En Sıcak Konular

''ASIM'IN NESLİ''NİN NESLİ TÜKENDİ Mİ?

21 Mart 2010 09:21 tsi
''ASIM'IN NESLİ''NİN NESLİ TÜKENDİ Mİ? Zaferin ardından tam 95 yıl geçtikten sonra bu gün geldiğimiz, getirildiğimiz noktadan bakınca ister istemez bu soru uykularımızı kaçırıyor: “Asım’ın neslinin nesli tükendi mi?”

“Asımın Nesli”nin nesli tükendi mi?  

 Çanakkale Deniz zaferinin 95.yıl dönümünde, Mehmet Akif’in “Çanakkale destanını” yeniden okurken ortalarda bir yerde şu beyit dikkatimiz çekiyor:
 Asım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek:
 İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

 Bilindiği gibi milli şairimizin şaheserlerinden biri olan SAFAHAT’ın altıncı kitabı “Asım” adını taşımaktadır.
 Asım,  Mehmet Akif’in idealindeki Müslüman Türk gençliğinin prototipidir.
 İşte Çanakkale’ye, ufacık karaya yığılan ve İstanbul’a geçmeyi hedefleyen  haçlı işgal ordularına göğsünü siper ederek “Çanakkale geçilmez” dedirten  kahraman ecdadımız, Akif’in gözünde “Asım’ın neslidir”.
 Şimdi şiire dönelim, Asım’ın neslini biraz daha yakından tanıyalım:
 Öteden saikalar parçalıyor afakı;
 Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı;
 Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
 Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
 Yerin altında  cehennem gibi binlerce lağam,
 Atılan her lağamın yaktığı:Yüzlerce adam.
 Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
 O ne müdhiş tipidir: Savurur enkaz-ı beşer…
 Kafa,göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
 Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
 Saçıyor zırha bürünmüş de o namert eller,
 Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller,
 Veriyor yangını durmuş da açık sinelere,
 Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
 Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
 Kahraman orduya seyret ki bu tehdide güler!
 Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
 Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?
 Hangi kuvvet onu, haşa,  edecek kahrına ram?
 Çünkü te’sisi ilahi o metin istihkam.

 Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,
 Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;
 Bu göğüslerse Huda’nın ebedi serhaddi;
 “O benim sun’-ı bedi’im, onu çiğnetme” dedi:
 Asım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek:
 İşte çiğnetmedi namusunu , çiğnetmeyecek.
 
 Şirin bundan sonraki bölümü,  namusunu çiğnetmeyen, etten-kemikten  duvar örerek haçlı işgal ordularına geçit vermeyen “Asımın nesline” övgüler içermekte ve o fedakar neslin hatırasına her ne yapılsa az olacağı vurgulanmaktadır.
 Bizim; “Asım’ın neslinin nesli tükendi mi?” şeklindeki sorumuz Çankaya’da oturan Cumhurbaşkanından vatanın her hangi bir yaylasında hayvanlarını otlatan çobana kadar herkese sorulmuş bir sorudur. Özellikle de istiklalimiz ve istikbalimiz üzerine kafa yoran, kalem oynatan, dirsek çürüten aydın kesimine, gazeteci kesimine ve siyasi kadrolara…
 “Asım’ın neslinin” nesli tükendi mi ki; doksan beş yıl evvel vatana sokulmayan haçlı işgal güçleri, şimdi ekonomik güçlerini kullanarak, silah gücü ile alamadıkları vatan topraklarını para gücü ile almaktadırlar?
 “Asım’ın neslinin” nesli tükendi mi ki; “babalar gibi satacağız” diye meydan okuyan siyasi kadrolar, satmaya devam ettikleri halde hala büyük bir kitle tarafından alkışlanmaktadırlar?
 “Asım’ın neslinin” nesli tükendi mi ki; şu boğaz harbinde 250 bin dedemizi boğazlayan, vatanımıza, ırzımıza, namusumuza tasallut etmek için ta  kapımızın önüne kadar gelen haçlı işgal ordularının neferlerini de şehit olarak ilan eden sapık ve merdut bir anlayış gençliğimiz arasında hızla yayılmaktadır?
 “Asım’ın neslinin” nesli tükendi mi ki; doksan beş yıl evvel “ o aslan neferin göğsüne çarparak” defolup giden haçlı işgal dünyasının oyuncağı haline getirilmekte ve o tertemiz ecdadımız hakkında “soy kırımcı” iftirası meclislerinde bir bir kabul edilmektedir?
 “İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek” şeklinde Milli şairimiz tarafından alkışlanan “Asım’ın neslinin” torunlarını her alanda göreve çağırıyoruz. [1] 

 Bu topraklar için toprağa düşenler… Bu toprakları dolarla değişenler… 

“Asım’ın neslinin nesli tükendi mi ki” diye sormuştuk bir önceki yazımızda.
 Çanakkale Deniz Zaferi’nin 95. yıl dönümünde milli şairimiz Mehmet Akif’in Çanakkale şehitlerine armağan ettiği meşhur şiirinden hareketle değerlendirmeler yapmaya devam ediyoruz.
 Akif:
 “Asım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek;
 İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
Demişti meşhur şiirinde.
 Zaferin ardından tam 95 yıl geçtikten sonra bu gün geldiğimiz, getirildiğimiz noktadan bakınca ister istemez bu soru uykularımızı kaçırıyor:
 “Asım’ın neslinin nesli tükendi mi?”
 Asım’ın nesli bu topraklar için toprağa düşmeyi göze alan bir nesil idi, bu gün iktidar gücünü elinde bulunduran çevrelerin “yetiştirdik” dedikleri nesil ise o toprakları dolar ile takas etmekten zevk alan, takas edenleri alkışlayan bir nesil…
 Asım’ın nesli, etten ve kemikten duvar örerek “Çanakkale geçilmez” destanını yazmıştı, ama bu gün doları görünce bütün kapıları açan, kale kapılarını içerden açan bir anlayış yaygınlaşınca; “acaba Çanakkale geçildi mi” diye de sormadan edemiyoruz.
 Asım’ın neslinin nesli tükendi ise zaten Çanakkale de geçilmiş demektir.
 Burada bir lahza durup Akif dedemize kulak verelim:
 “Ey,  bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
 Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
 Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
 Bedr’in  arslanları ancak bu kadar şanlı idi.
 Sana dar gelmeyecek  makberi kimler kazsın?
 “Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.”
 
 Önce Çanakkale ‘de, sonra tüm Anadolu’da Milli mücadele kalesine çarpıp parçalanan haçlı ruhu, haçlı ideali, emperyalizmin bu topraklar üzerindeki çirkin ve sinsi emelleri bitti mi?
 Elbette ki hayır.
 O günlerden günümüze kadar milletimizi huzursuz eden iç isyanların,ihtilalların hangisi o dünyanın desteğini almadan olmuştur?
 Otuz yıldır ülkenin kanını emen, canını acıtan PKK terörünün arkasında olanlar, maddi ve manevi destek sağlayanlar, 95 yıl evvel Çanakkale’den kovduğumuz “Hindu ve yamyamların” torunlarından başkası mıdır?
 Akif’in ifadesi ile; “Medeniyet denilen kahbe…hakikat yüzsüz”  hemen her alanda kahbeliğini ve yüzsüzlüğünü sürdürüyor. Fırsat bulduğu her zaman ve zeminde arkadan vuruyor, vurduruyor ama ne yazık ki, böyle bir dünyayı “medeniyet projesi” olarak yutturmaya çalışan bir siyasi kadro tarafından yönetiliyoruz.
 Bu gün, bu topraklar için toprağa düşenlerin işi daha zor, bu toprakları dolara değişenlerin  işi daha kolay.
 Şu da bir gerçek ki, geç de olsa şehitler ve onların izindekiler kazanacaktır.[2]

Aziz Karaca-Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ

[1].http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10001314&tarih=2010-03-21
[2].http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10001314&tarih=2010-03-21



Bu haber 2,414 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    13,236 µs