TSK HEDEF OLMAKTAN NASIL KURTULUR?

28 Ocak 2010 20:25 tsi
Bu işler TSK’yı “Ilımlı İslam” yapma ve bölgede kullanma amaçlıdır ve daha çok devam edecektir. Boşuna birbirimizi demokrasi düşmanlığı ile suçlamayalım.

TSK hedef olmaktan nasıl kurtulur?

Ben her Harbiyeli’nin gönlünde Cumhurbaşkanlığının yattığına ve fırsat bulurlarsa da bunu bir şekilde gerçekleştirmeye yelteneceklerine inanırım. Asker-sivil biz henüz demokrasiyi içselleştirebilmiş, demokrasi gelenekleri oluşturabilmiş bir toplum değiliz. Bu nedenle de asker için söylediğimi siviller için de söyleyebilirim; Her siyasetçi fırsat bulursa sürekli tepede kalmak için hegemonik bir yönteme başvurabilir. Demokrasilerde bu nedenle sistem çeşitli mekanizmalarla dengeyi sağlar. Örneğin kuvvetler ayrılığı bu amaçla getirilmiştir ve tam da bu nedenle sivil topluma çok büyük sorumluluk düşmektedir. Unutulmamalıdır ki her darbenin askerlerden sonraki suçlusu ya da sorumlusu, demokrasiyi koruma ve kollama becerisi göstermeyen sivillerdir ve demokrasi aynı zamanda bir kültür ve gelenek sorunudur. Bu nedenle Balyoz Darbe Planı iddialarının doğru olup olmaması kadar bir başka yönü üzerinde durmak da gerekir; iddialar neden ve nereden kaynaklanıyor?

TSK’nın değişmesi isteniyor

Muhakkak ki TSK reforma muhtaç bir kurum, diğer kamu kuruluşlarımız gibi... Reform yapılması gerekirken tasfiyeye yönelik davranışlarla karşılaştığını görerek zorlanıyor. Özellikle iç tehdit olarak yıllarca mücadele ettiği zihniyet ve kadro iktidara gelince sıkıntıları iyice arttı. Ne yapacaklarını henüz çok iyi bilmiyor ve yeni ortama uygun hareket etmekte zorlanıyorlar. Ordu ile ilgili çok ayrıntılı bir tahlil yapılabilir ve buradan yola çıkılarak TSK ile ilgili iddialara gerekçeler bulunabilir. Ancak, asıl anlatmak istediğim içten kaynaklanan değil dışarıdan kaynaklanan sebepler.

Asker birkaç yıldır yeni bir misyona zorlanıyor. Bunu biliyoruz, konu açık. Uluslararası dengeler değişiyor, roller farklılaşıyor. “Artık NATO’nun misyonu değişti, siz de misyon değiştirin” deniyor. Ama yeni misyonla birlikte TSK’nın da değişmesi isteniyor, adeta TSK’nın zihniyeti değiştirilmeye çalışılıyor. Türkiye için sözü edilen şu “Ilımlı İslam” konsepti gerçekte TSK’ya giydirilmeye çalışılıyor. TSK bunu giyerse gerisi zaten hazır. Bu yüzden TSK’nın format değiştirmesi için baskı yapılıyor. Mevcut komuta kademesi ve yapı ile bunun mümkün olmayacağı çok açık. O nedenle “TSK’yı lağvedip yeni bir ordu kuralım” deniyor. TSK, daha çok bu tür değişim-dönüşüm amaçlı sürprizlere maruz kalacak.

Ilımlı İslam dayatması

Genelkurmay Başkanı iddialara çok kızmış ve “Allah Allah diye taarruz eden ordu camiye bomba koyar mı?” demiş. TSK’nın dinsizlerden oluşmadığını söylemek istemiş. Bu yetmez. Paşa, TSK’yı bu sıkıntıdan kurtarmak için, “TSK, siyasi iktidarın kararıyla her yerde savaşabilir. Biz bölgede savaşmaya karşı değiliz. Buna uygun yapılanmaya hazırız” desin ve tüm komutanlar cuma namazlarını karargahlarının başında kılmaya başlasın yeter!
Muhakkak ki komutanların askerin başında namaz kılmasında hiç mahsur yok ama buna “küffar”ın zorlaması çok ağır...
Kısaca, bu işler TSK’yı “Ilımlı İslam” yapma ve bölgede kullanma amaçlıdır ve daha çok devam edecektir. Boşuna birbirimizi demokrasi düşmanlığı ile suçlamayalım. Sonuçta hangimiz demokratız ki?

BÜLENT KUŞOĞLU-Tercüman

Kaynak: Tercüman gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=140

Bu haber 588 defa okundu.