermayenin, ülkemiz insanına bakış açısı ya da zihniyeti ile başbakanın, bu konudaki bakış açısı arasında bir fark var mıdır?

Uygulamalar fark olmadığını düşündürmektedir. İkisinde de, büyük sermayeden yana bir tavır vardır!

Küçükler ne olursa olsun, yaşasın büyükler, yaşasın sermaye!

Gazipaşa' daki "Sabahtan beri çilek toplattım, toplanan çilek işçi ücretini bile karşılamadı" diyen ya da Doğankent'teki "Buğdayı dört sene önce 450'ye satmıştım, bu sene 380'e zor sattım" diyen üreticiler, bankaya mecbur olabilirler!

Ancak sosyal adaleti sağlamakla vazifeli olması gereken bir hükümetin, bu mecburiyeti artıran yanlış ve sermaye yanlısı politikalarını tasvip etmemiz mümkün değildir.

Kazım Arslan-Milli Gazete

Kaynak: MİLLİ GAZETE,http://www.milligazete.com.tr/makale/hukumet-kimden-yana-158778.htm

 

Bu haber 534 defa okundu.