CEMİL ÇİÇEK NE ''HE'' DEDİ NE ''YOK'' DEDİ

19 Şubat 2010 11:13 tsi
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'i arayarak gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılmasını istediği iddialarına ilişkin olarak bakın ne dedi.

'Her iddiayı yanıtlamak mecburiyetinde değilim'

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in, cemaatlere yönelik başlattığı soruşturmaların ardından tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'i arayarak gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılmasını istediği iddialarına ilişkin olarak, "Her iddiayı cevaplamak gibi bir mecburiyet yok" dedi.

Çiçek, dün Anayasa Komisyonu'nda İnsan Hakları Kurumu Kanun Tasarısı görüşülürken, CHP Mersin Milletvekili İsa Gök'ün konuya ilişkin sorusu üzerine şöyle konuştu: "Türkiye, belli bir süreden beri çok sansasyonel dava gündemi olan bir ülke. Herkes konuştu. Hatta yargının bizatihi kendisinin konuştuğu konular oldu. Bir taraftan diyoruz ki hazırlık tahkikatı gizli. Peki gizli bir konuda hangi doğru bilgiye dayanarak tartışma yapıyoruz? Olsa olsa basına yansıyan şekliyledir. Bilgi kaynağımız basın ise basının bir kesimi öyle, bir kesimi böyle yazıyor. Biz hangisini veri kabul ederek değerlendirme yapacağız? Veri kabul edilecek husus dosyanın kendisidir, çıkacak kararın kendisidir. Yargının saygınlığı en az kendi onurumuz, kişiliğimiz kadar saygı duymamız gereken bir konudur. Buna herkes saygı duyacak, duymalı. Yargının kendisi de saygı duymalı.

'Mecburiyetim yok'
(CHP Konya Miletvekili Atila Kart'ın 'Doğrudan şahsınıza yönelik bir iddia var' sözleri üzerine) Her iddiayı cevaplamak gibi bir mecburiyet yok. Bunun tarafı belli, içeriği belli, karar verecek olanlar belli. Dosyayı gerçekten ben bilmiyorum. Eğer başkaları biliyorsa vahimdir. Bu bilgi kirliliği ortamında bir kısım konuların siyasetin konusu yapılmasını şahsen istemedim. Bir tek yerde de söylemedim. Bu soruşturma hep hazırlık safhasında kalacak değil. Önü açılacak, ne var içerisinde bileceğiz. Diyen neden, ne demiş, doğru mu, ne kadar doğru? Bu soruların cevabını hep beraber göreceğiz. Benim yargıya saygımın gereği budur. Bir tek cümle dahi benim bu olayı kabul ettiğime dair hiçbir yerde görülemez. (CHP'li Gök'ün, 'Savcı tutanak tutmuş' demesi üzerine) Tutanak düzenlenir, siz de düzenlersiniz. Altında bir imza var mı? Bunların hepsini önümüzdeki günlerde sabrederseniz göreceğiz. Çünkü konuyla ilgili savcı arkadaşımızın durumu da şu an tartışmalıdır. Bunu burada konuşmayı bile doğru bulmam."
'Gereğini yaparız'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, "Bilgi almak için dahi olsa bir bakanın (Cemil Çiçek) bir başsavcıyı araması da bir şekilde yargıya müdahale olmaz mı?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bir Adalet Bakanı Türkiye'nin bütün savcılarıyla her zaman görüşebilir. Önemli olan bu görüşme sırasında onun yaptığı yargısal bir göreve müdahale edip etmediğidir, talimat verip vermediğidir. 'Şöyle yapma böyle yap' diye bir telkinde bulunup bulunmadığıdır. Başsavcı bunu söyledi, tutanak olduğundan da bahsetti. Kendi ifadenizi altına imza koyduğunuzda tutanak diye bir delil şekline sokabilir misiniz? Ama iddia edildiği gibi sayın savcının 'bana şunu şöyle yap veya böyle yapma dedi' şeklinde bir gerçek ortaya çıkarsa bundan dolayı elbette gereğini yaparız."
Bilgi aldı demişlerdi
 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, 15 Şubatta konuya ilişkin olarak "Olayı öğrenmek için telefon ediyor. Neler neler yaşadık. Ne hale getirdiler. Süreç yargıda kendi akışı içinde devam ediyor" demişti. Adalet Bakanı Ergin ise önceki akşam, "Sayın Başbakan Yardımcımızın yapmış olduğu o arama kendisi de ifade etmiştir, o süreçte bilgi alma mahiyetinde bir müracaattır, girişimdir. Onun ötesinde yargılama faaliyetine yapılacak hiçbir müdahaleyi, baskıyı tasvip etmemiz mümkün değildir. Bunu zaten bizzat Başbakan Yardımcımız da ifade etmiştir" demişti.

 

Kaynak: Milliyet Gazetesi,http://www.milliyet.com.tr/-her-iddiayi-yanitlamak-mecburiyetinde-degilim-/siyaset/sondakika/19.02.2010/1201129/default.htm?ver=72

Bu haber 623 defa okundu.