YANDAŞA BU YAPILMAZ Kİ...

10 Şubat 2010 15:08 tsi
CHP Genel Başkanı Baykal'ın, Başbakan Erdoğan'ın 2004'deki ''eş''siz Fransa ziyaretine yönelik iddialarıyla ilgili başbakanlık'tan gelen yalanlamanın üzerine atlayan yandaş basın bu sefer fena çuvalladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2004'deki Fransa ziyaretine yönelik iddialarıyla ilgili olarak başbakanlık'tan gelen yalanlamanın üzerine atlayan yandaş basın bu sefer fena çuvalladı.

Başbakanlık'tan konuyla ilgili dün yapılan ilk basın açıklamasında şöyle denilmişti:

"CHP Genel Başkanı  Sayın Deniz Baykal bugün (9 Şubat 2010) CHP grubunda yaptığı konuşmasında, Sayın Başbakan ve eşleri hakkında asılsız iftiralarda bulunmuştur.

Sayın Baykal, Fransa Devlet Başkanı’nın Sayın Başbakan’a, “eşini buraya getirme” diye haber gönderdiğini iddia etmiştir. Konuşmasında bu haberi gönderenin Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Sarkozy olduğunu söylemiş, daha sonra CHP Genel Başkan İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan yazılı açıklama ile sehven ismin yanlış söylendiği ve 2004 Temmuz’unda Fransa Cumhurbaşkanı’nın Sayın Jacques Chirac olduğu belirtilmiştir.

Sayın Baykal’ın bu iddiası tüm diplomatik kurallara, iki ülke ilişkisine, Türkiye Cumhuriyeti devletinin saygınlığına uymayan aslısız ve ciddiyetsiz bir iftiradır.

Hiçbir ülkenin devlet yetkilisi, hiç bir zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanına böyle bir mesaj göndermeye cüret edemez.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı da böyle bir mesaj aldığında buna sessiz kalmaz.

Fransa Cumhurbaşkanlarının hiçbiri, hiçbir dönemde dolaylı ya da doğrudan asla böyle bir mesaj göndermemiş ve asla Sayın Başbakanın eşlerini diplomatik ilişkilerimize mevzu bahis etmemiştir.

Sayın Başbakan defalarca Fransa’ya gitmiş birçoğunda da Sayın Emine Erdoğan kendilerine eşlik etmiştir.

Sayın Baykal tüm bu gerçeklere rağmen, Sayın Başbakan’ın ailesini bir kez daha çirkin bir şekilde siyasete karıştırmış ve bu kez diplomatik krize neden olabilecek yalan üzerine kurulmuş iddialarda bulunmuştur.

Sayın Başbakan, bu yakışıksız ve asılsız iddiaları nedeniyle Sayın Baykal’ı kamuoyunun önünde özür dilemeye davet  etmiştir".

Başbakanlık,ziyaret tarıhinin karıştırıldığını anlamış -ya da hatırlatılmış- olacak ki, bu açıklamadan saatler sonra düzeltme metni yayımladı:

"Bugün CHP Genel Başkanı  Sayın Deniz Baykal’ın iddialarına ilişkin yapılan açıklamada bir tarih hatası olmuştur. Sayın Başbakan ve Sayın Emine Erdoğan 19 Temmuz 2004 değil, 12 Temmuz 2008 tarihinde Fransa’yı birlikte ziyaret etmişlerdir.Ziyaret tarihine ilişkin bu düzeltme dışında açıklama aynen geçerlidir."

Başbakanlığın yaptığı  bu düzeltme,gazetelerin bugünkü baskılarına yetişemediğinden,yandaş gazeteler,ilk açıklamaları manşete çekti:

STAR: "Eşsiz gel demeye kimse cüret edemez"

YENİ ŞAFAK: "Baykalın Pis Yalanı"

Bu gelişmeler üzerine,CHP Genel Başkan İletişim Koordinatörlüğü,olayın tanığı isimlerin gazetelere ve televizyonlara  yapmış olduğu açıklamalardan yola çıkarak,özellikle başbakanlıktan gelen düzeltme metninin Baykal'ın sözlerini doğruladığını açıkladı.

GATA'YA HUSUMET FRANSA'YA HASSASİYET

"Türkiye’nin 2004 yılındaki Fransa Büyükelçisi Uluç Özülker 10 Şubat 2010 tarihli Milliyet Gazetesi’ne bir açıklama yaptı ve “Fransa’nın, Sayın Emine Erdoğan’ın türbanlı olması nedeniyle hassasiyetini hissettirdiğini, ziyaret programının da 4 kez değiştirildiğini” söyledi.

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan 21 Temmuz 2004 ve 10 Şubat 2010’da “Fransa tarafının Başbakan eşleri için program hazırlanmadığını ve Fransa Başbakanı’nın eşinin Emine Erdoğanla bir program yapmayacağını, ayrıca Ankara’ya gezinin türban tartışmaları gölgesinde geçmesinin istenmediğinin son dakikada bildirildiğini” yazdı.

O dönemin Türkiye Avrupa Vakfı Başkanvekili ve öğretim görevlisi Can Baydarol ile Prof.Dr Ahmet İnsel’in 20 Temmuz 2004’te katıldığı NTV’de, Sayın Oğuz Haksever’in programında “Sayın Başbakan’ın, adı protokol listesinde olmasına rağmen eşi Emine Erdoğan’ı Fransa’ya götürmediği, protokol listesinde isimleri yazılı 3 bakan eşinin de geziye götürülmediği” belirtildi.

Sabah Gazetesi muhabiri Bülent Aydemir’in 20 Temmuz 2004’te Paris’ten yazdığı haber ise şöyle; 

“Erdoğan'ın, 'Başbakan' sıfatı ile Fransa'ya yapacağı ilk ziyaret, 'türban hassasiyeti' ile başladı.
 
Erdoğan'ın Fransa ziyaretine, programda olmalarına rağmen Emine Erdoğan'ın yanı sıra, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile Ulaştırma ve Maliye Bakanlarının eşleri de son dakikada geziye katılmadı. 

Dışişleri Bakanlığı da dün Esenboğa Havaalanı'nda Erdoğan'ın Paris'e Hareketinden önce Emine Erdoğan'ın ve Bakan eşlerinin geziye katılmayacağını öğrendi. 
 
Bu kararın altında, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın 'türbana karşı olan bakış açısı' ile, Başbakan Erdoğan'ın "türban gerginliği yaşanmasın" hassasiyetinin yattığı bildirildi. 
Hazırlanan programa,  bakan eşlerinin isimleri yazılmış, onlar için çeşitli etkinlikler hazırlanmıştı”

Hürriyet Gazetesi’nden Sayın Tufan Türenç’te 17 Eylül 2004 günlü ve “Paris Gezisine eşler neden katılamamıştı” başlıklı yazısında şu görüşlere yer vermişti;
“..... Fransa, Başbakan ve bakan eşleri için program yapılmadığını Ankara’ya bildirdi.

Bu, diplomatik bir dilde, türbanlı eşlerin geziye katılmamalarının istenmesiydi.

Paris, büyük olasılıkla, Başbakan ve bakan eşlerinin giyimlerinin Fransız kamuoyunda yaratacağı olumsuz etkinin görüşmeleri de etkileyebileceğini düşünmüştü.

İşte Emine Erdoğan ile bakan eşlerinin geziye son anda katılamamasının gerçek nedeni buydu”

Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan ise, 9 şubat 2010 gece yarısı 23.55’te Kanaltürk’ün canlı yayınında, Başbakanın Fransa gezisinin eşli planladığını, ancak Fransa’nın, eşlerin geziye katılmaması için ziyareti “çalışma ziyareti”ne dönüştürdüğünü açıkladı ve bu nedenle de gezinin eşsiz yapıldığını söyledi.

NTV’de Can Dündar’ın 9 Şubat 2010 günü sunduğu “Canlı Gaste” programında da bu gerçeğe değinildi.

Tüm bu gerçekler ortadayken, Başbakanlık 9 şubat günü saat 19.43’te bir açıklama yaptı ve Sayın Başbakan’ın 19 temmuz 2004’te eşiyle birlikte Fransa’ya gittiğini duyurdu.

Daha sonra bunun doğru olmadığını hatırlamış veya birileri tarafından uyarılmış olacaklar ki saat 23.27’de bir açıklama daha yaptılar ve 2004 yılında değil, 12 Temmuz 2008 tarihinde Fransa’ya eşli ziyaret yaptığını duyurdular.

Başbakanlık son açıklamasıyla Başbakanlığı yalanlarken, 2004 yılında Sayın Emine Erdoğan’ın Paris’e götürülemediğini açıklayan Genel Başkan Sayın Deniz Baykal’ı da doğrulamış oldular.

Yani Başbakanlık telaş içinde yalanlama yapıp, daha sonra kendisini yalanlarken, Genel Başkan Sayın Deniz Baykal’ın açıkladığı gibi, 2004 yılında Sayın Başbakan’ın Fransa’ya eşsiz gittiği de doğrulanmış oldu.

Genel Başkan Deniz Baykal 2004 yılında meydana gelen bu sevimsiz, üzüntü verici olayı başından beri bilmesine rağmen, Başbakan Erdoğan’ın 31 ocak 2010 günü TRT’de katıldığı programda, GATA’da Sayın Emine Erdoğan’a yönelik uygulamadan bahsedip, türban konusunu istismar edene ve aynı istismarı TBMM Genel Kurulu’nda da sürdürene kadar bu konudan hiç bahsetmedi. Daha sonra da bu olaydan duyduğu büyük üzüntüyü de belirtti.

Bu gerçekler gösteriyor ki,  GATA’ya husumet, Fransa’ya hassasiyet siyaseti gerçekleri değiştiremez.. İçerde husumet, dışarıda hassasiyet olmaz. Mugalata ve demogoji ile gerçeklerin üstü örtülemez."

Demek ki, Erdoğan o geziye 'eş'siz katılmış.'eş'li ziyaret ise başbakanlığının da açıladığı gibi, 19 Temmuz 2004 değil, 12 Temmuz 2008 tarihinde gerçeklemiş

Demek ki, olay Baykal'ın pis yalanı değilmiş.

Demek ki, birileri 'eş'şsiz gel demeye cüret etmiş ve buna birileri riayet etmiş.

 

Mir Haber

Bu haber 744 defa okundu.