En Sıcak Konular

DOLMA KALEMLERİ OKUYALIM MI?

6 Nisan 2010 20:12 tsi
DOLMA KALEMLERİ OKUYALIM MI? Bizim gibi yaşamayan, bizim gibi düşünmeyen, bizi ötekileştiren; kalemleri kiralık, akıl ve vicdânları ipotekli, kocaman kocaman sıfatlı adamları okuyalım mı?

Dolma kalemleri okuyalım mı?

Bizim gibi yaşamayan, bizim gibi düşünmeyen, bizi ötekileştiren; kalemleri kiralık, akıl ve vicdânları ipotekli, kocaman kocaman sıfatlı adamları okuyalım mı?
Okumazsak, kimin bizi okuduğunu nereden anlayabiliriz ki? Bize verilen selâmı duymazsak, selâm almak farzını yerine getiremeyiz ki! Bize edilen hakâretleri, küfürleri, iftirâları duymazsak, “Sükût ikrârdandır” hükmüne muhatap olmaz mıyız?
Sonu “0” ve “5”le biten senelerde; gazete sahipleri, sorumlu kişileri, köşe yazarları mal beyânında bulunuyorlarmış! Yasa gereğiymiş! Daha önce de duymuştum! Duyduğumda da; “Kime ne kardeşim?” diye tepki vermiştim! Gene tepkiliyim!
Parayla îmanın kimde olduğunu, Allah bilir! Îmanın kefîli elbette sâdece Allah! Parayı saklamak ise edep gereği, adap gereği. Biraz da; “Paralı erkekle, güzel kadının hasmı çok olur” tecrûbesi gereği para saklanır galiba!..
Gazetemizden başka gazeteleri de “Okuyalım mı?”; duymak istediklerimizi söyleyen kalemlerden başkalarını da “Okuyalım mı?” dan, nerelere geldik!
Okuyalım dostlar! İnâdına okuyalım.
Okuyalım ki; kimin, kime, ne dediğini bilelim! Okuyalım ki samîmi sevgi adamlarının, milleti düşünmekten kendilerine gün ayıramayan aptal(!)ların, mal beyânı istenen fukara gönül zenginlerinin; bir eli yağda bir eli balda, mevsime ve doğal şartlara göre yazlık/kışlıkları, dünyalıkları olan; iktidara yakınlıkları, yağcılıkları, kalemle fedâilikleri sâyesinde resmî uçaktan inmeyen, karayolunda mîdeleri bulanan nâzenînlerin sahte dünyâlarına ne kadar yabancı olduklarını öğrenelim!
Kalemse kalem, kâğıtsa kâğıt; kalemden kâğıda düşen sözse söz!.. Her topal atın, kör bir alıcısı varsa hangi kalemden, hangi kâğıda, hangi kâğıttan hangi gazeteye düşerse düşsün sözlerin de alıcıları var! Yâni her yazanın okuyanı var! Gazetelerin büyüklüğü, adına tiraj denilen basım sayısıyla ölçülüyormuş! Yalanın dik-âlâsı! Büyük gazete ünvanlı, çok basılan gazeteler, tâli gazeteler çıkarırlar! Kendilerini çuval, o tâli gazeteyi de ağız ederler! Kendi söylentilerini, o tâli ağızdan söyletirler! Sonra da söylettikleri söylentilerini, bir yerden iktibasmış gibi makyajlayarak millete dayatırlar! Sonra da bu kurnazlığın mûcidi mâhir kalemşörlere, transfer ücreti olarak milyon-milyon dolarlar!
Bu dolma kalemlerle; bu zamâne eyyâmcılarıyla, bu rüzgâr gülleriyle, bu kınnapları başkalarının elinde olan topaçlarla bizi, aynı kefeye koyup mal beyânımızı istiyorlar!
Karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşmaların, hukuku aldatmanın, demokrasiyi araç edip demokratlaşmanın, takıyyenin, dönmenin, dönekliğin, renksizliğin, kişiliksizliğin muteberleştiği bu acayip günlerde; beş yılda bir, sorgulanmak için de olsa, fişlenmek için de olsa önemsendiğimi fark ederek keyiflendiğimi itirâfla MAL BEYÂNIMDIR:
Evim yok. Arabam yok. Taş üstünde taşım, hatta mezar yerim bile yok. Vatanım var! Basılmış bir kitâbım, parasızlıktan bastıramadığım basıma hazır üç kitabım, arşivleyebildiğim yayımlanmış üç binden fazla yazım; kendime sakladığım, kendimden bile kıskandığım iki binden fazla şiirim, çalışma odamın duvarlarını süsleyen kendi yaptığım tablolarım, duvara asılı iki sazım var. Ayrıca bir bilgisayarım var. Dünyâmı, öfkelerimi, sevdâlarımı, sırlarımı, en önemlisi îmanımı içine sığdırdığım kalbimin sırdaşı bilgisayarım var! Nakit olarak da; gazetemden, hayâtımı idâmeme yeten aylık bir gelirim var! Bu kadar “Yok” zenginiyim elhâmdülillah. Sahip olduğum bu kadar “var-yok”umla, kim benle mal yarıştırabilir? Hodri dünya!...
Bütün bunlara rağmen inadına okuyalım dostlar! Dolma kalemleri de okuyalım! Okuyalım ki kimin, kimle mukayese edildiğine, vicdânen hâkemlik edelim! Millet olarak hâkemlik edelim ki hak edenler, gönüllere iyice yerleşiversinler!
Sonuç; ölümlü dünya dostlar! Kim, neyim var zannediyorsa, hepsini dünyada bırakarak gidecek dünyadan...

 

Mustafa Aslan-Yeniçağ

 

Kaynak. YENİÇAĞ GAZETESİ,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12738



Bu haber 980 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,412 µs