EN MASUMU RIJKAARD

7 Nisan 2010 11:06 tsi
Galatasaray'da çöküşün nedeni Rijkaard değil; O'nun altında ezilenler adresi şaşırtarak kafaları karıştırıyor

En masumu Holladalı

Galatasaray'da çöküşün nedeni Rijkaard değil; O'nun altında ezilenler adresi şaşırtarak kafaları karıştırıyor

*Rijkaard kamp yapmıyor, çünkü o bir Avrupalı. Doğrusu da bu... Evli baklı adamı kampa alacaksın da ne olacak

*Rijkaard kamp yapmıyor, çünkü o bir Avrupalı. Doğrusu da bu... Evli baklı adamı kampa alacaksın da ne olacak

*Ayrıca ortaya atılan isimler asla Rijkaard'ın yerini dolduramaz. Çünkü kariyerinin altında ezilen hocayı asla takmaz

Polat ve ekibi, zor günlerde ellerini taşın altına soktular ve ekonomik alanda önemli projeleri başlatıp bir kısmını başarıyla tamamladılar. Ancak futbol da gelinen durum itibariyle aynı başarının yakalandığını söylemek zor. Oysa ki, G.Saray tarihindeki en iyi 2. kadrosuna sahip ama başarı yok. Nedeni gayet basit. Rijkaard kendi ülke kültürü içinde sistemin var olduğu ve bu sistem içinde yoğrulup iş ahlakı, iş terbiyesi ve saygıyla bugünlere gelmiş bir kişi.

YETENEKLİ OYUNCU ŞART

Oysa ki bizde futbol kültürü ve ekolü olmadığı için futbolumuz sadece şova dayalı. Ayrıca, Türk futbolcusu sistemden uzak ve bireysel yeteneğini ön planda tutan yapıya sahip. Rijkaard'ın sisteminde başarılı olabilmesi için, hem çalışkan hem yetenekli oyuncular bulmak zorunda...

Aslında G.Saray'daki değişimin birinci boyutu Rijkaard'dır. Galatasaray; çağdaş futbol oynatmak amacıyla Barcelona'da başarılı olmuş, dünya çapında bir hocayı takımın başına getirerek herkesten alkış almış ama bazı futbol fukarası kalemşorların hedefi olmuştur. Kulübün üzerinden prim yapmak isteyen bu ulemalar gerçekleri bile bile taşlamaya başlamışlardır. Bunların arasında gazeteciler olduğu gibi G.Saray'ın ekmeğini yemiş futbolcu eskileri de vardır. Amaç bu yönetimi yıpratıp yandaş medyayla bir yerlere gelebilmektir. Dikkat edin; onların yorumları hep Galatasaray’ın altını oymak amacını taşımaktadır.

İŞİN KOLAYINA KAÇIYORLAR

Avrupalı boş yere hiç kimseye itibar etmez. Rijkaard, onların gözünde önde gelen isimlerden biri. Ondan harikalar bekleyenler bence ya fikir yoksunları ya da reyting kazanmak için ona bağırmayı uygun görüyorlar. Türk futbolunda sistem ve ekolün oluşturulamaması nedeniyle faturayı doğrudan Rijkaard'a çıkartmak işin kolayına kaçmaktan başka bir şey değildir.

RİJKAARD FOSMUŞ!

Sizler değil misiniz Rijkaard’ın, Türkiye'ye gelmesi 21. yüzyılın futbol olayıdır diyen? Hayatlarında topa ayak vurmamış, hiç bir kulüpte yöneticilik deneyimi yaşamamış, hatta hepsinden önemlisi esas işi gazetecilikten başka meslekler olan futbol ulemaları, şimdi G.Saray'a hoca tayin ediyorlar. Abdullah Avcı'dan Hikmet Karaman'a akıllarına kim geliyorsa atıp tutuyorlar. Türkiye'de üç büyükleri çalıştırabilecek kariyere sahip sadece 2 hoca var. Deniz ve Terim... Düşünün ki, yılda 3 milyon Euro alan, kariyerini Premier Lig'de yapmış veya dünyanın en üst düzey milli takımlarında oynayan futbolcu topluluğunun başına Abdullah Avcı'yı getirdiniz. En fazla 8 hafta kalır. Sahadaki futbolcu dönüp kulübeye bakınca kendisini yönetecek adamın kendisinden daha üstün meziyetleri ve kariyeri olduğunu bildiği sürece inancını yitirmez, aldığı talimata uymak zorunda hisseder. Gerisi boş laf...

YÖNETİMSEL HATALAR

1-Forvette gole dönük çok adam var ama orta alandan topla çabuk çıkacak ve ileri uçtakilere servis yapacak futbolcu eksiği var.

2-Ara transferde Neill, Jo ve Santos alındı. Neill tam isabet, Jo ve Santos da ileri dönük iyi transferler. Keşke bunların yerine savaşçı bir orta saha alınıp top dağıtımında Elano yalnız kalmasaydı. Hal böyle olunca Galatasaray’ın forvetindeki Keita, Elano, Baros, Jo, Santos, Arda müthiş 6'lı. Ancak bunların arasından rakibi orta sahada bozacak, savunmaya yardım edecek adam eksiği doğdu. Onun için de Rijkaard her seferinde Mehmet Topal, Mustafa Sarp, Barış ve Ayhan’dan ikisini oynatmak durumunda kalınca Galatasaray forvetlerinden topu iyi kullanan iki kişi kenarda oturdu.

3-Rijkaard bu duruma çare olamadı.Çünkü, Rijkaard’ın oynatmak istediği futbol çabuk ve rakibe basan bir oyun tarzı. Galatasaray saydığım eksiklerden ötürü bu işi zor yapamıyor, o zaman da herkes Rijkaard’a kızıyor...

MERAK EDİLENLER

Rijkaard kamp yapmıyor, çünkü o bir Avrupalı. Futbolcusunu baskı altına almadan hocalık yapıyor. Evli barklı, adamı kampa alacaksın da ne olacak?

Bekar olanlar da mesleklerine saygılı olacak ve özgür yaşayacak. Oysa bizim toplum hep yasaklarla yönetildiği için bunları anlamaz ve başında otorite kuran insan ister. Ama Rijkaard’ı getiriyorsan onun prensiplerine uyacaksın.

Son söz: Aslında reçete son de rece basit... Şov yapmayı bırakıp gerçek bir yapılanma yolunu seçmeli G.Saray... Jo’ya, Elano’ya, Keita’ya, Leo Franco’ya, Kewell’a harcadığı paranın yarısını Türk oyunculara yatıracaksın. Etrafına pahalı değil ama işe gören, Türkiye şartlarına uygun ve başarıya aç yabancı-ları koyacaksın. Hepsi bu kadar.

Florya iddiaları!

* Yeni sezon hazırlık kampında Arda'nın kaptanlığı açıklandığında ilk şoku takımın abileri yaşadı. Huzursuzluk çıktı. Emre Aşık, Servet ve Ayhan, Arda Turan'ın kaptanlığını sindiremediler.

* Sezon başı yapılan transferler gecikti. Kampa yetişmeyen sakatlanan oyuncular teknik ekibi zora soktu.

* Kongre öncesi, kiralanan futbolcuların seçim yatırımı söylentileri, Başkanh Adnan Polat ve ekibini huzursuz etti.

* Yapılan transferlerin hep sorunlu futbolculardan olması iddiası, boş geçmedi. Keita'nın Lyon maçlarındaki disipsizliğine, Jo da eşlik etti.

* Kamp problemi gündemden düşmedi. Haldun Üstünel defalarca Rijkaard ile konuşmasına rağmen hocayı ikna edememiş sonunda başkan devreye girince Sivas maçı için 2 gün önceden futbolcular kampa alındı.

* Rijkaard, bir türlü 4-3-3 sistemi oturtamadı. Sakatlıklar ve cezalılar da eklenince Hollandalı teknik adam her maça ayrı bir kadro ile çıkmak zorunda kaldı. Rijkaard'ın bir türlü takım üzerinde oterite kuramamasının yanında Milan'a gideceği söylentileri de çöküşü hızlandırdı.

Topal'ın burnunda kırık tesbit edildi

Sivasspor'la berabere kalarak şampiyonluk yolunda büyük yara alan G.Saray'a bir şok da Mehmet Topal'dan geldi. Sivasspor maçında yüzüne darbe alan Topal'a yapılan ayrıntılı tetkiklerde, oyuncunun burnunda kırık tesbit edildi. Milli oyuncunun iki gün dinlendikten sonra maske ile antrenmana çıkabileceği öğrenildi.

Moralsiz çalıştılar

Galatasaray, Sivasspor maçının yorğunluğunu üstünden atmadan, ayağının tozuyla Diyarbakırspor maçı için start aldılar. Sivasspor karşısında ilk 11'de görev verilen oyuncuların, sahada ve salonda yenileme çalışmalarının ardından sağlık merkezinde yapılan terapi seanslarıyla maç ertesi programlarını tamamladıkları bildirilirken, diğer futbolcuların antrenmanın ana bölümünde teknik çalışmalar yaptıkları ifade edildi.

Ali GÜREL-Tercüman

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/haber.asp?id=97393&baslik=En masumu Holladalı&katid=5

 

Bu haber 735 defa okundu.