YÜZYILIN FORMÜLÜ!

20 Şubat 2010 22:16 tsi
BDP'nin eşbaşkanı, şahinlerin şahini Selahattin Demirtaş süper bir teklifte bulunmuş ve buyurmuş...

BDP'yi eleştirdiğim her yazı sonrası oturup düşünüyorum; "acaba fazla mı ileri gittim, haksızlık mı ettim?" diye. Ama ben bunu düşünürken, daha yazımın mürekkebi kurumadan 'den yeni bir açıklama geliyor ve ben de gerçeklere dönüp, saçmaladığımın farkına varıyorum. Aslına bakarsanız, gönlüm haksızlık etmekten yana. Çünkü haksızlık etmiş olduğum durumda, bu BDP hayırlı bir iş yapmış demektir. Hoş, bunların hayırlı iş yapması mümkün değil, ona buna avanta sağlamadan ya, hadi neyse. Aslında ''hayırlı bir görüş bildirmiş'' de diyebiliriz.

Tam bu söylediklerime cuk oturan bir gelişme olmuş ve BDP'nin eşbaşkanı, şahinlerin şahini (Aslında American Eagle da, yani Amerikan Şahini de diyebiliriz, çünkü bu cins en yırtıcı şahinmiş!) Selahattin Demirtaş süper bir teklifte bulunmuş ve buyurmuş;

"15 Şubat 1999''dan bu yana yaşanan gelişmelerin altını çizerek, özellikle uluslar arası alanda, ekonomi alanında, enerji alanında Türkiye'nin elinin kolunun nasıl bağlandığını anlatarak, 15 Şubat 1999'da aslında Öcalan'ın değil, Türkiye'nin geleceğinin mahkum edilmeye, İmralı'ya kapatılmaya çalışıldığını, uluslar arası güçlerin bunu yapmaya çalıştığını ifade etmek istemiştim. Geldiğimiz noktada hükümet eğer bir barış arayışı içerisindeyse biz ev hapsinin bir formül olarak tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Hem kendinin sağlık koşulları, hem yaş durumu, hem de siyasal gelişmeler açısından ciddi bir şekilde tartışılması gerektiği, hükümetin de bu konuda formül arayışı içerisinde olması gerektiği bir dönemden geçtiğimizi düşündük ve 15 Şubat'ın yıldönümü vesilesiyle bir kez daha gündeme getirdik."

Vallahi ben kendisini buradan tebrik etmek istiyor ve kendi adıma, Selahattin Demirtaş'ı gelecek sene gerçekleştirilecek olan Nobel ödüllerinde, bir ülkenin ekonomi ve enerji alanında yaşadığı darboğazdan nasıl kurtulacağının formülünü bulduğu için matematik ve fizik dalında aday gösterilmesini talep ediyorum. Helal olsun ona. Onlarca hükümet geldi, onlarca bakan değişti bir şey değişmedi, şahinler şahini Selahattin Demirtaş BDP'ye eşbaşkan oldu, hem de başbakan falan olmadan olayı bitirdi. Demirtaş'ın formülü basit de, biz nasıl düşünemedik hayret!

{(T.B-İmralı).Ev}.EK = T.K.E.

Burada T.B.; Terörist  başını, EK; terörist başına tahsis edilecek olan evin oluştuğu kat sayısını, T.K.E. ise Türkiye'ye sağlanacak katma değer enerjiyi ifade etmektedir.  Dikkat edilecek olursa tahsis edilecek olan evin kat sayısı arttıkça Türkiye'nin enerjisi de artmaktadır. O nedenle yetkililerin bu hususa özellikle dikkat etmesi gerekmektedir.

Şaka bir yana, merak ediyorum. Bu BDP'liler gerçekten ve inanarak mı söylüyorlar bu saçmalıkları yoksa gerçekten mi saçmalıyorlar? Hala daha terörist başı üzerinden siyasetle, ne kadar daha isim değiştirmeden politika yapacaklarını zannediyorlar? Güneydoğu insanının probleminin, gerçekten, terörist başının cezasını çekeceği yerin metrekaresinin tartışmaya açılarak mı çözüleceğine inanıyorlar? Ama Demirtaş'ın söylediklerine bakılırsa tüm ülkenin problemleri çözülecekmiş.

Bence asıl sorunumuz, daha doğrusu talihsizliğimiz, Kürtlerin ve bir o kadar da aynı coğrafyada onlarla beraber yaşayan Türklerin demokratik ve sosyal haklarıyla ilgili çözümleri dile getirebilecek partilerin yetersizliğidir. Koskoca bir ülkenin kaderini bebek katilinin yaşam alanına endeksleyebilen, bilgisizliğini ve çapsızlığını bu ve benzeri argümanlarla gizlemeye çalışanlardan da fazlaca bir şey beklenemez.

Yapılması gereken; Kürt işadamlarının, Kürt aydınlarının ve gerçekten halkının sorunlarını meclis çatısı altına getirebilecek ve getirmekle kalmayarak bunların takipçisi olacak insanların bir araya gelerek, Demokratik Açılım yelpazesinde alternatif bir Kürt Çalıştayı düzenlemeleri, böyle bir oluşumun ardından, oldu bittiye getirilmeden, uzun çalışmalar sonucu oluşturulacak ortak fikirlerin, kurulması muhtemel bir veya birkaç partinin tüzüğünün alt yapısının temelini atacak şekilde kayıt altına alınarak, Kongra Gel ve PKK genlerinden peydahlanan, onların ideolojilerini empoze etmeyi görev bilmiş asalak partilerden arınmış bir şekilde, ilk seçimlerde  bu asalakları sandıktan bir daha çıkmamacasına tarihe gömmeleridir.

Ama BDP'liler bu duruma fazla üzülmesinler. Onlarda bu matematik kafası olduğu müddetçe, yeni formüller geliştirip patentini alarak aç kalmazlar, alim Allah tüm Nobel ödüllerini bile toplayıp, Türkiye'nin adını tüm dünyaya duyururlar!

Baran Yücesoy

yucesoybaran@gmail.com

Bu haber 1,059 defa okundu.