En Sıcak Konular

''FAKİR ÜLKELER YÜKSELİŞE GEÇTİ''

24 Mart 2010 11:23 tsi
''FAKİR ÜLKELER YÜKSELİŞE GEÇTİ'' Küresel kriz sonrası dönemde fakir güçlerin yükselişe geçtiğini, Batı’nın düşüşünün hızlandığını belirten Harvardlı tarihçi Ferguson, Osmanlı İmparatorluğu dahil 8 büyük devletin çöküşünde aşırı borçlanmanın rol oynadığını ortaya koydu.

Dünya tersine dönmeye başladı

Küresel kriz sonrası dönemde fakir güçlerin yükselişe geçtiğini, Batı’nın düşüşünün hızlandığını belirten Harvardlı tarihçi Ferguson, Osmanlı İmparatorluğu dahil 8 büyük devletin çöküşünde aşırı borçlanmanın rol oynadığını ortaya koydu

Dünyanın medeniyetsel bir dönüşüm noktasında olduğunu” savunan Avustralya gazetesi The Sydney Morning Herald, küresel ekonomik krizle birlikte, “Batı’nın düşüşünün hızlandığı ve fakir güçlerin yükselişinin yakınlaştığına dair güçlü işaretler olduğunu” yazdı.
Gazete, Harvard Üniversitesi’nden tarihçi Niall Ferguson’ın Osmanlı Devleti’nin de aşırı borçlanma yüzünden çöktüğü tespitinin günümüze uyarlanabileceği şeklindeki görüşüne de yer verdi. Gazetenin yazısı özetle şöyle:
“Kriz 2008’de patlak verdiğinde dünya iki farklı hızda yürüyen bir ekonomiye sahipti. Yükselen fakir ülkeler son sürat koşarken, Batı’nın zengin ülkeleri ağır bir gezintideydi. Ancak şimdi krizin ciddi safhası atlatıldı. Bu süreç keskinleşti. Önümüzdeki yıllarda daha da keskinleşecek.
Foreign Affairs’in yeni sayısında, Harvard Üniversitesi tarihçisi Niall Ferguson sekiz büyük imparatorluğun çöküşündeki ortak bir özelliği vurguluyor. Roma, Çin İmparatorluğu, Bourbon Fransası, Habsburg Avusturya - Macaristan’ı, Osmanlı Türkiye’si, Romanov Rusya’sı, Britanya ve Sovyetler Birliği’nin çöküşlerinde aşırı borç yüklenmesi rol oynadı.
Ferguson, ABD için aşikar olan sonucu çizmeden önce, “Bu durumu kamu harcamaları ve gelirler arasındaki dengesizlik ile kamu borcunu finanse etmekte yaşanan zorluklar ortaya çıkıyor” diye belirtiyor.

Bütçede derin yaralar var
“ABD 2009 için 1.4 trilyon dolardan fazla bütçe açığı beklerken - GSYİH’nin yaklaşık yüzde 11.2’si ve son 60 yılın en büyük açığı - alarm zilleri çok yüksek sesle çalıyor olmalı. Bu arada kamu borcu önümüzdeki 10 yılda iki katına çıkmaya doğru gidiyor. O borcun faiz ödemelerinin federal gelirlerin yüzde 8’inden yüzde 17’sine fırlayacağı öngörülüyor.
Obama’nın sağlık planı onaylandı. Bu durumun orta vadede problemi daha da kötüleştirmesi beklenmiyor. Muhalefetin histerik felaket tellallığına rağmen partilere bağlı olmayan Kongre Bütçe Dairesi planın aslında uzun dönemde ABD’nin bütçe açığına olumlu etkisi olacağını söylüyor.
Kongre Bütçe Dairesi net etkinin bütçe açığını ilk 10 yılda 138 milyar dolar, ikinci 10 yılda ise 1.2 trilyon dolar kapatacağını tahmin ediyor.
Ancak bu durum, uçurumun kapanmasına yardım etmesine rağmen asıl problemi çözmüyor. ABD’de kuvvetli bir reform olmadıkça devlet borcu ve faiz ödemeleri çığ gibi büyümeye devam edecek. Batı’nın diğer ana güçleri olan Avrupa ve Japonya da aynı problemle karşı karşıya. Ancak onlarınki daha öldürücü cinste.
Hafta sonu, IMF 1. Başkan Yardımcısı John Lipsky zengin ülkelerin bütçe dengelerinde “derin yaralar” olduğuna dair oldukça sıkıntılı bir demeç verdi. Lipsky, “Gelişmiş ülkelerin 2007 sonundaki GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 75’i olan kamu borçlarının 2014’ün sonunda GSYİH’nin yüzde 110’una yükseleceğini tahmin ediyoruz” dedi.
Bu tahmin krizle bağlantılı teşviklerin önümüzdeki birkaç yılda geri çekileceğine yönelik bir varsayıma dayanıyor. Lipsky, “Kanada ve Almanya dışındaki G7 ülkelerinin 2014’te borç/GSYİH oranlarının yüzde 100’e yakın olacağını hatta bu oranı da aşacağını tahmin ediyoruz” diye devam etti.

Fakirler yükseliyor
Yazıda, “Bugün Avrupa’nın yarısının yaş ortalaması 40’ın üstünde. Bu, daha az sayıda vergi ödeyen çalışanlar için daha büyük sağlık ve bakım maliyetleri anlamına geliyor. Ancak bu yine de hikâyenin yarısı... Yani Batı’nın geleceği. Ya yükselen güçler? Çin, Hindistan ve özellikle Brezilya, hatta potansiyel olarak Endonezya? Lipsky’nin belirttiği gibi “gelişmekte olan ülkelerin ortalama borç oranının 2009 ve 2010’da artmasının ardından giderek azalması bekleniyor.”
Ciddi reformların yokluğunda Batı, hayat standartlarının düşeceği ve küresel ağırlıkları ile güçlerinin göreceli olarak azalacağı uzun bir döneme doğru ilerliyor.
Yükselen güçler - paradoks olarak büyük güç olurken dünyadaki fakirlerin çoğunun memleketi olmaya devam ediyorlar - hızlı büyüme, yükselen hayat şartları ve global güç üstünlüğü yörüngesine giriyor. Bizim düşündüğümüzden daha da yakın bir zamanda” denildi.

Büyük güçler ‘grileşiyor’
Yazıda şöyle denildi: “En gelişmiş ekonomiler olan G7’nin diğer üyeleri - ABD, Japonya, Britanya, Fransa ve İtalya - ülkelerinin tüm ulusal ekonomisi büyüklüğünde devlet borçları yüklenmiş olacak. 2010’da bile, gelişmiş ülkelerin borç/GSYİH oranının, II. Dünya Savaşı’nın etkilerinin yaşandığı 1950’li yıllardaki seviyeye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bu ülkeler 1950’li yıllardaki borçlarının yükünden oldukça başarılı bir şekilde kurtulmuştu. Bunu tekrar başarabilecekler mi? Lipsky şu noktayı vurguluyor: “Bu devlet borcu büyümesi, artan sağlık ve emeklilik harcamalarının baskısının biriktiği bir zamanda meydana geliyor.”
Batının ana güçleri, sadece devasa borç yükleri ile değil aynı zamanda halklarının gerçekçilikten uzak beklentileri ile de mücadele ediyor. Oy verenler yaşam standartlarının gelişmesini ve haklarının güvence altına alınmasını bekliyor. Avrupa’nın belli başlı ülkelerinde ve Japonya’da nüfus gittikçe yaşlanıyor, ancak bu durum ABD’de görülmüyor.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi 2008 yılındaki “Büyük Güçlerin Grileşmesi” adlı raporunda, bu demografik tsunaminin “birçok zengin ülkenin 1950’lerde yaşadığı bebek patlaması ya da 1930’larda yaşadığı bebek iflası gibi geçici bir dalga olmadığını” söylüyor. Borç yüklerinin bu kadar ağır olduğu en son dönemde dünya üzerindeki hiçbir ülkede ortalama yaş 36’yı geçmiyordu.”

Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ,http://www.milliyet.com.tr/dunya-tersine-donmeye-basladi/ekonomi/haberdetay/24.03.2010/1215498/default.htm?ver=29

 



Bu haber 602 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,407 µs