En Sıcak Konular

KIYAMET SENARYOLARI VE ABD

3 Şubat 2010 01:29 tsi
KIYAMET SENARYOLARI VE ABD Türkiye’de camiler hedef alınarak iç karışıklık çıkartılması düşüncesi gerçekte ilk olarak kim veya kimler tarafından ne zaman, nerede yapılan toplantılarda ortaya atıldı?

Kıyamet Senaryoları ve ABD..!

Türkiye’de toplumun hassasiyet merkezi olarak gösterilen ve “Allah’ın evi” dediğimiz camilerin bombalanmasıyla bir iç karışıklığın, kardeş kavgasının ne şekilde çıkarılabileceği, kaotik atmosferin ülkeyi bir iç savaşa nasıl sürükleyeceği bundan 12 yıl önce masaya yatırılmıştı.

Peki Türkiye’de camiler hedef alınarak iç karışıklık çıkartılması düşüncesi gerçekte ilk olarak kim veya kimler tarafından ne zaman, nerede yapılan toplantılarda ortaya atıldı? CIA uzmanlarının ABD başkenti Washington’da ele aldığı senaryoları Türkiye ne zaman ve kimden öğrenmişti?

Senaryo 1998 yılı Mayıs ayı sonunda konuşulup tartışılmıştı. Olayı Türkiye Fuat Kozluklu’dan duymuş, haber Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmıştı. Ardından haberi bugün Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliği koltuğunda oturan Enis Berberoğlu 2 Haziran 1998 tarihli köşe yazısında yorumlamıştı. (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=-21880&yazarid=6)

İşte MuhabirHaber'ın ortaya koyduğu, ABD’de tartışılan cami bombalamalı Türkiye kıyamet senaryosuna ilişkin ayrıntılar:

Türkiye uzun bir süredir TARAF gazetesi tarafından ortaya çıkartılan ve 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı’nda hazırlandığı belirlenen Balyoz Harekat Planı iddialarını konuşuyor. Emekli subaylar, dönemin komutanları konunun tamamen bir senaryodan ibaret olduğunu belirtiyor, darbe planı iddialarını tümüyle reddediyor.

Balyoz’un, “daha önce basına yansıyan Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz ve Eldiven kod adlı darbe planlarından farklı olarak, icra sürecinin bütün aşamaları en ince ayrıntılarına kadar tasavvur edilmiş bir darbe planı” olduğu iddia ediliyor.

2004’te emekliye ayrılan Orgeneral Çetin Doğan önderliğinde yürütülen ve Kara Kuvvetleri’nin yanı sıra Hava, Deniz ve Jandarma’dan adları belirlenmiş personelin katılımı sağlanan 2003 tarihli Balyoz Harekat Planı’nda, Çarşaf ve Sakal kodlu eylem planlarıyla, darbe ortamı yaratmak amacıyla Fatih ve Beyazıt camilerinde cuma günü bombalı saldırı düzenlenmesi senaryosunun nasıl hayata geçirileceği ayrıntılı biçimde şekillendiriliyor.

Peki Türkiye’de camiler hedef alınarak iç karışıklık çıkartılması düşüncesi gerçekte ilk olarak kim veya kimler tarafından ne zaman, nerede yapılan toplantılarda ortaya atıldı? CIA uzmanlarının ABD başkentinde ele aldığı senaryoları Türkiye ne zaman ve kimden öğrenmişti?

Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinin Mayıs-Haziran 1998 sayılarına baktığımızda, Türkiye’de iç savaşa uzanacak bir süreç için ilk olarak cami bombalanması fikrinin ABD’de ortaya atıldığını okuyoruz.

Ve Türkiye söz konusu kıyamet senaryosundan, o senaryonun hayata geçirilmesi durumunda bundan kimlerin yarar, kimlerin zarar göreceği görüşlerinin değerlendirildiği toplantıdan gazeteci Fuat Kozluklu sayesinde haberdar olmuştu.

1998’de ABD başkentinde Cumhuriyet gazetesi ile NTV televizyonunun temsilcisi olan Fuat Kozluklu’nun duyurduğu kıyamet senaryosuna göre, Türk Silahlı Kuvvetleri siyasi dengelerle oynayacakmış: meselâ Fazilet Partisi de kapatılacakmış; (Ki bu öngörü gerçek oldu ve Fazilet Partisi kapatıldı); bunun tepkisi, radikal İslâmcıların isyanı, basbayağı iç savaş, camiler bombalanıyor filan... Nihayet radikal İslâmcılarla ayrılıkçı Kürtler ittifak yapıyor, Silahlı Kuvvetler'le iç savaşa tutuşuyor, bu da elbet ordunun kendi içinde bölünmesine yol açıyor, vs. vs!..'' (Cumhuriyet, 1 Haziran 1998.)

Gelin şimdi biraz arşivlere göz atalım ve bugün haber kanalı 24’ün gece moderatörü olan Fuat Kozluklu’nun ortaya çıkardığı ABD damgalı cami bombalamalı ilk kıyamet senaryosunun ayrıntılarını hatırlayalım:

İç savaş nasıl çıkartılır, bu ABD ve çıkarlarına ne denli hizmet eder, ne kadar zarar verir, patlak verecek çatışmalar nasıl bastırılır gibi senaryoların konuşulduğu toplantı Mayıs 1998’de kapalı kapılar arkasında iki Türkiye uzmanı CIA görevlisi tarafından organize edilmişti.

Toplantı, ABD ordusunun en önemli strateji kuruluşlarından Ulusal Savunma Enstitüsü'nde düzenlendi. ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi Planlama Dairesi'nde görevli, Lehigh Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Henri J. Barkey ile Graham Fueller'in önderliğinde toplanan Türkiye uzmanları kıyamet senaryolarını tartıştı. Fuller ise Türkiye'de CIA adına yıllarca görev yapmış, CIA'nın ''Ulusal İstihbarat Kurulu Başkan Yardımcısı'' koltuğunda oturmuş, CIA'nın bir araştırma örgütü olan RAND'ın kıdemli analizcisiydi.

ABD istihbarat teşkilatı CIA’nın üst düzey Türkiye ve Ortadoğu uzmanlarının yanı sıra, Pentagon ve Beyaz Saray’dan ulusal güvenlik kurmaylarının da katıldığı Türkiye ve İç Savaş senaryosunun konuşulduğu saatler süren toplantıda, Türkiye nüfusunun iç yapısının geçmişte genel olarak açıkça kabul edilmeyen bir şekilde, çok etnik göründüğüne vurgu yapılarak, bir dizi öngörü ve “tahlil” dillendiriliyordu.

ABD Merkezi Haberlama Teşkilatı'nın (CIA) en düzey yöneticileri arasında yer almış olan Graham E. Fuller, Türkiye’de iç savaş senaryosunun ele alındığı toplantının mimarlarındandı. Fuller, 20 yıllık dışişleri görevlerinin 17 senesini Almanya, Türkiye, Lübnan, Suudi Arabistan, Kuzey Yemen, Afganistan, Hong Kong gibi ülkelerde ABD çıkarları için her tür karanlık senaryoların içinde yer almış bir CIA hizmetkarıydı.

Fuller’e göre, Türkiye, çok etnik unsurlu, çok dinli bir toplumun sorunlarını nasıl halledeceği sorusuyla uğraşıyordu ve bir kimlik krizi döneminden geçiyordu.

Graham E. Fuller, toplantıda, “ABD müttefiki Türkiye İslâm'ın rolünü, Aleviler gibi dini azınlıkların ve bazı etnik azınlıkların rolünü anlamaya çalışıyor Türkiye'nin bu fikirleri kanıksaması yıllar alabilir; ama, bunların tartışılmasına izin vermezse, Türkiye siyasi manada asla tekâmül edemeyecektir Şayet Türkiye yumuşak bir şekilde gelişecekse, bu meselelerin devamlı tartışılması elzemdir Eğer Alevi kimliği tanınmazsa ve ifade özgürlüğü verilmezse ciddi bir kriz olabilir '' demiş, kötü senaryolar neler olabilir sorularıyla katılımcılardan senaryolarını ortaya koymalarını istemişti.

Ünlü ve de Türkiye açısından “efsane” diye nitelendirilen CIA uzmanı Fuller, 1998 yılındaki toplantıda, “bugün Türkiye'nin istikrarına karşı iki büyük tehdit, Kürt meselesinin ve İslâm sorununun kutuplaştırılmasıdır Mevcut politikaların (Kemalist ağırlığın demek ister) her iki meselede de kutuplaşmayı artırdığına inanıyorum Kutuplaşma arttıkça, Türkiye'nin istikrarı tehdit altına girer'' diyordu.

Fuller sık sık, “Atatürk'ün düşünceleri, çağı için son derece güçlü düşüncelerdi; ama onun sayesinde yaratılmış bugünün kendine güven duyan, güçlü Türkiye'si, artık ulusal kimliğini, yörüngesini, dünyadaki rolünü, hatta İslâm'ın gündelik hayattaki yerini yeniden düşünmelidir...'' diyen bir Amerikalı uzman.

Fuat Kozluklu'nun haberine bakarsanız, sonuç dehşet vericiydi.

Bugün meslek yaşamını Türkiye’de sürdüren deneyimli gazeteci Fuat Kozluklu’yu arayıp ABD’de 12 yıl önce ele alınan senaryoyu sorduk. Cevabı kısa ve net oldu:

“Ölümcül çatışmaların çıkma olasılığı, temelleri ve önlemesi gibi başlıklar altında ABD karar mekanizmaları ve bu mekanizmaları etkileyen düşünce kuruluşlarında hey yıl onlarca, yüzlerce senaryo ele alınır, bir dizi olasılık masaya yatırılır. Bunlar hemen hemen birçok önemli, stratejik değeri, özellikleri olan ABD açısından hayati öneme sahip ülkeler için yapılan çalışmalardır. Dediğim eksende Türkiye'nin jeopolitiği konusunda da yıllardır senaryo çalışmaları yapılır.

Çalışmalara istihbarat elemanlarından siyasetçilere, askerlerden akademisyenlere çok sayıda Amerikalı ve Amerikalı olmayan beyinler bir araya gelir, dünyanın süper gücünün askeri, siyasi ve ekonomik çıkarlarına ilişkin olasılık senaryoları yazıp çizip tartışır. Ancak Beyaz Saray’da oturan Başkan nasıl zayıflatılır, iktidardan nasıl düşürülür, ülke nasıl kaosa sürükletilir ve asker vesayeti ne şekilde egemen kılınır, halkın hangi kesimlerine, etnik veya dini gruplarına iç düşman yaftası vurulur diye konuşulmaz. Ben 15 yıllık Washington gazeteciliğimde buna ilişkin çalışma yapıldığını ne duydum, ne gördüm ne de okudum…''

Muhabirhaber.com

 

Kaynak: Muhabirhaber.com,http://www.muhabirhaber.com/haberler/templates/muhabirhaber.asp?articleid=172&zoneid=1&y=



Bu haber 1,128 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,657 µs