En Sıcak Konular

TAYYİP ERDOĞAN İLE İLKER BAŞBUĞ KAVGA EDEBİLİR Mİ?

4 Şubat 2010 19:55 tsi
TAYYİP ERDOĞAN İLE İLKER BAŞBUĞ KAVGA EDEBİLİR Mİ? Yeniçağ Yazarı Behiç Kılıç'a göre edemezler...Peki neden?

İlker Başbuğ, Tayyip'e çalışıyor

Başbakan’ın TRT’den, millete gücünü kudretini ve vazgeçilmezliğini bastırdığı programı izliyoruz...
Karşısında, “TRT erkekler korosu” gibi dizilmiş akıllı uslu matbuat erkanı, kendisini huşu içerisinde dinlerken, değerli başvekilin hepimizi mutlu eden şu sözleri ile Yaradana sığınıyoruz..
“Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve kuvvet komutanlarıyla olumlu bir şekilde paslaşıyoruz..”
Evet budur işte...
Başvekil ve generaller paslaşıyorlar...
Daha doğrusu, generaller pas veriyor, Tayyip topu doksana takıyor!
Bu arada golü yiyip şallak mallak avaremu olan kaleci de üniformalılar arasındadır ama, garibim “pas verenler” arasında yer alacağına kaleye geçmiş hezimeti önleme avanaklığını seçmiştir!..
Tayyip affetmiyor, bir sağ, bir sol vole... Ahali iki seksen pestil...
Çünkü pas sağlam yerden!..
Ben zaten kıllanıyordum bu durumdan, etrafa “Aha da bakın bu İlker Paşa, aynen Tayyip’e çalışıyor!!” diyordum da, bizim çevreler, “Ulan bu da hidayete erme yolları arıyor, iktidara sığınacak zaar” bakışları ile;
“De get lan denyo, senin ağzın ne söylii!!” diyorlardı..
Paşa hazretlerinin son Trabzon çıkarması ile bendeniz bu vaziyete emin olmuştum!..
Bendeniz gibi saf, birkaç vatan evladı endişe ile “Nolcak bu açılım durumları falan, Paşam” diye İlker Başbuğ’un etrafını sarmışlardı da.. O da onlara, Cumhuriyetin bekçisi edası ile, “Korkmayın bişi olmaz, biz varız” demişti..
Vatandaş, “Eee hani?!!” şaşkınlığına kapılmadan önce, bu sözlerin verdiği rahatlıkla, “açılım” ucubesini sorgulamaktan vazgeçer gibi olmuştu hemen...
Öyle ya, “Biz varız” diyen koskoca Paşa..
Zaten ahalide kanaat şuydu.. “Bu Paşa boş yere gelmedi Trabzon’a.. Valla öfkeli kardeşim bu durumlara..”
Oysa Komutan Paşa’nın Trabzon seferi, ABD’nin çöreklenme hesabı yaptığı Karadeniz için belirlenecek “İncirlikvari” bir limanın alt yapı tesisi içinmiş!.. Yeniçağ öyle manşet atıvermşti..
Her neyse, “o demeçten” sonra, “Silopi karşılama alayı” ile iyice sıkışan Tayyip’in şöyle bir soluk aldığı açık seçik ortadadır..
Hadi biraz daha şeytanın avukatlığını yapalım..
Geçtiğimiz günlerde birkaç fotoğraf servis ediliverdi!.. İlker Başbuğ’un ikili görüşme fotoğrafları.. Başbuğ konukları ile yan yana foto çektirmiş.. Her fotoda gülümsüyor ama Tayyip’le çektirdiğinde suratı asık..!
Neden?.. Matlup öyle?!.
Fotoğraf, Paşanın altını tutmasına matuf!..
Hani şu muvazzafların, askeri karizmayı yerle bir edecek şekilde derdest edilmeleri konusunun da içinde bulunduğu malum hadiseler var ya.!? Yeni yetme ve saf zabitanın öfkesini burnuna getiren durumlardır.. Elbette “tepe noktaya” karşı yükselen homurtular “beş yıldızlı makama” da ulaşıyor.. Başbuğ, Tayyip’in yanında suratı asık fotoğrafı yayınlayarak “gaz” alıyor olabilir mi?!  “Valla ben de bozukum yani” der gibisinden!..
Deli fişek pilot Ramiz Paşa, bir TV kanalında dellenip Başbuğ’a “Şu elini masaya vur” çağrısı yaptıktan sonra, Paşa hazretleri masayı yumruklayan bir konuşma yaptı ya..!? O ve öteki konuşmalar da sanıyorum ki, iktidara falan değil kendi camiasına yöneliktir!..
Gerekçe arz ettiğim gibi “Valla hassasiyetimiz var ey genç subaylar” modu gereği...
Tayyip haklı...
İyi pas alıyor İlker Paşa’dan...[1]

Tayyip'le İlker Başbuğ kavga edebilir mi?!.

Edemezler, çünkü ABD adamı hamm yapar!..
Amerika’nın ve ABD’yi yöneten çok uluslu enerji şirketlerinin bu coğrafya üzerine oyunları var.. Türkiye, onların isteğine göre şekillenecek ve Afganistan’a kadar kendisine biçilen rolü üstlenecek, ABD’nin ‘B plansız’ hesabı bu..
Bunun için de Türkiye’nin tepesinde “Kayıtsız şartsız ABD’ci” dostların bulunması lazım.. Ve de işte bu Türkiye’nin başındakilerin de şu sıra kendi aralarında huysuzlukları ABD’nin istediği bir durum değil..
Başbakan Erdoğan daha belediye başkanı iken, ahali üzerindeki hakimiyeti sebebiyle, Beyaz Saray tarafından keşfedilmiş bir parlak yıldız değil mi?..
Bu parlak yıldızın ahali üzerindeki tesiri ile koskoca ABD, Türkiye’deki stratejik ortağını değiştirmedi mi?!. Askerleri “ikiye” takıp vitesi Tayyip’e vermedi mi?..
Tayyip taa o zaman da ABD ile işbirliği için sıcak konuşmalarla dikkat çekmedi mi..
İkiye düşen generaller de, “Hem ağlarım hem giderim” diyen bahtı kara gelin misali, kadere razı olup rotayı bükmemeye rıza göstermedi mi..
İlker Başbuğ, dört yıldıza defne yapraklarını da taktığı gün ne dedi..
“ABD bizim için iyi ortaktır” mealinde sözler...
Açılıma bakalım.. Açılım ne?.. ABD projesi.. Gül ne dedi?.. “Bütün kurumlar mutabıktır, güzel olacak!!” Yalan mı, doğru..
ABD konusunda Tayyip’le Başbuğ “ruh ikizi” biraz zoraki de olsa yani..
İnanmıyor musunuz?!..
Bir örnek vereyim...
1995-96 sıraları.. Yaygın matbuatın iki kralı Aydın Doğan ve Dinç Bilgin kapışmış durumda... Hürriyet ve Sabah, manşetleri ile karşılıklı yıldırımlar yağdırıyorlar.. Meselenin özü, alemi paylaşım savaşı..
Ama şöyle de bir durum var.. Aydın Doğan ve Dinç Bilgin birbirlerini yok etmek için, aleyhte ne varsa didikliyorlar, kirli çamaşırlar ortaya dökülüyor..
Atılan taşlar, hakim sermayenin içini de deşiyor, bankalarda dönen dolaplar, vurgunlar falan ortaya dökülüyor..
Ahali, hiç bilmediği konulara muttali oluyor!..
İş aleminin büyük “Baba”sı Vehbi Koç sağ...
Bu kavga onu rahatsız ediyor.. Bir gün duyduk ki Vehbi Bey, iki patronu kendisinin başında oturacağı bir masaya çağırıvermiş.. Kanlı bıçaklı Aydın Doğan ve Dinç Bilgin, o masaya sessiz sedasız gidip oturuverdiler, üstelik fotoğraf da çektirdiler..
Ertesi gün, kavganın bittiğini gördük!.. Vehbi Koç, “Bu itiş kakıştan vazgeçmeyenin ipinin çekileceğini” söylemişti onlara.. Yani, kavga devam ederse önce o müthiş bütçeli ilanlar hayal olacaktı!..
Her iki gazete de, Hürriyet de, Sabah da aslında ne Dinç Bilgin’in ne de Aydın Doğan’ındı.. Reklam sayfalarından, manşetlerine kadar, ülkenin üst katmanlarındakilere hizmet eden mevkutelerdi ve itiş kakış içerisinde yaydıkları, ahaliye “zehir!!” niteliğindeydi..
Dediğim gibi “manşetlerdeki kavga” anında bitti!...
Teşbihte hata olmaz; durum şudur..
Vehbi Koç’a Amerika derseniz..
Aydın Doğan, Tayyip.. Dinç Bilgin, İlker Başbuğ’dur!!
Vehbi Koç, “görünen kavgayı” önledi ama, ayrıcalıklı bir durum vardı!.. Aydın Doğan, Koç’un kolladığı, öncelikli stratejik ortaktı..!Doğan, bu ayrıcalıktan yararlanarak Dinç Bilgin’i inceden inceye oymaya devam etti.. Sonunda da Bilgin şah-mat..
Yani şu.. Hani askerler paket ediliyor da, İlker Başbuğ hafiften Fransız takılıyor!..
Ne etsin ABD’nin öncelikli gözdesi fırsattan yararlanıyor!![2]

Behiç Kılıç- Yeniçağ

 

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi

[1].http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=11899
[2].http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=11913



Bu haber 895 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,400 µs