En Sıcak Konular

YARGIDA KIYAMET TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜ

19 Şubat 2010 13:21 tsi
YARGIDA KIYAMET TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜ Uzun süredir yargı kriziyle sarsılan Türkiye’de tansiyon tavan yaptı. Saflar netleşti, kelimeler sertleşti, taraflar restleşti...

YARGIDA KIYAMET TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜ

Saflar netleşti, kelimeler sertleşti, taraflar restleşti...
UZUN süredir yargı kriziyle sarsılan Türkiye’de tansiyon tavan yaptı. Basın toplantıları ve yazılı açıklamalar yapan kurumlar, sert ifadelerle birbirlerine yükleniyor. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay ve Danıştay, “baskıdan” yakınıyor.

Dünya yakından izliyor
İKTİDAR ise, yargının yürütmeye müdahale ettiğini ileri sürüyor. CHP, kapışmada yargının yanında saf tuturken, MHP orta yolda ilerliyor. Gelişmeleri yakından takip eden yabancı basın ise, Türkiye’deki derin ayrışmaya dikkat çekiyor.

Kadir ÖZBEK
HSYK Başkanvekili:
Kurulmuş zemberek gibi konuşan Adalet Bakanı’yla yüz yüze geldik ekranlarda.

Hasan GERÇEKER
Yargıtay Başkanı:
Biz ihsas-ı rey’i Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den öğrenecek değiliz. Kendi yaptığı açıklamaya baksın.

Deniz BAYKAL
CHP Genel Başkanı:
Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihinin, hukuk tarihinin görmediği, kaydetmediği bir olayla karşı karşıyayız.

Bülent ARINÇ
Başbakan Yardımcısı:
Ortada bir kriz yok, birilerinin kriz geçirdiği doğru. Ama bu hükümetimiz değil. Sular bulanmadan, durulmaz.

Abdullah GÜL
Cumhurbaşkanı:
Bu bir fasit dairedir. Bu bir kısır döngüdür. Bundan Türkiye’nin süratli bir şekilde çıkması gerekir.

Cezaevinde ziyaret
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ve Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe, Erzurum H Tipi Cezaevi’ne giderek tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’i ziyaret etti.

Yeni savcılar atandı
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Erzurum’da yetkileri kaldırılan savcıların yerine özel yetkili dört Cumhuriyet Savcısının görevlendirdiğini bildirdi.

Kızımın çizgi filmlerini bile götürdüler
Tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in eşi Muhteber Cihaner, lojmandaki evlerinde yapılan aramayla ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cihaner, şunları söyledi:
Her yeri didik didik ettiler
“Arama yapılırken evdeydim. Evi arayanların sayısı yaklasık 10 kişiydi. Saat 11.30’da başladı arama saat 18.10’da sona erdi. Arama bittikten sonra işlemleri saat 20.00’ye kadar tamamlayıp ayrıldılar. Evde her yeri aradılar. Yatak odasına bile girerek arama yaptılar. Özel eşyalarım bile didik didik edildi. Kızımın çizgi filmleri, bizim izlediğimiz film ve müzik CD’leri alındı. Yaklaşık 300 kadar müzik, film ve çizgi film CD arşivimiz alındı. Böyle bir şey beklemiyorduk. Yapılan hukuksuz bir şey. Bir başsavcının evi aranamaz. Yargıtay’da yargılanması gereken bir başsavcının evini bir savcı gelip de arayamaz, tutuklayamaz. Sonuçta hukuksuzluk olduğu herkesin hemfikir olduğu bir şey. Ama bunlar hukuk tanımadığı için hep birlikte ne olacağını göreceğiz.”

Tutuklama Türkiye’yi ikiye böldü
Erzincan Başsavcısı Savcı İlhan Cihaner’in tutuklanmasına geniş yer veren dış basın, Türkiye’de yaşanmakta olan yargı krizinin kıdemli hukukçularla AKP arasındaki mücadeleyi ortaya koyduğunun altını çizdi. Kaynaklarda AKP’nin hukuk kadroları içine kendi yandaşlarını yerleştirmek istediği yönündeki tartışmalar öne çıkarıldı.

Israrlı bir muhalefet
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times, Savcı Cihaner’in tutuklanmasının Türkiye’de yargıyı ikiye böldüğünü yazdı. Times şunları kaydetti: “Yargının kıdemli üyeleri laik tavırlarıyla biliniyor ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetine karşı ısrarlı bir muhalefet sürdürüyor. Hatta yargının bu kıdemli üyeleri 2008 yılında AKP’nin ” laiklik karşıtı aktivitelerinden dolayı kapatılması için dava açmıştı. Son dönemde yapılan hukukçu atamaları, bazı üst düzey soruşturmaların personeliyle ilgili tartışmalar yüzünden ertelenmişti. AKP’yi eleştirenler, partiyi hukuk sistemini ve diğer devlet kurumlarını kendi destekçileriyle doldurmakla suçluyor.”

Yeni tartışmalar yaratıldı
Reuters haber ajansı ise, Türkiye’de hukuk kadrolarının, AKP hükümetinin ülkeye İslami bir düzen getirmesinden ve laikliği ortadan kaldırmasından şüphelenen laiklerden oluştuğunu yazarak şunları kaydetti: “İlhan Cihaner, Erdoğan hükümetini devirmek için düzenlenecek bir darbeyi meşrulaştırmak için kaos yaratacağı iddia edilen Ergenekon örgütüyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Ancak, AKP karşıtlığıyla bilinen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Cihaner’in tutuklanmasına karar veren yargıçların yetkilerini aştıklarını söyleyerek Ümraniye sorgusuyla ilgili yetkilerinden arındırılmalarına karar verdi.”

Erzurum ve Erzincan’da saat saat yaşananlar...
SALI 09. 00
Erzincan’da deprem etkisi yaratan hareketlilik başladığında saatler 9’u gösteriyordu. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in makam odasında arama başladı.
SAAT 11.30
Başsavcı Cihaner’in adliye lojmanlarındaki konutunda da arama yapıldı. Soruşturmayı başlatan Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal aramalara eşlik etti.
SAAT 16.30
Başsavcı Cihaner’in makam odasındaki arama saat 16.30 sıralarında tamamlandı. Çok sayıda cd, bilgisayar hard-disklerine ve evraka el konuldu. Başsavcı da gözaltına alındı.
SAAT 20.00
Başsavcı’nın evindeki arama yaklaşık 9 saat sürdü. Saat 20’de arama tamamlandı. Çizgi film cd’lerinin de arasında bulunduğu yaklaşık 300 cd’ye el konuldu.
SAAT 22.00
Gözaltına alınan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Başsavcı İlhan Cihaner Erzurum’a ulaştı ve Erzurum Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Bir süre burada tutuldu.
SAAT 23.20
İlhan Cihaner’in bir sonraki adresi Erzurum Adliyesi oldu. Başsavcının sorgusu başladı. Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal’ın katıldığı sorgu 6 saat sürdü.
ÇARSAMBA 06.00
Cihaner’in sorgusu sabah saat 6’da tamamlandı. Başsavcı, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Başsavcı’nın bu sefer mahkemedeki sorgusu başladı.
SAAT 10.00
Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun önceki gün yapılan olağanüstü toplantısına seçilmiş üyelerle birlikte Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman da katıldı.
SAAT 11.30
Başsavcı Cihaner’in mahkemede 4 saat süren sorgusunun ardından hakim, İlhan Cihaner’in tutuklanmasına karar verdi. Başsavcı Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne konuldu.
SAAT 11.40
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Habur, Erzincan ve Erzurum soruşturmalarında “siyasi etki bulunup bulunmadığı” incelemesi başlattığını açıkladı.
SAAT 13.10
HSYK, Erzurum özel yetkili Başsavcıvekili Tarık Gür ile Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarının yetkilerinin kaldırılmasına ve haklarında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
SAAT 15.30
AKP, HSYK’nın yetkilerini çiğneyip bağımsız yargıya müdahalede bulunarak suç işlediğini, CHP ise cemaat kadrolarının adliyeyi teslim aldığını savundu.
SAAT 16.00
Başbakan Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP’li hukukçu kurmaylar ile toplantı yaptı. Cihaner’in avukatı müvekkilinin tutukluluğuna itiraz ederek serbest bırakılması için dilekçe verdi.
SAAT 17.30
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker “HSYK’nın kararı doğrudur, uygulamanın takipçisi olacağız”, Danıştay da “HSYK’ya güvenimiz tamdır” açıklaması yaptı.
SAAT 20.20
Erzurum’a yeni yetkili savcı atamak için bekleyen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun seçilmiş 7 üyesi toplantıya Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman katılmadığı için dağıldı.
SAAT 21.00
Adalet Bakanı Ergin açıklama yaparken, aynı anda Başkanvekili Özbek “Bakan’ın tüm yüksek yargıyı karşısına alıp ağır ithamlarda bulunmasını esefle karşılıyorum” dedi.

Kurulmuş zemberek gibi
AKP iktidarı ile yargı arasındaki kriz büyüyor. HSYK’yı yetki gaspıyla suçlayan Adalet Bakanı Ergin’i eleştiren HSYK Başkanvekili Özbek, “Kurulmuş zemberek gibi konuşan Adalet Bakanı’yla yüz yüze geldik” dedi

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasının ardından olağanüstü toplanan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun, soruşturmayı yürüten savcıların özel yetkilerini kaldırması, AKP hükümeti ile yargı arasındaki ipleri gerdi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, HSYK’yı yetki gaspı yapmakla itham etmesine sert çıkan  Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, “Bir Adalet Bakanından beklemediğimiz çok ağır ve sanki hukukun karşısında, yargının karşısında görünümde bulunmak isteyen bir görüntü vermek isteyen, kurulmuş bir zemberek gibi konuşan bir Adalet Bakanıyla yüz yüze geldik ekranlarda. Esef duyduğumu belirtmiştim, aynı şeyi tekrarlıyorum” diye konuştu. “Adalet Bakanımız keşke o metni bir hukukçuya hazırlatsaydı” diyen Özbek, soruşturmaların ve dosyaların içeriğiyle ilgili bir tasarruf yapılmadığını kaydetti.

HSYK’da destek ziyareti
Bu arada, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, HSYK’ya tam destek verdi. HSYK toplantısının bitiminden sonra, Kurula bazı Yargıtay ve Danıştay üyeleri destek ziyaretinde bulundu. İkili üçlü gruplar halinde HSYK’ya gelen yüksek yargıçlar, kurul  üyelerine desteklerini ilettiler. Üyelerin HSYK’nın aldığı kararı olumlu buldukları kaydedildi. Danıştay Başsavcısı Yılmaz Çimen, HSYK’dan ayrılırken “çok özel ve çok  anlamlı” bir ziyarette bulunduklarını belirterek, “Her şey ortada. Sizin  gördüğünüzü biz de görüyoruz. Çok çok anlamlı bir ziyaret yaptık” dedi. Yüksek yargı organı üyelerinin HSYK’yı ziyaretleri gün boyu sürdü.

Bakan Ergin’in tacizi bizi incitmiştir
Başkanvekili Kadir Özbek, akşam saatlerinde HSYK binasından ayrılırken gazetecilerin sorularını cevapladı. Özbek, Arınç’ın sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Hiçbir şekilde yaptığımız uygulamadan, aldığımız kararın hukukiliğinden endişemiz ve yanlışlığıyla ilgili söylenenlere ’Peki’dememiz söz konusu olamaz”
ifadesini kullandı. Özbek, Bakan Ergin’in yetki gaspı suçlamasıyla ilgili olarak da, “Sayın Adalet Bakanı o gün gelip, kurulun toplantısına katılabilirdi. Çünkü konuyu biliyordu. Kurulun aldığı karara,
öncelikle kurul başkanının saygı göstermesi, uyması gerekirken kendi kuruluna bu şekilde tacizi bizi incitmiştir” şeklinde konuştu.

HSYK yeni savcılar atadı
HSYK Erzurum’da yetkileri kaldırılan savcılar yerine özel yetkili üç Cumhuriyet Savcısı görevlendirdi. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman, HSYK’nın toplantısının sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada, “Erzurum’da boş bulunan CMK ile yetkili çalışacak Cumhuriyet Savcısı arkadaşlarımız ve Cumhuriyet Başsavcıvekili arkadaşımız görevlendirildi.  Bir de Bakanlığımızın dünkü kararın yeniden gözden geçirilmesi ve kaldırılması yönündeki talebimizi gündeme getirdik. Bu konu da görüşüldü ancak bizim bu talebimiz kabul edilmedi” dedi. “İçeride tartışma yaşandı mı?” sorusu üzerine ise “Hayır. Normal gündemimizi yaptık” karşılığını verdi. HSYK kararına göre, Erzurum savcılarından Taner Aksakal özel yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne getirilirken, aynı ilde görevli savcılar Mehmet Ali Kurt ile Ender Karadeniz ise özel yetkili özel savcı oldular.

Gerçeker: Biz ihsas-ı rey’i kimseden öğrenecek değiliz
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, HSYK’nın kararına destek veren Yargıtay açıklamalarını ’bağımsız yargıya müdahale’diye nitelemesine Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de sert yanıt verdi.  Yargıtay Başkanı Gerçeker, makamına gelişinde Adalet Bakanı Ergin’in, önceki akşam yaptığı açıklamaya ilişkin soruları yanıtlarken, “Biz ihsas-ı rey’i kimseden öğrenecek değiliz. Eğer ihsas-ı rey yapan bir kurum varsa o da Adalet Bakanı’nın kendisidir. Sabaha karşı saat 05.00’te yaptığı açıklamayla ihsas-ı rey’de bulunmuştur. İhsas-ı rey o şekilde olur. Yasalar apaçık göstermiş. İhsas-ı reyle hiçbir ilişkisi yok” diye konuştu. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yetkisinde olan bir konuda verdiği kararın hukuka uygun olduğunu bildirdiklerini ifade eden Yargıtay Başkanı Gerçeker, “Bunun dışında bizim herhangi bir değerlendirmemiz yok. Yasaları açıp okusunlar, doğru dürüst okusunlar, doğru dürüst yorumlasınlar” dedi.

Biz de reform istiyoruz
Yargıtay Başkanı Gerçeker, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yargı reformuna ilişkin sözlerini anımsatması üzerine, “Herkes görüşünü ortaya koyuyor. Biz de reform istiyoruz ama reform istekleri farklı. Biz, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesini istiyoruz” dedi.

TÜSİAD: Tartışmalar bir an evvel bitmeli
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, bir an önce yargı ile ilgili tartışmaların bitmesi gerektiğini söyledi. TÜSİAD olarak Başbakan Erdoğan’ı ziyaretlerinin ardından bir açıklama yapan Boyner, son dönemde yargıda yaşananlarla ilgili bir soru üzerine şunları kaydett: “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışılmaz bir konu. Yargı, kuvvetler ayrılığında çok önemli bir güç. Yargının siyasallaştırılmaya gittiğinin görünmesi bile büyük bir güven kaybına yol açar. İnsanlar adaletin işlemeyeceği korkusu ile yaşayamaz. Umarız bu tartışmalar bir an önce  çözümlenebilir.”

Bu tablo bir devlet krizidir
Yargı ve iktidar arasında yükselen tansiyonu değerlendiren Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Bu tablo bir devlet krizidir” dedi. Kanadoğlu, yaptığı açıklamada, yaşananları, “HSYK’nın yetkilerini değiştirme ve hukuk devletini ortadan kaldırma” girişimi olarak gördüğünü söyledi. Kanadoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıklamalarını da, “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yetkilerini değiştirme” girişimi olarak değerlendirdi. Sabih Kanadoğlu bu girişimin sonucunda hükümetin “Hukuk devletini ortadan kaldırmak, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmak gibi bir fiille karşı karşıya kalabileceğini” de söyledi.

Hukuk ilkeleri uygulanmalı
Devlet krizi olarak nitelediği tablodan çıkış yönteminin de belli olduğunu ifade eden Kanadoğlu, “Sadece anayasanın emrettiği hukuk ilkelerinin harfiyen uygulanmasıyla bu krizden çıkılabilir. Aksini düşünmek bile istemiyorum” diye konuştu.

AKP Genel Merkezi’ne mermi
AKP Genel Merkezi koruma kulübesinin yakınlarına, zarf içerisinde mermi bırakıldığı bildirildi. Önceki gün sabaha karşı, plakası alınamayan bir araçla gelen iki kişi, AKP Genel Merkezi’nin dışındaki koruma kulübesinin yakınına bir zarf bıraktı. Nöbetçi polis memurunun fark etmesi üzerine olay yerinden kaçan zanlıların bıraktığı zarfa, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından el konuldu. Yapılan inceleme sonucu, zarfta dört adet mermi bulunduğubelirlendi. Mermilerin, kuru sıkı tabanca mermisi olduğu tespit edildi.

Baykal: Müdahale olduğu açık
Türkiye’de artık herkesin tehdit altında olduğunu söyleyen CHP lideri Baykal, “Savcı olayının etkisizleştirilmesi bu açıdan büyük önem taşıyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasını değerlendirirken, “Bu iş hukuk işi değildir, bu iş savcı işi değildir, bu iş hükümetin hukuka, yetkili savcılara, kamuoyunun vicdanına, aklına, mantığına karşı kendi mücadelesini götürmekteki inadı olayıdır” dedi.

Hukuki değil
Basın toplantısı düzenleyen Baykal, Erzincan Başsavcısı hakkında “inandırıcılıktan uzak” bir soruşturma dosyası hazırlandığını savundu. Türkiye’de başsavcıların yargılanmasına ilişkin “çok açık, net” bir yasal düzenlemenin olduğunu ifade eden Baykal, başsavcıların, 1. sınıf hakim ve savcıların olağan usulün ötesinde, Yargıtay Ceza Daireleri’nde yargılanmalarının öngörüldüğünü bildirdi.

Hükümet talebi
Konuyla ilgili “Biz yargılama değil, soruşturma yapıyoruz” denildiğini savunan Baykal,  “Erzincan’daki başsavcının kabahati nedir? Başsavcının suçu nedir? Birdenbire cumhuriyet tarihinde ilk kez tutuklanmayı gerektiren vahim, ertelenemez, acil büyük suçu nedir? Bu konuda toplumun ikna edilmesine ihtiyaç vardır. Siyaseti adalete yerleştirme, savcılara, hakimlere emir kumanda etme, hükümetin talepleri doğrultusunda tetikçi hukukçuların, yargıçların, savcıların devreye sokulmak istenmesi adaletin temelinin çatırdamakta olduğunu göstermektedir. Adaletin temelinin çatırdaması devletin temelinin çatırdaması sonucunu doğuracaktır” dedi.

Himaye ediliyor
Baykal şöyle konuştu: “Kadrolaşma, bir siyasal kadrolaşma olmanın ötesinde bir cemaat kadrolaşması olarak ortaya çıkmıştır ve Türkiye’de öyle anlaşılıyor ki yer yer yargıyı, güvenlik güçlerimizi çok tehlikeli bir biçimde cemaat örgütlenmesi denetimi altına almıştır. Hükümet bu gelişmeyi himaye etmekte, desteklemektedir. Hükümet bu tablodan yarar ummaktadır. Hükümetin himayesi, gözetimi, desteği altında Türkiye’de yargı da güvenlik güçleri de yer yer cemaat kontrolüne geçmiştir. Bu bir cemaat hesaplaşmasıdır. Hükümetin cemaatlerle ilgili anlayışının Türkiye’de hukuk devletini nereye getirmekte olduğunu bize gösteren bir örnektir.”

AKP hukuk dünyasında ekol oldu
AKP iktidarının hukuka kendi açısından bakmayı tercih ettiğini savunan CHP lideri Baykal, “Hukuk dünyasında AKP bir ekol haline gelmiştir. Bir hukuk kurumu Yargıtay, Danıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi gibi bir de AKP’nin yargı mülahazası, değerlendirmesi, kendi siyasi anlayışına uygun yaklaşımı Türkiye’ye dayatılmak istenmektedir. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Türkiye’nin yargı kurumlarının bu saldırıyı doğru değerlendirdiğini görüyorum” şeklinde konuştu. Yargı kurumlarının dün yaptıkları açıklamaların “olayın bireysel ve tesadüfi olmadığını, sistematik saldırının bulunduğunu gördüklerini, etkin tavır alma, yargıyı savunma kararlılığında, cesaretinde olduklarını” ortaya koyduğunu belirten Baykal, bunun doğru bir yaklaşım olduğunu ifade etti. Baykal, “Devlet kurumlarıyla birbirleriyle çatıştırılmak isteniyordu, şimdi geldiğimiz noktada kurumlar kendi içinde çatlatılarak birbirleriyle çatışır bir noktaya getirilmek isteniyor. Böyle bir tehlikeyi en üst düzeyde tespit ettiklerini ve bu gelişmeye meydan vermemek için bu tehdidi göğüsleme kararlılığı içine girdiklerini görüyorum” dedi.

CHP’li vekillerden Savcı Cihaner’e ziyaret
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve iki CHP’li milletvekili, tutuklanan Başsavcı Cihaner’i cezaevinde ziyaret etti. Cihaner’in moralinin iyi olduğunu ifade eden Ersin, “Suçlamaları hiçbir şekilde kabul etmiyor, mutlaka kendisini kanıtlayacağını söyledi” dedi. Ersin şunları söyledi: “Cemaatler üzerine yaptığı bir soruşturma yüzünden Ergenekon üyesi olduğuyla bağdaştırmak için mücadele ediyorlar. ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’ içinde bağlantısı olduğunu öne sürmüşler.” Bu arada avukatları, Cihaner’in tahliye talebi dilekçesini Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına verdi.

Arınç: Hem taraf olup, hem de cüppe giyilemez
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HSYK’nın Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal hakkında verdiği kararı değerlendirirken, yargıçlara ağır sözlerle yüklendi. Arınç, “Biz ülkenin yönetim hakkını ve yetkisini milletten alan siyasetçiler olarak her seçimde gidip milletimize hesap veririz. Yanlış yaptığımızda milletimiz bize hesap sorar. Peki Anayasadan aldığı yetkiyi suiistimal edip, milletin ve ülkenin geleceğine müdahale edenler kime hesap verirler? Siyaset, siyasetçilerin işidir. Siyaset yapmak isteyen yargı mensupları varsa, önce tarafsız ve adil olduklarını temsil eden cübbelerini çıkarmak zorundadırlar. Hem taraf tutup, hem adil olmayan karar alıp, hem de siyaset yaparken o cübbe giyilemez” dedi.

Hesapsızca karar
Arınç, HSYK, hangi hakla ve hangi yetkiyle yargılama faaliyetlerine müdahale edebiliyor? AB müzakerelerini sürdüren, dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olan, dış dünyada saygın ve itibarlı bir yeri olan Türkiye, nasıl olur da birkaç kişinin aldığı yetkisiz ve sorumsuz bir kararla tökezletilmeye çalışılır? HSYK’nın, aldığı kararla yürütülmekte olan soruşturmada taraf olduğunu iddia etti.

Cumhurbaşkanı Gül: Yargı reformu şart
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yargıyla ilgili yaşanan tartışmaların üzüntü verici olduğunu ifade ederek, “Bu bir fasit dairedir, kısır bir döngüdür. Bundan Türkiye’nin süratli bir şekilde çıkması gerekir. Bunun için yapılması gereken şey de gayet açıktır; çok süratli bir yargı reformu yapmak gerekir. Yargı reformu yapılırken bu çıkmaz sokak ya da kısır döngü daha derinleştirici bir şekilde olmamalıdır” dedi.

AB kriterleri
Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakerelerini yürüten bir ülke olduğunu hatırlatan Gül, “Bu konuda AB’nin müktesebatı, kriterleri ve standartları Türkiye tarafından süratli bir şekilde üstlenilmelidir. Bu konuda aslında bütün partilerimizin ön yargısız bir işbirliği içine girmesi çok önemlidir” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Tanzanya Cumhurbaşkanı Jakaya Mrisho Kikwete ile görüşmelerinin ardından Çankaya Köşkü’nde düzenlenen ortak basın toplantısında gündeme ilişkin soruları da cevapladı.

Şahin: Görevdeki savcı azledilemez
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kararını eleştirdi. Cemaat soruşturmasıyla ilgili gündeme gelen ve önceki gün tutuklanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ile yetkileri alınan 4 savcıyla ilgili açıklamalarda bulunan Şahin, “Hakim ve savcılar görev yaparken azledilemez. TBMM yargı reformunu yapmak zorunda” diye konuştu. Şahin herkesin sağduyulu olmasını vurgularken, tartışmaların yargı reformunu zorunluluk haline getirdiğini ifade etti. (Haber: Önsel ÜNAL-Yeniçağ)

 

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=31938



Bu haber 585 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,643 µs