YAŞASIN DEMOKRATİK AÇILIM!

9 Şubat 2010 14:19 tsi
Hadi biz de bir an böyle olduğunu varsayalım!Varsayalım ki hükümet demokratik açılımı “tam demokrasi ve özgürlük” için yapıyor!Acaba öyle mi?

Yaşasın demokratik açılım!

Hükümet, Kürt açılımdan, namı diğer demokratik açılımdan vazgeçmiş değil. Açılım sürecinden dolayı uğranılan oy kaybı, demokratik açılımın daha sessiz ve derinden yürütülmesi stratejisini devreye soktu. Bugün bu strateji uygulanıyor.
Peki, ayrıntıya girmeden sadece “demokratik açılım” ifadesinin ihtiva ettiği manayı ve hükümetin bu manaya uygun hareket edip etmediğini konuşalım bugün.
Bir yerde demokratik kelimesi varsa orada özgürlük vardır, halkın iradesi vardır, fikir özgürlüğü vardır, vicdan özgürlüğü vardır, konuşma özgürlüğü vardır, yazma özgürlüğü vardır, hak arama özgürlüğü vardır, vardır da vardır!
Yani “demokratik açılım” denilen masal,  bir eşkıya güruhunun isyanı sonucunda çıkarılan paket olmasaydı, içinde yukarıda anlattığımız güzel özgürlükler olacaktı.
Gerçi hükümet ısrarla demokratik açılımın, ülkenin tam demokrasi ve özgürlüklere kavuşması için yapıldığını söylüyor.
Hadi biz de bir an böyle olduğunu varsayalım!
Varsayalım ki hükümet demokratik açılımı “tam demokrasi ve özgürlük” için yapıyor!
Acaba öyle mi?
“TRT’de bir programa katılan sanatçı Olgun Şimşek, canlı yayında  “ bu memlekette kimse özgür değil, olanları konuşamıyoruz, derdimizi anlatamıyoruz” diye konuşunca program apar topar kesildi. “
“ NTV’de “on kadın” adlı programa katılan konuklardan biri, Emine Erdoğan’ı eleştirmeye başlayınca program hemen kesildi ve Başbakan Erdoğan’ın mitingi yayına konuldu!”
“ Hükümet yanlısı Star gazetesi yazarı Necdet Şen, Başbakan Erdoğan’ı eleştirdiği için işten atıldı.”
“ Yavuz Donat, bir ilin valisi ile yaptığı görüşmede, valinin sohbetin bir yerinde kendisine domuz gribi aşısı olduğunu anlattığını ama bunu köşesinde kesinlikle yazmamasını aksi takdirde domuz gribi aşısı olmayan başbakanın kendisini görevden alabileceğini söyledi!”
“ Başbakan Erdoğan Ankara’ da hak arayan Tekel işçilerini “ size ay sonuna kadar izin, ondan sonra görürsünüz!” diye tehdit etti.”
“Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Antalya Devlet Hastanesi ek inşaatını denetlemesi sırasında yanına yaklaşan bir işçinin “ güvenimizi kırdınız, krizdeyiz” diye seslenmesi üzerine işçinin işine hemen son verildi!”
“ Gazetezi Fikri Akyüz yazılarıyla hükümetin çizgisine tam destek vermediği için sırasıyla Haber 7’ den, Yeni Şafak’tan ve Takvim’den atıldı.”
“ Habertürk muhabiri Veli Toprak, hükümet aleyhine haber yaptığı için gazeteden atıldı.”
“Eğitim Sen Bitlis Şube Başkanı Kemal Gültekin bir konuşmasında Adalet ve Kalkınma Partisi’ne AK PARTİ değil AKP dediği için hakkında soruşturma açıldı. Gültekin soruşturma sonrası yaptığı açıklamada  ‘memleketi tek sesli koroya dönüştürmeye çalışıyorlar. Farklı düşünmeye, iktidarı eleştirmeye tahammül yok’ dedi.” 
“Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, meslek odalarına “hükümeti eleştirmeyin!”  şeklinde rapor düzenledi.”
Evet, sevgili okurlar, bu ülkede sadece ve sadece hükümeti kayıtsız şartsız destekleyenlere her türlü demokratik açılım var!
Diğerleri ise yukarıda verdiğim birkaç örnekte olduğu gibi “ayvayı yedi.”
Gazeteciler, işçiler, sendikalar, valiler, bürokratlar, sanatçılar, yazarlar, çizerler hülasa toplumun her kesimi konuştuklarından ve yazdıklarından dolayı ya işinden oluyor ya baskı altına alınıyor ya korku cenderesine yaşıyor.
Böyle bir ortamda demokratik açılımı konuşuyoruz.

Muharrem Bayraktar -Yeni Mesaj

 

Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10000612&tarih=2010-02-09
 

Bu haber 533 defa okundu.