En Sıcak Konular

KURTULMUŞ: ''GERİLİMİN ARKASINDA 2012 HESABI VAR''

12 Şubat 2010 11:54 tsi
KURTULMUŞ: ''GERİLİMİN ARKASINDA 2012 HESABI VAR'' Saadet Lideri Kurtulmuş; son günlerde ülkemizde yaşanan gerilim ve tartışmaların arkasında 2012'de Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini engellemeye yönelik girişimlerin olabileceğini söyledi.

Gerilimin arkasında 2012 hesabı var

Saadet Lideri Kurtulmuş; son günlerde ülkemizde yaşanan gerilim ve tartışmaların arkasında 2012'de Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini engellemeye yönelik girişimlerin olabileceğini söyledi.

 Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş; son günlerde ülkemizde yaşanan gerilim ve tartışmaların arkasında 2012'de Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini engellemeye yönelik girişimlerin olabileceğini söyledi.

Türkiye'de ilk kez Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçileceğini hatırlatan Kurtulmuş; "2012'de Cumhurbaşkanını halk seçecek. Bu cumhurbaşkanı seçiminin halk tarafından yapılmasını engellemek isteyen bazı çevreler, bir takım siyasi gerginlikler, kamplaşmalar, kutuplaşmalar oluşturarak 'Bakın bu hava içerisinde cumhurbaşkanı seçilmez, tekrar bir anayasa değişikliği yapılmalı' bu değişikliğin içine de cumhurbaşkanını tekrar parlamento seçsin maddesi konulmalı,' diyecekler. Bundan endişe ediyorum" dedi.

Kanal A televizyonunda Ömer Şahin'in hazırlayıp sunduğu Görüş Farkı programında gazeteci Erkan Tan ve Abdülkadir Selvi'nin sorularını cevaplayan Numan Kurtulmuş, statükodan yana olan bazı kesimlerin millet tarafından denetlenebilir, sivil bir yapının oluşmasını istemediğini vurgulayarak, "Bizce kavganın, gürültünün esas nedeni budur" değerlendirmesinde bulundu.

Oligarşi Cumhurbaşkanını Milletin seçmesini istemiyor

Kurtulmuş şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'de bir siyasetçi olarak beni asıl yaralayan şey, şimdiye kadar ki bütün anayasa değişikliklerini ya namlunun ucunda yapmışız, ya da Avrupa Birliği emretti diye...Böyle bir şey olmaz. Sorun şu, bazı çevreler efendim bu millete çok fazla sorulmaz, bu millet anayasa'dan falan anlamaz. şeklinde bir zihniyete sahip. Hatırlarsanız cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili referandum gündeme geldiğinde bir takım çevreler; 'olmaz efendim, millet cumhurbaşkanı mı seçer, bunlar bilmezler, bunlar anlamazlar' dedi. Şimdi bu son zamanlarda yaşadığımız tartışmaların arkasında, belki bunu söylemeye çoğu kimse cesaret edemez ama ben şimdiden söyleyeyim, şöyle bir meseleyi de görüyorum;  2012'de Cumhurbaşkanını halk tarafından seçeceğiz.

Bu cumhurbaşkanı seçiminin halk tarafından yapılmasını engellemek isteyen bazı çevreler, bir takım siyasi gerginlikler, kamplaşmalar, kutuplaşmalar oluşturarak 'Bakın bu hava içerisinde cumhurbaşkanı seçmeyin, tekrar bir anayasa değişikliği yapalım, bu değişikliğin içine cumhurbaşkanını tekrar parlamento seçsin maddesi koyalım, meclis seçsin' diyecekler. Bundan endişe ediyorum. Çünkü 2012 cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye için bir ilk olacak. ilk kez cumhurbaşkanını millet seçecek. Türkiye'nin demokratikleşmesi için bu çok önemli bir adımdır. Çok doğru bir adımdır."

Kurtulmuş; "Bu adımı kimler engellemeye kalkabilir" sorusu üzerine de; "Sınıflandırmak istemem, ama çok genel bir tabir olarak şunu söylemek mümkündür. Türkiye'de sistemin yapısı bürokratik oligarşidir. Türkiye'de sistemin yapısı demokrasi gibi görünse de aslında millete hesap vermeyen, millet tarafından denetlenmeyen bir seçkinler sınıfı Türkiye'deki siyasal sistemi yönetiyor. Ekonomik ve siyasi statükoyu oluşturmuş vaziyette. Bu statükoyu da  ekonomik ve siyasi elitler vasıtasıyla sürdürüyor.  Bunu yaparken de karşısına halk çoğunluğunun, millet çoğunluğunun çıkmaması için de gayret sarf ediyor.

Yapılan bu düzenlemeler de zaten bunun için yapılmış düzenlemelerdir. Dolayısıyla mevcut statükoyu değiştirmek istemeyen güçler, tabi ki millete anayasa yaptırmak, milletin gerçek temsilcilerine anayasa yaptırmak, çok ileri derecede bir demokratik yapının oluşmasını temin etmek, bütün ülkenin kurum ve kuruluşlarını millet denetimine açmak gibi adımları atmakta zorlanıyorlar. Kavganın, gürültünün  esas nedeni budur. Ancak şunu çok açık söylüyorum, kim cumhurbaşkanını halkın seçmesini engellemeye yönelik bir adım atarsa millet tarafından ebediyyen defteri dürülür, bir kenara koyulur. Onun için ben bunun açık yöntemlerle değil, bir takım yan yollarla yapılmaya tevessül edileceğini tahmin ediyorum, böyle bir sezgi bu." dedi.

Kurucu Meclis önerisini 1.5 yıldır söylüyoruz
Sivil Anayasa tartışmaları konusunda da Kurucu Meclis önerisini yineleyen Kurtulmuş; oluşan kördüğümün ancak bu yolla aşılabileceğini söyledi.  Kurucu Meclis önerisini ilk kez 1.5 yıl önce kendilerinin gündeme getirdiğini hatırlatan Kurtulmuş; "Ben sivil Anayasayı mevcut meclisin yapması kanaatindeyim, bunu başından beri söylüyorum. Ama mevcut meclisin yapmasının önünü tıkayan Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesidir. Maalesef Anayasa Mahkemesi kendisini senato yerine koymuştur.  Bu da bir kördüğüme neden olmuştur. parlamentoyu işlevsiz hale getirdi. Bu iradeyi aşması gereken Parlamento ve siyasetçi ne yapalım, biz o zaman evimizde oturalım diyemez. Bunu aşması lazım. Aşma yolu Kurucu Meclistir. Anayasa yapmak için kurucu meclis. Bunu ilk biz söyledik, bir buçuk senedir de ifade ediyoruz. Şimdi konuşuluyor.

Tabii ki bizim Kurucu meclis dediğimiz şey, bu parlamentoyu lağvedelim, onun yerine sanki bir ihtilal meclisi gibi bir meclis oluşsun, onu kasdetmiyorum.  Görevi sadece anayasa yapmaktan ibaret olan, millet tarafından oluşturulacak bir Meclis. Ve bu  meclis yapmış olduğu anayasa değişikliğini referandumla halka soracak, halkın oyladığı bir anayasa olacak.  Bunu yapmak için de mevcut Anayasanın 175. Maddesini değiştirerek anayasa nasıl değiştirilirin içerisine bunu koymuş olacak. Bu yapılmadığı takdirde çok açık söylüyorum, siviller, bizim anayasa yapmak gibi bir hakkımız olamaz, başkaları gelsin anayasa yapsın demiş olurlar" değerlendirmesinde bulundu.

İktidarın yapısal reformlar konusunda "Biz yapmak istiyoruz ama yaptırmıyorlar" mazeretinin arkasına sığınamayacağını da vurgulayan Prof. Numan Kurtulmuş şöyle konuştu:" Cumhurbaşkanı Ak Parti kökenli, Başbakan AK Parti'den, TBMM başkanı Ak Parti kökenli, Türkiye'nin bütün stratejik kuruluşlarının başındaki kişiler AK Parti'den. Bir konuşmamda demiştim ki sadece Genelkurmay başkanı AK Parti'den değil. Demek ki herhangi bir yaptırmıyorlar mazeretinin arkasına saklanması mümkün değil. bizim AK Parti'ye en büyük eleştirimiz burasıdır. Millet daha ne yapacak yüzde 47 oy vermiş. Talebi de çok açık belli. Sivil bir Anayasa. Burada yapılacak şey bir siyasi iklimin,  oluşturulmasıdır." diye konuştu.

Gerektiğinde çok iyi anlaşıyorlar
Ülkenin en önemli meselelerinde birbirleriyle kavga eden iktidar ve muhalefetin bazı konularda çok iyi anlaştığını belirterek ilginç örnekler verdi. Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, iktidar ve muhalefetin bazı konularda çok iyi anlaştığını söyleyen Kurtulmuş; " Ben son meclis kavgalarını bardağın taşan noktası olarak gördüm. Düşünün siz iktidar ve ana muhalefet Türkiye'nin en önemli meselesini, mektupla mı randevu alalım, kameranın önünde mi arkasında mı konuşalım, diyorlar. Bu üslupla tartışıyorlar.  Ama istediler mi çok iyi anlaşıyorlar.  Bakın size bir örnek vereyim, sayın başbakanın siyasi yasağının kaldırılması konusunda AK Parti ve CHP anlaştı mı, anlaştı. Demek ki olabiliyormuş. Sayın Baykal kameralar önünde konuşalım dedi. Sayın Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldırırken kameralar önünde mi konuştunuz. Olabiliyormuş, tıkandı, cumhurbaşkanını halkın seçmesi olayında olduğu gibi , halka gidiyorsunuz, orada halkın kararını alabiliyorsunuz: Ak parti böyle bir demokratik yolu işletemedi. İşletebilirdi, bir sürü başka örneği var. Bush istedi diye Kargil'le ilgili yasayı 10 dakikada çıkarmalarını burada mevzu bahis bile etmiyorum" dedi.

Danıştay'ın kararlarının kabul edilmesi mümkün değil
Kurtulmuş Danıştay'ın katsayı düzenlemesi ile ilgili kararını da eleştirerek; "Gerçekten Danıştay'ın bu ısrarını anlamak mümkün değil. Hukuk mantığı açısından mümkün değil, hakkaniyet ölçüleri bakımından mümkün değil. 28 Şubat sürecinin o koyu, o antidemokratik havası  içinde ortaya konulan ve aslında bir meslek lisemiz, imam hatip liselerini mağdur etmek üzere dizayn edilmiş bir sistem. Ama sadece imam hatip mezunlarını mağdur etmedi. Bugün, sanayimizin ihtiyacı olan, gerçekten ara eleman ihtiyacını da tamamıyla ortadan kaldıran fevkalade ciddi bir handikapı ortaya çıkardı. Meslek liselerinin tamamını ciddi şekilde meşgul etti ve onları önlemiş oldu. Bunun vicdanen, hukuken, mantıken, siyaseten kabul edilmesi mümkün değildir" diye konuştu ve referanduma gidilmesini istedi.

Kaynak: Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/haber/gerilimin-arkasinda-2012-hesabi-var-152872.htm



Bu haber 740 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,503 µs