En Sıcak Konular

ERMENİSTAN MESELESİNİN BİLANÇOSU

14 Şubat 2010 11:29 tsi
ERMENİSTAN MESELESİNİN BİLANÇOSU Türkiye’yi kuşatan önemli meselelerden birinin de, Ermenistan’ın yayılma siyaseti olduğu malumdur. Çok yazılıp tartışılıyor, ama meselenin esası ayrıntılarda boğuluyor.

Ermenistan meselesinin bilançosu (1)

Türkiye’yi kuşatan önemli meselelerden birinin de, Ermenistan’ın yayılma siyaseti olduğu malumdur. Çok yazılıp tartışılıyor, ama meselenin esası ayrıntılarda boğuluyor. Bu bakımdan, resmin bütününe yeniden bakmak suretiyle gerçekleri görmeye çalışacağız. Böylece yanlışlar ve doğruların kendiliğinden ortaya çıkacağını sanıyoruz.
Türkiye ve kardeş Azerbaycan’a yönelik saldırıların özeti:
-Azerbaycan-Ermenistan çatışması, SSCB’nin dağılma dönemi olan 1988’de başlayıp, 1994’e kadar devam etti. İhtilafın sebebi; Azerbaycan’a bağlı olan Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi üzerinde Ermenistan’ın hak iddia etmesidir. Bu yüzden çıkan çatışmalarda; 36 bin ölü ve kayıp ile 85 bin yaralanan oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra ise, 1 milyonun üzerinde Azerbaycan Türk’ü, bölgeden göç etmek zorunda kaldı. Karabağ ve çevresindeki 6 il Ermeni işgaline uğradı. Ermenistan kendisi dahil, hiçbir devlet veya uluslararası kuruluşun tanımadığı, kukla Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ni kurduğunu ilan etti.
-Türkiye, SSCB’nin dağılmasıyla beraber, kurulan 15 bağımsız devletten biri olan Ermenistan Cumhuriyeti’ni 23 Ağustos 1990’da tanıdı.
-Ermenistan aynı tarihte, Bağımsızlık Bildirisi’nin 11. maddesindeki; “Ermenistan Cumhuriyeti, 1915 Osmanlı Türkiye’si ve Batı Ermenistan’da gerçekleştirilen soykırımın uluslararası alanda kabul görmesi yönündeki çabaları destekler” hükmüne göre, Türkiye’ye toprak talebi ve “soykırım” iftirasıyla saldırıya geçti.
-Parlamento, Şubat 1991’de aldığı diğer bir kararla, “Kars Antlaşması” ile çizilmiş olan sınırları tanımadığını beyan etti.
-Parlamento, 23.9.1991 tarihli bağımsızlık kararıyla, “Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi’ne sadık kalacağını” ilan ve taahhüt etti.
-Ağrı Dağı’nı, devlet armasında, paralarda, resmi basın ajanslarında amblem olarak kullanmak suretiyle, toprak talebini sürdürdü.
-Ermenistan 25 Şubat 1992’de, Azerbaycan’a bağlı özerk bölge statüsündeki Dağlık Karabağ’ı işgal etti. Hocalı’da Azerbaycanlı sivillere etnik temizlik uyguladı. Azerbaycan ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi bazı uluslararası kuruluşların raporlarına göre bu katliam, Rus 366. Motorize Piyade Alayı’nın desteğindeki Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı katliamını “Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana” gerçekleşen en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirdi. Saldırıda 1.300 civarında masum kişi öldürüldü. Bunların 106’sı kadın, 83’ü çocuktu.
-1993’te Ermenistan, Rusya ile dostluk anlaşması imzaladı. Bu anlaşma ile Rusya Karabağ Sorunu’na resmen dâhil oldu. 1994’te Rusya, işgal altındaki Azerbaycan topraklarında askeri üsler kurdu. BM aynı yıl Ermenistan ve Azerbaycan arasında ateşkes anlaşması imzalanmasını sağladı.
-1995’te İran, Ermenistan’a 20 yıl süre ile elektrik ve petrol sevkiyatı için garanti verdi.
-Ermenistan 5.7.1995 referandumuyla kabul ettiği Anayasasıyla, “Ermenistan’ın bağımsızlık bildirisindeki ulusal hedeflere bağlı kalacağı”nı anayasa hükmü haline getirdi.
-ASALA terör örgütü 1974-84 arasında Batı ülkelerinde, 42 Türk diplomat ve görevlisini şehit etti. Çoğunun katilleri yakalanmadı.
-Ermenistan diaspora ile birlikte “soykırım” yalanını çeşitli ülkelere kabul ettirdi. Halen bu düşmanca faaliyetleri sürdürüyor.
-AB 1999’da, Ermenistan ile Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması yaptı. Muhtelif tarihlerde aldığı kararlarla, “soykırım” yalanını kabul etmesi için Türkiye’ye baskı yaptı. Halen de yapıyor.
Türk düşmanlığını varlık sebebi sayan, soykırımcı ve işgalci Ermenistan’a karşı neler yapıldı?[1]

Ermenistan meselesinin bilançosu- II

Dünkü yazımızda, Türk düşmanlığını varlık sebebi sayan, soykırımcı ve işgalci Ermenistan’a karşı neler yapıldı? diye sormuştuk. Şimdi bunun cevabına özetle bakalım.
-Türkiye, Karadeniz’e kıyısı olmamasına rağmen 16.12.1991’de Ermenistan’ı Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne (KEİ) kurucu üye olarak davet etti.
-Türkiye 1992’de, AB’den Ermenistan’a gidecek buğday yardımının topraklarımızdan geçmesine izin verdi, aynı yıl elektrik satışını onayladı.
-Türkiye Ermenistan’a buğday yardımı için karar aldı.
-Türkiye, Yukarı Karabağ’ın arkasından Kelbecer ve 5 Azerbaycan reyonunun daha işgali üzerine 25.11.1993 de Ermenistan sınırını kapattı.
-Türkiye, Ermenistan’a ve Ermenistan’dan transit kara taşımacılığına sınırlarını açtı, Erivan ile ülkemizin çeşitli kentleri arasında doğrudan uçuşların gerçekleştirilmesini sağladı.
-İlişkileri yumuşatmak için, iki ülke bilim adamları arasında tarih komisyonu kurdu.
-Ermeni Akdamar kilisesini 4 trilyon harcayarak, Ermenistan’dan getirtilen mimarların gözetiminde restore etti.
-İlişkileri başlatmak amacıyla Cumhurbaşkanı Gül, futbol maçı bahanesiyle Ermenistan’a gitti.
-Yasalarımızın çiğnenmesi pahasına 60-70 bin Ermenistan vatandaşının ülkemizde kaçak olarak çalışmasına göz yumdu.
-Türkiye, Ermenistan sınırımızı ve toprak bütünlüğümüzü tanıyacağını, Yukarı Karabağ işgalini kaldıracağını ve soykırım iftirasından vazgeçeceğini kabul etmediği halde, sınırın açılması ve ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde hazırlanan iki protokolü imzalamıştır.
Türkiye Ermenistan ilişkilerinin özet bilançosu böyle. Buna göre kısa bir değerlendirme yaparsak;
1. İlişkilerde Ermenistan tamamen haksız. Uluslararası hukuku çiğniyor. Nitekim baskı yoluyla yaptırım uygulamasa bile; BM, AGİT, Minsk Grubu ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi, Ermenistan’ı  “işgalci ve katliamcı” olarak nitelediği halde, bir santim bile geri adım atmıyor.
2. Türkiye ve kardeş Azerbaycan ise saldırıya uğrayan, mağdur ve haklı konumda.
3. Ermenistan saldırıyor, Türkiye ise hep geri çekiliyor. Taviz üstüne taviz vererek günü kurtarmaya çalışıyor. Verilen her taviz Ermenistan’ı daha güçlü konuma taşırken Türkiye’yi sürekli zayıflatıyor.
4. Ermenistan’ın soykırıma varan kanlı saldırıları ve işgalciği karşısında, tedbir olarak 1995’de sınırı kapatan ve ilişkileri kesen Türkiye, baskıya dayanamayıp bu kararını, parça parça da  olsa kaldırmayı sürdürüyor.
5. Siyasi iktidar son olarak Protokolleri imzalayarak, sınırın açılması ve ilişkilerin normalleştirilmesi için iç kamuoyunu hazırlamaya çalışıyor.

SONUÇ

Uzatmadan söyleyelim. 19 yıllık görüşsüz, büyük güçlerin gölgesine sığınmış, kimliksiz, hedefsiz bu politikayı, “sıfır sorun”, “yumuşama”, “çözüm”, “başarı”  gibi sloganlarla gizlemeye çalışan Türkiye, artık şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Bu gidişin sonu, açıkça görülüyor ki kocaman bir çıkmazdır.
Bu günü kurtarmaya dönük taviz politikası; PKK, Barzani, Patrikhane, Ruhban Okulu, Ege, Kıbrıs gibi konularda da sürdürülüyor. Gelişmeler, her sorun alanında da Türkiye’nin aleyhine gelişiyor. Karşımızda Haçlılar var. Onlar yavaş yavaş da olsa hedefe doğru ilerlediklerini gördükleri için sabırlı ve mutludurlar.
Şimdi bu tespitleri 50 yıllık bir zaman dilimi içine alalım. Bu sürenin her 10 yılında nelerle karşılaşacağımızı hesaplayalım. Hedefsiz ve kimliksiz politika aldatmacasının günlük şamatalarıyla oyalanan, planlı olarak çıkarılan iç kavgalardan başını kaldıramayan Türkiye’yi nelerin beklediğini görmeye çalışalım. Dürüst ve cesur bir analiz yaparsak.
Üzülerek ifade etmek isteriz ki kendimizi, her 10 yıl sonunda, bütünlüğünden ve egemenliğinden büyük kayıplara uğramış bir Türkiye ile karşı karşıya bulacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Kısaca kimlik, egemenlik, sınırlar ve vatan namus ise, neleri kaybedeceğimiz belli olmuyor mu?
İç kavgaları bırakıp, milletimize dönelim. Bütünleşelim. Hiçbir saldırının aşamayacağı kutsal kale olalım. Tarihi misyonumuzdan güç alıp, tarihten gelen şanlı yolculuğumuza devam edelim. İnananlar için bu bir hayal değildir.[2]

Sadi Somuncuoğlu-Yeniçağ

Kaynak. yeniçağ Gazetesi

[1].http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12041
[2].http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12051



Bu haber 951 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,699 µs