En Sıcak Konular

ILIMLI İSLAM FİTNESİ

12 Şubat 2010 11:16 tsi
ILIMLI İSLAM FİTNESİ “Dinlerarası Diyalog” fitnesini içimize sokanlar, yerli taşeronların destek ve yardımlarıyla birlikte, Milletimizin gündemine “Ilımlı İslam” fikriyatını da yerleştirdiler…

"Ilımlı İslam" süreci nasıl ve niçin başladı?  

   “Dinlerarası Diyalog” fitnesini içimize sokanlar, yerli taşeronların destek ve yardımlarıyla birlikte, Milletimizin gündemine “Ilımlı İslam” fikriyatını da yerleştirdiler…
“Ilımlı İslam” hakkında bu güne kadar her kesim, kendi penceresinden bakıp görebildiklerini ortaya koydular...
Bu proje sayesinde gelinen noktanın ve esas gelinmek istenilen noktanın, tekrar tekrar gözden geçirilmesi “Milli ve Dini bütünlüğümüz” açısından zarurettir.
“Ilımlı İslam” teriminin son zamanlarda pek gündem edilmemesi bu projeden vazgeçildiği anlamına gelmemeli, aksine proje sahipleri açısından tıkır tıkır işlediğinin ispatı olarak görülmelidir.
“Ilımlı İslam” projesi, ABD-AB, Haçlı zihniyetin ürünü, siyasi ve dini içerikli bir projedir. Maksatları; İslam dininin emir ve yasaklarını, sosyal yaşamdan çıkartmaya, sulandırmaya, bozmaya yöneliktir.
Daha açık ifadeyle bu proje “şartlara uydurulmuş bir misyonerlik” faaliyetidir. 
“Ilımlı İslam” projesinin başlama ve yayılma sürecini birlikte hatırlamaya çalışalım;
Küresel güçler, özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra dünyaya, İslam’la uzaktan yakından alakası olmayan “İslami terör” kavramını yaymaya başladılar…
İslam dünyası, terörle İslam’ın bağdaşmayacağı noktasında kendini ifade bile edemeden süreç başlamış oldu. Bu güçler, Müslümanların; inançlarının sulandırılması, yumuşatılması gerektiğini yavaş yavaş kabul ettirdiler. Bu konuda da bazı sözde İslami liderlere bu fikri kabul ettirildi. ABD ve AB ye teslimiyeti kendine rehber edinen siyasiler bu projeye balıklama daldılar. Desteklerini esirgemediler…
Müslüman halklar bu terimle ilk defa karşılaştıkları için tereddüt içerisinde kaldılar… Ancak, sözde dini liderler işin taşeronluğunu üslenip bu proje ile İslam’ın daha da güçleneceği fikriyatını yaydılar ve muhiplerini inandırdılar. Tabi muhiplerde, bu konuda canla başla çalıştılar…
Şu düşülen tuzağın dehşetine bakar mısınız; İbadet mantığıyla, Allah düşmanlarının ekmeğine yağ sürmek..!
Bu inanç, basiretsiz kanaat önderleri sayesinde taban buldu, çevre buldu, millet de dipsiz, karanlık ve ateş dolu bir kuyuya doğru yol aldı. Sözde kanat önderleri, varsın ahretteki hesaplarını düşünsünler bakalım…
“Ilımlı İslam” projesi, dolu dizgin hedeflerine doğru giderken, millet de bu projenin gerçek manasını, maksadını bilmediği için fiili ve kalbi desteğini devam ettirmektedir. “Ilımlı İslam” projesinin maksat ve metotlarını ortaya koymadan, meydana gelebilecek tahribatları da ortadan kaldırmak mümkün değildir. Öyleyse bu konuda uyarılarımıza aralıksız devam etmek zorundayız…[1] 
 
Ilımlı İslam fitnesiyle düşülen tuzak  

“Ilımlı İslam” projesi Müslüman Türk milletinin ne fikrinde ne gönlünde yer etmesi mümkün olmayan bir unsurdu. Bu projenin bu kadar taraftar bulması da mümkün değildi.
Milletimizin genetik yapısında kanaat önderlerine verilen değeri bilen küresel güçler, yanlarına sözde bazı kanaat önderlerini aldılar, önce onları ikna ettiler… Sonrasında da muhiplerinin çantada keklik olduğunu zaten biliyorlardı. Millet, önderlerine baktı; “o diyorsa doğrudur” dendi ve eğrisine doğrusuna bakılmadan teslimiyet gösterildi.
İnsanın doğasında bulunan kolaycılık yönünü de işin içine katılınca, iş daha da çığırından çıktı…
Millet şunu akıl edemedi maalesef; bu projenin madem ki planlayıcısı ABD ve Haçlı batıdır, onlardan bize asla hayır gelmeyeceğini unuttular. Bırakın fiili olarak desteklemeyi, gönüllerini de bu projeye kaptırdılar. Hıristiyan ve Yahudileri kendilerine dost edindiler. Gönüllerine yer eden bu fitne, bakın onları ne hâle getirdi:
(Maide suresi 51–57 Ayetler:
“Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.”
“İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, “Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.”
“O zaman) iman edenler derler ki: “Sizinle beraber olduklarına dair var güçleriyle Allah’a yemin edenler şunlar mı?” Bunların çabaları boşa çıkmıştır. Böylece ziyan edenler olmuşlardır.”
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”
“Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü’minlerdir.”
“Kim Allah’ı, onun peygamberini ve inananları dost edinirse bilsin ki şüphesiz Allah taraftarları galiplerin ta kendileridir.”
“Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kafirleri dost edinmeyin. Eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının.”[2]
 
Dışı İslam, içi hristiyan olan bir proje: "Ilımlı İslam"  

 “Ilımlı İslam” projesi madem haçlı ittifakının sinsi bir tuzağıdır. Tabii ki en ince ayrıntısına varıncaya kadar her türlü şeytanlık da düşünülmüştür. Şöyle ki; “Ilımlı İslam” projesi her şart ve zamana göre bukalemun gibi renk değiştiren bir özelliğe sahiptir. Onun adı yerine göre değişkenlik arz eder; bazen “dinler arası diyalog” olur, bazen “medeniyetler ittifakı” olur, bazen de “Ilımlı İslam” olur…
Şöyle bir hafızalarınızı yoklayın; “biz dinlerarası diyalogun iktidarıyız” diyerek yola devam edilirken bir kısım vatandaşı ikna ettiler ama bir kısım samimi Müslüman da; “olur mu böyle saçmalık, din bir tanedir o da İslam’dır. Bu konuda ayetler var; “Allah katında din İslâm’dır.” (Âl-i imran:19) diye itiraz edince, plağın diğer yönünü çevirdiler.
“Medeniyetler arası ittifak” demeye başladılar. Sonra da “BOP eş başkanlığı” dediler… Velhasıl  “Her saça göre ayrı tarak” uygulaması ile farklı farklı beyinleri ve gönülleri ifsat ettiler.
Bir de dindarlığı öcü gibi gören bazı çevreler var ki; İslam adını duyar duymaz onlar da “kırmızıyı görüp çıldıran boğa” misali, ya da “melek görüp kaçan şeytan” misali projenin sahibine değil de taşeronlara ve İslam kelimesine bakıp, sanki İslam şeriatı gelecekmiş fobisine kapıldılar. Bunların düştüğü durum en az diğerlerinin düştüğü durum kadar tehlikeli bir hâl aldı. Devlet kademelerinde görev yapan koca koca adamlar, büyük büyük köşe yazarları, medya mensupları; “aman “Ilımlı İslam” projesi adı altında şeriat geliyor, karşı çıkalım” deyince, dindar kesimin bu projeye inadına daha sıkı sarılarak sahiplenmesine sebebiyet verdiler.
Her iki durumda da haçlının ekmeğine yağ sürüldü…
Bu süreç maalesef başladığı gibi devam etmekte, herkes yerini korumaya devam etmektedir. 
“Allah katında din İslâm’dır.” (Âl-i imran:19) “Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm’ı beğendim.” (Maide: 3) “Kim İslâm dininden başka bir din ararsa, onunki asla kabul edilmeyecek ve o ahirette kaybedenlerden olacaktır.” (Âl-i imran: 85)
Allah cümlemizi bu gafletten ayıktırsın inşallah! [3]

 

Uğur Kepekçi-Yeni Mesaj

 

Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi

[1].http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10000623&tarih=2010-02-10

[2].http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10000662&tarih=2010-02-11

[1].http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10000683&tarih=2010-02-12



Bu haber 654 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,227 µs