ULAŞTIRMA BAKANLIĞI NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

10 Mart 2010 16:58 tsi
Ankara da oturup, yetki bizde, istediğimiz değişikliği yaparız mantığı ile belki standartları yakaladığınızı sanabilirsiniz. Ama ülke turizminin dibine de “kibrit suyunu dökmüş” olursunuz.

Ulaştırma Bakanlığı ne yapmaya çalışıyor?

2007 yılında “karayolu taşımacılığına” standart getirme bahanesi ile yollarda hareket eden her ticari araca bir “yetki belgesi” furyası başlatıldı. Belge almayan insanlara, trafikten men edilmeye kadar türlü yaptırımlar uygulandı. Sonuçta her ticari araç sahibi belirlenen oranda “yetki belgesi bedellerini” ödedi ve araçlarını sürmeye devam ettiler.
Her lafın başında AB standartlarını öne süren siyasilerimiz AB standartlarını yakalamak deyince “belge verme zorunluluğu ve belge bedellerini tahsil etmek olarak” konuya yaklaşıyorlar. Ticari araçların, ticaret yapmak için almaları gereken belgeleri alma zorunluluğu getirir iken araçların üzerinde yürüdüğü yolların AB standartlarına uygun olup olmadığı onları ilgilendirmiyor gibi görünüyor.
Eğer gerçekten standartlara değer veriyor olsalar idi, ticari araçların üzerinde yürüdüğü yolları öncelikle AB standartlarına yükseltmek ve ondan sonra ticari araçlara belge zorunluluğu getirmek yolunu seçerlerdi. Geldiğimiz noktada Türkçe Alfabe’nin hemen her harfi ile sınıflandırılan bir “yetki belgesi” listesine kavuştuk. Kargo firmasından otobüs firmasına, dolmuşçusundan şehirlerarası otobüs işletmecisine kadar hemen her ticari araç için bir “yetki belgesi” ürettiler.
İşin turizm ve seyahat bölümü benim ilgi ve bilgi alanıma girdiği için özellikle turizm taşımasında kullanılan araçların sahip olması gereken “D2 yetki belgesi” konusunu ve her yıl yapılan değişikliklere biraz değinmek istiyorum.
2007 yılında yasal değişikliklerle turizm taşımasında kullanılacak araçlara “D2 yetki belgesi” zorunluluğu getirildi. Bu belgeyi alabilmek için şirketlerin kendi üzerlerine kayıtlı öz mal olarak en az 75 koltuk kapasiteli ticari araçlara sahip olması gerekiyordu. Bu belge için Ulaştırma Bakanlığı’na 5 yıl süreliğine 20 bin TL yatırma şartı getirildi.
2008 yılında dediler ki; her bir öz mal ticari aracınız için dışardan öz malınız olmayan 5 ticari araç kiralayabilirsiniz ve sahip olduğunuz D2 yetki belgesi ile çalıştırabilirsiniz dediler.
2009 yılında bu kez uygulamada bir değişikliğe daha gittiler ve “her bir öz mal ticari aracınız için dışarıdan öz mal olmayan 2 ticari araç kiralayabilirsiniz” dediler. Taşıma firmaları bunu da sineye çektiler ve işlerini yapmaya devam ettiler.
2010’a girdik ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan turizm taşımasında çalışacak araçlarla ilgili yine değişik haberler gelmeye başladı. 2010’da “D2 yetki belgesi” ile ilgili düşünülen değişiklik, bir ticari araç yalnızca “1 yetki belgesi alabilecek” örneğin; kış aylarında “D1 yetki belgesi” ile belli bir hatta çalışan otobüs, yaz aylarında sahibi olduğu “D2 yetki belgesi” ile turizm sektöründe gelip çalışamayacak.
Yukarıda 2007, 2008, 2009 ve 2010 senelerinde yapılan değişiklikleri paragraflar halinde yazdım. Yorumu sayın okuyucularıma bırakıyorum. Ama şuna eminim ki birileri kesinlikle ülkemizde turizm sektörünü “sabote etmeye” çalışıyor. Yoksa dünyanın hiçbir ülkesinde son yıllarda yükseliş trendine geçen turizm sektörünün bel kemiğini oluşturan “taşımacılıkla” ilgili konularda bu kadar anlamsız bir uygulama gündeme getirilmezdi.
Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri öncelikli olarak turizm sektörünü iyi tahlil edip, hangi şartlarda çalıştığını ve yılın hangi aralıklarında “taşımada” büyük sıkıntılar yaşandığını görerek öğrenmelidirler. Ankara da oturup, yetki bizde, istediğimiz değişikliği yaparız mantığı ile belki standartları yakaladığınızı sanabilirsiniz. Ama ülke turizminin dibine de “kibrit suyunu dökmüş” olursunuz.

Kamuran ÖZGEN-Yeniçağ

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12382

Bu haber 1,054 defa okundu.