En Sıcak Konular

DEVLETİ ELE GEÇİRME MÜCADELESİ

20 Şubat 2010 12:42 tsi
DEVLETİ ELE GEÇİRME MÜCADELESİ “Bizde yasama, yargı ve yürütme birbirine girmiştir, sistem sakattı, şimdi hepten bozuldu”

Devleti ele geçirme mücadelesi!

YABANCI biri “Ne oluyor?” diye sorsa, vereceğiniz cevap “Bir başsavcı diğer bir başsavcıyı tutuklattı. HSYK’da yanlış uygulama yaptıkları gerekçesi ile savcıları görevden aldı” olacaktır. “Peki, konu siyaseti bu kadar neden ilgilendiriyor, neden iktidar ve muhalefet birbirine girdi, neden Türkiye karıştı?” derse ne cevap vereceksiniz?
Detaya girince anlatacaklarınız ya siyasetin yargının içinde olduğunu, ya da yargının siyasetin kullanımında olduğunu anlatmaktan ibaret olacaktır. Yani, demokrasi kültürümüzün olmadığını anlatacağız. “Bizde yasama, yargı ve yürütme birbirine girmiştir, sistem sakattı, şimdi hepten bozuldu” diyeceğiz.
Var mı başka izahı?
Adalet Bakanlığı’nın 05.57’de açıklama yapmasını, HSYK’nın belgesiz müdahalesini başka nasıl açıklarız?
Pes vallahi!
TÜM yorumcular ve yazarlar “Hukuk katledildi” diye başlayıp sadece siyasi yorum yapıyorlar ve gerçekten hukuku katlediyorlar. Siyasiler zaten bu işten nasıl kazançlı çıkacaklarını veya en az zararla nasıl atlatacaklarını hesaplama dışında hiç hukukla ilgili değiller. Düşünebiliyor musunuz, hiçbir yorumcu hiçbir olayda kendi tarafındakilerin benzerleri haricinde farklı bir yorum yapmıyor. Bunun anlamı olaylara taraftar psikolojisi ile yaklaştığımızdır. Herkes fanatik Fener-Cimbom taraftarından farksız olmuş. Fanatik taraftarlar öncelikle kendi takımlarına zarar verirler. HSYK’nın aldığı kararı yorumlamak üzere televizyona çıkan bir köşe yazarı “İktidar kelle verdi. İsteseydiler Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nı toplantıya sokmaz ve kurulda karar alamazdı” demiş. Pes vallahi!
İki ayrı zihniyet
BİR de birileri ve Sayın Cumhurbaşkanı kalkmış “Yargı reformu yapılsın” buyuruyorlar. Yargı reformu bu ülkede son çeyrek yüzyılın en acil ihtiyacı ama bu ortamda reform olur mu? Bu fanatik ve öfkeli kafalar reform yapabilir mi? En mükemmel yargı sistemini getirsen dahi bu zihniyetlerin onu çalıştırabileceğini mi sanıyorsunuz?
Eğer, adını koyarsak, kendini farklı sanan iki ayrı zihniyetin devleti ele geçirme mücadelesi yaptıklarını görürüz. İki yamuk zihniyetin. Kimse kendi tarafı olduğu zihniyetin çağdaş, demokrat, laik veya İslami olduğunu sanmasın. Birey olamayanlar hiçbir şey olamazlar...
Peki, tüm bunların sonunda ne olur?
Sonuç pek hayırlı olmaz. En başta da Hükümet için olmaz... Vatandaş için hiç olmaz... İki takım oyuncuları hakemleri döverlerse ne olursa o olur...
Haftanın Fıkrası
KADI efendi, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde, siparişi veren zengin bir taciri bekleyen nefis bir ördek varmış. Kadı, fırıncıya kararlı bir tavırla “Ben bunu alıyorum” demiş. Fırıncı çekinmiş, itiraz edememiş, hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin sahibi tacir gelmiş: ‘Hani bizim ördek?’ Fırıncı boynunu büküp ‘Uçtu’ deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış. Bir duvardan atlarken, öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği bir Yahudi de kızıp peşlerine takılmış...
Sonunda zaptiyeler hepsini yakalayarak Kadı’nın karşısına çıkarmışlar Kadı sırayla sormuş. Ördeğin sahibi tacir, ‘Bu fırıncı ördeğimi hiç etti’ diye şikayette bulunmuş. Kadı, fırıncıya sormuş: ‘Ne yaptın bu adamın ördeğini?’ Fırıncı, Kadı’dan korkusundan ‘Uçtu’ demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış, ‘Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar ‘Uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil’ diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşın şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: ‘Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla...’ Davacı ‘Ne olacak?’ diye sorunca kadı, ‘Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız’ demiş. Tabii gayrimüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da Kadı, ‘Tamam’ demiş, ‘Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak.’
Böyle olunca fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi’ye: ‘Senin şikayetin ne?’
Yahudi ellerini açmış, ‘Ne diyeyim kadı efendi’ demiş, ‘Adaletinle bin yaşa sen e mi?’
*
BİZİM hukukçular, siyasiler, yazarlar, yorumcular, “Adaletinizle bin yaşayın e mi?”

BÜLENT KUŞOĞLU- Tercüman

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=140

 



Bu haber 629 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,444 µs