En Sıcak Konular

MESİH ÇIKARAN HAPİSANE SİSTEMİ

25 Ocak 2010 12:41 tsi
MESİH ÇIKARAN HAPİSANE SİSTEMİ Bu sadece Ağca ile sınırlı değil. Hatırlayacaksınız, Hasan Mezarcı da bir müddet hapis yattı; çıktıktan sonra buna benzer şeyler söyledi...

Mesih çıkaran hapishane sistemi

Eskiden çok görüyordum, şimdilerde nerdeyse kalktı. Yüz kızartıcı suç işleyen kişiler ve özel olarak reşit olmamış suçlu çocuklar ve zanlılar, üçüncü sayfalık bir olayın faili olduklarında fotoğraflarına şerit çekilirdi. Özellikle gözlerine. Bakılmaya değmez, fotoğraf olsa bile böyle kişilerle göz göze gelmeyin, kör olasıca, gibi bir yorum mu var acaba bu uygulamanın gerisinde? Olabilir. Şimdilerde kişiler, utanacaklarına; işledikleri suçlarla gurur duydukları için, gazeteler de gözlere şerit çekmeye son verdi. Son olarak bu uygulamayı Milliyet'te gördüm. Milliyet gazetesi, başyazarları ve genel yayın yönetmenleri Abdi İpekçi'yi katlettiği için Ağca'nın gözüne şerit çekmiş. Hem de birinci sayfada.

Milliyet gazetesinin duygularını anlıyorum. Abdi İpekçi'nin; bir gazeteci ve yazardan öte bir değeri ve önemi var Milliyet için. Grubun diğer gazetelerinden - o zamanlar Milliyet Doğan grubuna ait değildi- daha duyarlı olması normal. Abdi İpekçi öldürülmeseydi Doğan grubunun bir yazarı olur muydu; Milliyet, Hürriyet'leşir miydi diye sormam lazım burada ama sormuyorum. Bu olaydan sonra zihnimi iki olay meşgul eder oldu. Bunlardan birincisi; gazeteci, aydın, siyasetçi, sanatçı vs. fark etmez; solcuların kendi adamları konusunda gösterdikleri duyarlıkları; başka gazeteci, aydın, siyasetçiler için göstermedikleridir. Bunun en son örneği Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a düzenleneceği söylenen suikast olayıdır. Adam, grubunun ve Türkiye'nin en etkili olduğu söylenen gazetesindeki köşesinde "Bir sokağın numarasını ve adını akıllarında tutamayıp kâğıda yazacak kadar becerisi olmayan insanlar" diye kızdı yakalanan zanlılara. Başkaları da "hay beceriksizler hay" diye iç geçirdi. Bu grup, diyelim ki Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ı*, Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu'nu milliyetçi; Sedat Yenigün, Metin Yüksel, Şeyhmus Durgun ve Hızır Ali Hoca İslamcı olduğu için onların katlini önemsemiyor; kayıtsız kalıyor; pekiyi adı geçen kişilerin ait olduğu camia niçin önemsemiyor bu kişilerin katledilişini? Niçin onlar da katillerin bulunmasını istemiyor? Ölüm yıldönümlerinde ve başka vesilelerle bu katilleri hatırlatmıyor? Sol, cenazesine sahip çıkarken bile bir yerleri zan altında tutuyor, doğrudan mahkûm ediyor ve camiayı topyekûn hedef tahtasına oturtuyor ve bütün bunları bir vesile biliyor. Bu, özellikle Menemen, 31 Mart ve Sivas olaylarının yıl dönümlerinde tam bir hınca dönüştürülerek yapılıyor. Siz isterseniz; bir taşla iki kuş vurmak, deyin buna; isterseniz amaç maktulu anmak değil; bir tarafla, bazı kişiler ve kurumlarla hatta milletle hesaplaşmak deyin.

Ağca'nın tahliye edilmesiyle zihnimi meşgul eden ikinci husus, Mesihlik ve kurtarıcılık meselesidir. Daha önce de bu anlamda bazı sözler söylemişti Ağca. Bir katilden ve suikastçıdan gelecek kurtuluş nasıl bir kurtuluş olabilir? İyi insanların köküne kıran mı girdi ki Mesihlik katillere kadar düştü denilip, burun kıvrılabilir buna. Ama bence burun kıvırıp geçmeyelim. Çünkü bu sadece Ağca ile sınırlı değil. Hatırlayacaksınız, Hasan Mezarcı da bir müddet hapis yattı; çıktıktan sonra buna benzer şeyler söyledi. Kılık kıyafeti de değiştirmişti. Eski bir diyanet mensubu olarak dini metinlerden haberdardı ve ayetler, hadisler okuyordu. Mezarcı, ben peygamberim, demiyordu; mehdi resul anlamında sözler söylüyordu. Bitmedi. Benzer bir söylem hâlâ cezaevinde bulunan bir başkasının yazdıklarında da var. Acaba bu kişiler rol mü yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar; yoksa önemli şeyler bilen kişilerin daha sonra söyleyecekleri sözleri, ifşa edecekleri açıklamaları anlamsız kılmak için bu kişilerin ruh yapısı ve psikolojik özellikleri üzerinde bu türden sonuçlar almaya yarayacak operasyonlar (ilaç vs.) filan mı uygulanıyor? Kişiler, uzun süre içeride kalmanın verdiği bir ruh bunalımı sonucunda böyle uçuk sonuçlara varmış olabilirler. Rüyalarını, kurgularını gerçekle karıştırmış olabildikleri gibi dışarı çıkınca rahat yaşamak için bizimle veya ilgi alanlarında olacağını hesapladıkları çevrelerle "oynamış" da olabilirler. Bilmem ki siz ne dersiniz? Ağca da Hasan Mezarcı gibi bir müddet sonra unutulacak mı? Yoksa unutulmamak için elinden gelen her şeyi yapacak mı?

Kamil Yeşil -Milli Gazete**

 

*Mir Haber'in Notu : 27 Mayıs 1980 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit düşen eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak,her ölüm yıldönümünde Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak köyünde MHP tarafında düzenlenen törenle yad edilir.

 

**Kaynak. Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/makale/mesih-cikaran-hapishane-sistemi-150908.htm



Bu haber 1,755 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,850 µs