En Sıcak Konular

Şeyh Galip

3 Ocak 2008 18:21 tsi
Şeyh Galip Asıl adı Mehmed olan Türk Divan edebiyatı şairi ve mutasavvıfı Şeyh Galib, 1757 yılında İstanbul'da doğdu.

Asıl adı Mehmed olan Türk Divan edebiyatı şairi ve mutasavvıfı Şeyh Galib, 1757 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Mustafa Reşid Efendi, annesi Emine Hatun'dur. Kuvvetli bir tasavvuf eğitimi içinde yetişen babası, Mevleviliğe ve Melamiliğe bağlı şiirle de uğraşan, kültürlü bir kişiydi. Şeyh Galib'in dedesi Mehmed Efendi de mevlevi tarikatı aydınlarındandı. Galib ilköğrenimini babasından gördü. Hamdi adlı bir bilginden Arapça dersi aldığı ve kendisine Esad mahlasını veren Süleyman Neşet'ten de öğrenimi sırasında faydalandığı bilinmektedir. Çok genç yaştayken güçlü bir şair ve geniş kültürlü bir aydın olarak tanındı.

İlk şiirlerinde Esad mahlasını kullandı. Bu adın başkalarınca benimsendiğini görerek Galib adını kullanmaya başladı. Her iki mahlası birlikte kullandığı görüldü. Henüz 24 yaşındayken divan sahibi olan şair, 26 yaşlarında Türk edebiyatında mesnevi türünün en başarılı örneklerinden biri sayılan "Hüsnü Aşk" adlı eserini tamamladı. Bir yıl sonra Konya'da Mevlana dergahında çileye girdi, fakat ayrılığına dayanamayan babasının isteği üzerine çilesini tamamlamadan İstanbul'a döndü.

Yenikapı mevlevihanesinde yeniden çileye girdikten sonra hücreye çıktı. Sütlüce'deki evinde, 1791 yılına kadar ilimle ve eser yazmakla uğraştı. Bu tarihte Galata Mevlevihanesi şeyhliğine getirildi. Sekiz yıl kadar süren dergah şeyhliği sırasında Sultan Üçüncü Selim, Valide Sultan padişahın hemşiresi Beyhan Sultanın yakınları arasında yer aldı. Bunun sonucu olarak Sultan Üçüncü Selim ve Valide Sultan'da harap bir durumda olan dergahı ve Kasımpaşa mevlevihanesini tamir ettirdi.3 Ocak 1799'da, İstanbul'da ölmüştür; ölümünün nedeni bilinmemektedir. Şeyh Galib'in mezarı Galata mevlevihanesinin avlusundaki türbededir.

Tarzı ve Edebiyatı:

Esad ve Galip mahlaslarıyla yazdığı şiirlerini toplayarak 24 yaşında iken divanını meydana getirdi (1780). Şeyh Galip, hiç kuşkusuz Nedim'den sonraki dönemin en önemli şairlerindendir. Sembolizm benzeri bir tarzın Türk edebiyatındaki öncüsü olmuş, birçok buluşu ve yarattığı manzumlarla divan edebiyatının gelişmesinde büyük bir rol oynamış olmasına rağmen divan şiirinin geleneklerinden de kopmamıştır. Bugün Şeyh Galip'in şiirleri gösterdiği harika sembolizm ve betimlemelerle özellikle Batıda fazlasıyla beğeni toplamaktadır. Şeyh Galip'in eserlerinin en önemli yönlerinden birisi de tasavvufi temellere sahip olmasıdır. Şeyh Galip tasavvuf edebiyatı açısından çok önemli bir isimdir.


Eserleri:
 
Divan (Şiirler)
Hüsn ü Aşk (Güzellik ve Aşk)

Eserlerinden Örnek:

Dûzah behâr-ı hüsnüne bir gül-sitan senin
Kulzüm şirâr-ı aşkına bir katre kan senin


Bir gevherim var eşk midir dil midir desem
Peydâ benimdir ol dür-i yektâ nihan senin


Bir mihribân gûşederiz âdı mihr ü dâd
Gelmez mi subh-ı sînene ol mîhman senin


Cânan mısın belâ mısın âşub-ı can mısın
Ey bî amân gayrı elinden aman senin


Gâlib durûğ imiş tutalım va'di ol bütün
Îman getür ki dînine sığmaz yalan senin

NAAT

EFENDİM!...
Sultân-ı rüsûl, şâh-ı mümeccedsin Efendim!...
Bîçârelere devlet-i sermedsin Efendim!...
Dîvân-ı İlâhîde ser-âmedsin Efendim!...
Menşûr-ı le’amrüke mü’eyyedsin Efendim!...
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Tâbiş-geh-i ervâh-ı mücerred güherindir…
Mâlişgeh-i ruhsâr-ı melik hâk-i derindir…
Ayîne-i dîdâr-ı tecellî nazarındır…
Bû Bekr Ömer, Osmân ü Ali yârlarındır…

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Hutben okunur minber-i iklîm-i bekâda…
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda…
Gülbâng-i kudûmun çekilir Arş-ı Hudâ’da…
Esmâ-i Şerîfin anılır arz u semâda…

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Ol dem ki velîlerle nebîler kala hayrân…
‘Nefsî’ deyü dehşetle kopa cümleden efgân.
Ye’s ile usâtın ola ahvâli perîşân.
Düstûr-ı şefâ’atle senindir yine meydan…

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Bir gün ki dalıp bahr-ı gama-ı firkate gittim.
İlden yitirip kendimi, bîhodluğa yitdim.
İsyânım anıp, âkıbetimden hazer itdim:
Bu matlâ’ı yâd eyledi bir seyyid işitdim.

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Ümmîddeyiz ye’s ile âh eylemeyiz biz!
Sermâye-i îmânı tebâh eylemeyiz biz.
Bâbun koyup ağyâre penâh eylemeyiz biz.
Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz.

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Bî-çâredir ümmetlerin isyânına bakma…
Dest-i red urup, hasret ile Dûzâha kakma…
Rahm eyle amân, âteş-i hicrânına yakma…
Ez-cümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma.

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Osmanlıca Kelimeler manası:

Sultân-ı Rüsül: Resullerin Sultanı
Şâh-ı Mümecced: Methedilmiş, övülmüş, şereflendirilmiş şah
Devlet-i sermet: Sürekli, değişmez, daimî devlet
Ser-âmed: Başta bulunan, ileri gelen
Menşû: Neşrolunmuş, dağıtılmış, yayılmış
Sultân-ı müeyyedsin: Doğrulanmış sultan
Tâbişgeh-i ervâh-ı mücerred: Pırıltılı yerde üstün ruhlar
Güher: Elmas, cevher
Mâlişgeh-i ruhsâr-ı melek: Meleklerin yüzlerini sürdüğü yer
Hâk-i derindir: Kapı eşiğinin toprağı
Minber-i iklîm-i bekâda: Ebedî devletin minberi
Mahkeme-i rûz-ı cezâda: Ceza gününün mahkemesi

Günümüz Türkçesine Uyarlama:

EFENDİM!...

Resullerin Sultanı’sın, övülmüş Şah’sın Efendim!...
Çaresizlere, değişmez sürekli devletsin Efendim!...
İlâhî divanda en başta gelensin Efendim!...
‘Le’amrüke’ emr-i ilâhîsiyle ebedîsin Efendim!...

Sen Ahmet ü Mahmut u Muhammed’sin Efendim!....
Hak’tan bize doğrulanmış Sultan’sın Efendim!...

Pırıltılı yerde (üstün) ruhlar (arasından seçilmiş) cevhersin…
Kapı eşiğinin toprağı, meleklerin yüz sürdüğü yerdir...
Senin baktığın yerlere yüzünün nuru yansır…
Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali dostlarındır…

Sen Ahmet ü Mahmut u Muhammed’sin Efendim!....
Hak’tan bize doğrulanmış Sultan’sın Efendim!...

Bakî âlem minberinde hutben okunur.
Ceza gününde, (büyük) mahkemede hükmün tutulur…
Huda arşında toplu halde (sana) salâvat çekilir…
Arz ve semada güzel isimlerin anılır…

Sen Ahmet ü Mahmut u Muhammed’sin Efendim!..
Hak’tan bize doğrulanmış Sultan’sın Efendim!.

O vakit ki nebîler, veliler (sana) hayran kalır…
Dehşetle cümle (insanlar), “Nefsî” diye korkuya kapılır.
Ümitsizlik içerisinde günahkârların hâli perişandır.
Müsaade olunan şefaatle senindir meydan...

Sen Ahmet ü Mahmut u Muhammed’sin Efendim!....
Hak’tan bize doğrulanmış Sultan’sın Efendim!....

Bir gün ki gam denizinde ayrılık fikrine dalıp gittim.
Kendimi kaybedip mana ikliminde yittim.
İsyanımı anıp akıbetimden korktum.
Bu matla’ı yâd eyledi,(okudu) bir seyit işittim.

Sen Ahmet ü Mahmut u Muhammed’sin Efendim!....
Hak’tan bize doğrulanmış Sultan’sın Efendim!....

Ümitteyiz, ümitsizlikle ah eylemeyiz biz!
İman sermayesini harap eylemeyiz biz.
(Ey Rasûlullah!) kapını koyup gayrisine sığınmayız biz.
Sen muhafaza ederken başka yere bakmayız biz.

Sen Ahmet ü Mahmut u Muhammed’sin Efendim!....
Hak’tan bize doğrulanmış Sultan’sın Efendim!....

Biçaredir, ümmetlerinin isyanına bakma…
Ret elini verip hasret ile cehennemde yakma…
Merhamet eyle, aman hicran ateşine yakma…
Ümmetlerinden çok günahı olan Galip’i bırakma.

Sen Ahmet ü Mahmut u Muhammed’sin Efendim!....
Hak’tan bize doğrulanmış Sultan’sın Efendim!....


Üssâtın: İsyan eden, günahkâr
Düstûr-i şefâatle: Müsaade olunan şefaat izni
Bahr-i gam-ı firkate: Gam denizinde ayrılık
Hazer: Pişman, çekinme, sakınma, korkma
Tebâh: Bozuk, çürük harap, berbat
Nigâh: Bakış, bakma
Sâyende: Koruma, muhafaza etme
Penâh: Sığınma, korunma
Rahmeyle: Merhamet eden, acıyan
Dest: El
Duzâh: Cehennem
Hôd: Kendi, şahsı

 



Bu haber 1,875 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,238 µs