AKP'NIN İŞİ ÇOK ZOR

16 Şubat 2010 11:32 tsi
AKP Kutuplaşma politikası bu seçim döneminde ağırlıklı olarak “Sivil Anayasa” tartışmaları üzerine kurulu.

AKP'nin işi çok zor!

OLUMSUZ ekonomik koşullar, yolsuzluklar ve açılım nedeniyle oyları azalan AKP’nin seçim stratejisini güç ve kutuplaşma üzerine kurduğunu daha önce yazmıştım. Bugün AKP’nin kutuplaşma politikasını anlatmak istiyorum.
AKP Kutuplaşma politikası bu seçim döneminde ağırlıklı olarak “Sivil Anayasa” tartışmaları üzerine kurulu. AKP, anayasa değişikliği yapamayacağını biliyor ama risk alabilirse bu dönem konuyu gündeme getirecek, alamaz ise gelecek seçim döneminde anayasa değişikliği yapacağını vaat edecek ancak tartışmalarını ise seçim öncesi gündeme getirecek. Eğer, referanduma gidilse ve referandumda kaybedilse dahi bu işlerine gelecek. Çünkü, mevcut anayasayı savunmak veya anayasanın değişmemesini dolaylı da olsa istemek muhalefeti zora sokacak, değişimcilere ister-istemez destek kazandıracak bir durumdur. Anayasa değişikliği ile Kürtlere, Alevilere, türban taleplerine, liberallere, asker karşıtlarına ve nerede ise hemen her kesime vaatte bulunmak ve desteklerini almak mümkündür. Buna karşı duranlar, iktidarın samimi olmadığını söyleyenler, alternatif değişiklikler önerenler ise “Olumsuzu savundukları” veya “İşi yokuşa sürdükleri” için zor durumda kalacaklardır.
Kutuplaştırmayı hedefliyorlar
AKP’NİN de yapmak istediği budur. İlave olarak bu kutuplaşma heyecanı ve taraftar psikolojisi ile yolsuzluklar ve ekonominin sıkıntıları bir nebzede olsa unutulacak veya ihmal edilecektir. AKP’nin tüm çabası bu anayasa değişikliği kavgası ile işi kutuplaştırmaya ve inatlaştırmaya çekmektir. Bu anayasanın tümünün değişikliği olabileceği gibi kutuplaşmayı sağlayacak 3-5 madde de olabilir. Dediğim gibi anayasa değişikliğini gerçekleştirmek şart değildir, bunun kavgası yeterlidir.
Anayasa değişikliği stratejisi tamam ama bunun, 1- Zamanının ayarlanması, 2- TBMM’de yeterli oyu bulmaması riskleri vardır. Çünkü, zamanlaması iyi ayarlanmamış, olumsuz bir ortamda örneğin, yolsuzlukların veya terör olaylarının gündemde olduğu bir dönemde anayasa kutuplaşması oluşturmak nerede ise imkansızdır. Diğer taraftan TBMM’de kendi partili milletvekillerinden oy alamayan ve önersisini referanduma dahi götüremeyen bir parti ise güçsüz ve bölünmüş görüntüsü vererek biter. Böyle bir ihtimal ise çok fazladır. Çünkü, devletin kurumlarına ve ülkeye verilen zarardan ve de Cumhurbaşkanlığı seçiminden dolayı AKP meclis grubu gerçekte bölünmüş durumdadır.
Yanlış açılım
AKP şimdi bir taraftan hızlandırılan KCK operasyonları ile diğer taraftan geçenlerde Ankara’ya gelen Irak sorumlusu Gen. Raymond Odierno örneğinde olduğu gibi ABD desteği ile ne olursa olsun seçimlere kadar PKK terörü olmasın istiyor. Özellikle kentlerde olacak her terör olayı AKP’nin oylarının önemli bir bölümünün gitmesi demektir. Bunu en iyi bilen ise, açılımı yanlış yapan AKP üst yönetimidir.
AKP stratejisinin bir diğer yönü ise “Balyoz”, “Ergenekon”, “GATA kavgası” gibi konuları vesile ederek normal gündemden uzaklaşılmasını sağlayarak, kutuplaşmayı ve taraftar psikolojisini daima ayakta tutmaktır. Ancak bu yöntem eskisi kadar etkili olamamaktadır.
Evet, AKP seçim stratejisi kısaca budur. Ancak, bunu başarı ile uygulamak mevcut koşullarda oldukça zor olacaktır. Cumhurbaşkanı Gül’e son açıklamalarından dolayı kızılmasının nedenlerini daha net anlıyorsunuzdur herhalde.
Tabi tüm bunların bir anlamı da şu; ülkenin ihtiyacı olan işler, özellikle ekonomideki temel reformlar yine başka bahara kalıyor.

BÜLENT KUŞOĞLU-TERCÜMAN

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=140

Bu haber 511 defa okundu.