En Sıcak Konular

KURTULMUŞ:''MADEM KRİZ VAR HERON'LARI İPTAL EDİN''

18 Ocak 2010 11:16 tsi
KURTULMUŞ:''MADEM KRİZ VAR HERON'LARI İPTAL EDİN'' Numan Kurtulmuş, "Hükümet, İsraille alçak, yüksek sandalye tartışması yapacağına, bu milletin helal parasıyla İsrail'den Heron uçakları alınır mı alınmaz mı? sorusuna cevap vermeli" dedi.

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Aydın’da kalabalık ve coşkulu bir topluluğa konuştu

Madem kriz var Heron’ları iptal edin

Saadet Partisi Aydın İl Teşkilatının düzenlediği 'Saadet Türkiye Buluşmaları' programında konuşan Kurtulmuş, "Hükümet, İsraille alçak, yüksek sandalye tartışması yapacağına, bu milletin helal parasıyla İsrail'den Heron uçakları alınır mı alınmaz mı? sorusuna cevap vermeli" dedi.

 İsrail ile yaşanan son krizi değerlendiren Kurtulmuş, büyükelçinin geri çekilmemesini ve Ehud Barak'ın ziyaretinin iptal edilmemesini eleştirerek, hükümetten İsrail'e karşı uluslar arası diplomatik bir güç oluşturmak için diğer ülkelere öncülük etmesini istedi. Krizin söylem olarak güzel olduğunu ancak bunun eyleme ve kararlılığa dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Hükümetin İsrail ile ilişkilerinde, milletimize yakışır şekilde hareket edip etmediğini sözlerine göre değil, icraatlarına göre değerlendiririz" dedi.

Erken seçim 2010'un son çeyreğinde
Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, parti il teşkilatının kongresine katılmak üzere geldiği Denizli'de Gazeteciler Cemiyeti'ndeki kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Halkın ekonomik sıkıntısı ve Başbakan Erdoğan'ın köşke çıkma isteğinin Türkiye'yi erken seçim atmosferine soktuğunu belirten Kurtulmuş, "Bu iki faktörü birleştirdiğimiz zaman, çok kuvvetle muhtemeldir ki, 2010 yılının son çeyreği erken seçim tarihidir" dedi.

Saadet Partisi Aydın İl Teşkilatının düzenlediği 'Saadet Türkiye Buluşmaları' programı, büyük bir coşku ve muhteşem bir kalabalığın katılımıyla gerçekleştirildi. AyMendo Tesisleri'ndeki programa katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 'Başbakan Numan, Fark var Saadet var, Bir hilal beş yıldız iktidara hazırız, Saadet gelecek zulüm bitecek' sloganları ile karşılandı. Programa eşi Sevgi Kurtulmuş ile birlikte katılan Saadet Lideri Kurtulmuş'un yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Demircan ve Ertan Yülek, Gençlik Kolları Genel Başkanı Atik Akdağ, Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, sivil toplum kuruluşların temsilcileri, çevre illerin teşkilat mensupları ile Aydınlılar büyük ilgi gösterdi. Programda, İl Başkanı Özmen ile hanım ve gençlik kolları çiçek ve hediye takdim etti.

Aydın efelerinin gösterisi ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, " Seçime kadar durmadan çalışacağız. Yeniden derlendik toparlandık. İnşallah Aydını Milli Görüşün kalesi yapmanın sözünü veriyoruz. Bu  sözü  teşkilatlarımızdan aldığımız güçle veriyoruz. Sizi en kısada zamanda muktedir iktidarın başbakanı olarak ağırlamayı ümit ediyoruz" diye konuştu.

İsrail seviyesini gösterdi
Burada ekonomiden dış politikaya, IMF ile anlaşmadan İsraille son yaşanan krize kadar birçok konuda önemli değerlendirmelerde buluna Saadet Lideri Numan Kurtulmuş, alçak sandalye krizinde İsrail'in tutumunu ve hükümetin izlediği politikayı değerlendirirken,  "İsrail, alçak sandalye krizi ile kendi seviyesini gösteriyor. Bu kadar mizansen, bu kadar tiyatral bir oyun uluslar arası ilişkilerde ben duymadım, görmedim. Bu İsrail'in ne kadar yalnızlaştığını gösterir aynı zamanda" diye konuştu.

İsrail'i uluslar arası alanda yalnızlaşmaya başladığını vurgulayan Kurtulmuş, "Gazze'de bir insanlık suçu işlendi. Çocuklar kadınlar öldürüldü. 2 bin kişiye yakın insan katledildi. Hala Gazze'de su yok elektrik yok.  Böyle bir şekilde İsrail Gazze'ye baskı kurdu. Biz bu Gazze'deki İsrailli yetkililerin savuş suçlusu diye mahkeme çıkartılsın dediğimiz zaman birçok kimse bu da amma ileri laf diyordu. Ama 2 ay evvel İngiltere'de bir mahkeme İsrailli dışişleri bakanı hanımefendiyi savaş suçlusu olarak ilan etti ve tutuklama kararı çıkardı" dedi.

Hükümet ne yapmalı
İsrail'in artık uluslar arası alanda yaptıklarını gizleyemediğini kaydeden Kurtulmuş, "Bunun için gittikçe saldırganlaşıyor. Bizim hükümetten istediğimiz, İsrail'in karşısında şov yapalım, onlar  sandalyeyi alçak koyduysa biz de sandalyemizi çok yukarı çıkaralım.  İsraille her gün kameraların önünde didişelim tartışalım demiyoruz. İsrailin saldırganlığına karşı uluslararası diplomatik bir güç oluşturabilmek için Türkiye öncülük etmelidir diyoruz" diye konuştu.

Lafların unutulup geçeceğini söyleyen Kurtulmuş, " bakın 2 ay sonra bugünkü alçak sandalye krizi unutulup gidecektir. Bir gerçek devam edecektir. İsrail çocuklarını katlediyor. Gazze'de işgalini sürdürüyor. Batı Şeria'da işgale devam ediyor. Bu süreçte hükümetin tavrını takdirle karşılıyorum. Ancak sadece söz söylemek değil bizim bu bölgede güçlü bir şekilde öncülük etmemiz lazım" dedi.

Vadi'nin senaristi gibi dik durun
İsrail kızma nedeninin Kurtlar Vadisi'ndeki bir sahneye kızdığını hatırlatan Kurtulmuş, "Kurtlar Vadisinin senaryosunu yazan kişi diyor ki, 'kardeşim ben İsrail bayrağına kan püskürtmüşüm. Ben İsrail bayrağına kan dökmedim ki. Her gün bayrağını kanda yıkayan İsrail'in zaten kendisidir' diyor. Ben uyduruk hayali bir şekilde iftirada bulunmuyorum. Hatta olanların az bir kısmını gösteriyorum. Daha önce de TRT'de ayrılık dizisinde. Maşallah TRT'de ondan sonraki ikinci bölümden itibarin diziyi basit bir aşk filmine döndürdü. Ayrılık dizisinde aynı hikaye oldu. Adam kafasından uydurmuyor. Ben uluslar arası haber ajanslarında ne görüyorsam, ondan bir senaryo yazdım. Şimdi dönüp İsrail'e şunu demek lazım. Sandalye, mandalye hikâye.  Ey İsrail bu işgal gerçek mi? Gazze de insanlar inim inim inliyor mu? Bu işgal devam ediyor mu? Biz hükümetten bundan sonra en azından Kurtlar Vadisinin senaristi kadar söylediği sözlerin arkasında durmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin hiçbir büyükelçisinin bir ülkenin bakanlığının kapısında bekletilemeyeceğini kaydeden Kurtulmuş, "Böyle bir şey. Bizim büyükelçimiz asla ve asla orada elini ovuşturarak bir saniye bile duramaz. Adam seni alçak koltuğa mı oturttu oradan kalkar gidersin. Demek ki, bundan sonra Dışişleri bakanlığı mensuplarına yabancı ülkelerde Türkiye'nin itibarı nasıl korunur onu ezberleterek çok iyi öğretmemiz lazım. Kapıda beklemeyecek. Kameralar önünde uluslararası görüşme olmaz. Uluslar arası ilişkiler birinci sınıf öğrencisi bile bunu bilir. Diplomatik nezakete uymaz" dedi. Davos'taki çıkıştan sonra üç bakanın İsrail ile stratejik ilişkilerin artarak devam edeceğine ilişkin açıklamalar yaptığını hatırlatan Kurtulmuş, "Endişem, hükümetin devlet olarak ortaya koymuş olduğu bu alçak sandalye krizinden sonraki Türkiye'den tavrından dolayı olası bir takım gerginlikleri yumuşatmak için yeniden devreye girer. Benzer sözler ve icraatlar ortaya koyarlar. İsrail'in bu saldırganlığını durduracak olan laflar değil, uluslar arası çabalardır. Ve bütün dünyanın Türkiye'den beklediği de bu konuda öncü olmaktır. Gerçekten hükümet bu konuda öncü olursa, takdirlerimizi ifade ederiz. Ama sadece bunu sözde bırakıp, İsrail ile stratejik ittifakını artırmaya devam ederse, ne kadar büyük yanlış olduğunu milletimize açıkça dile getiririz" dedi.

İdamı infaz etmek istiyorlar
Hükümetin IMF ile anlaşmaya vardığını önümüzdeki günlerde bunun açıklanacağını vurgulayan Saadet Lideri Kurtulmuş, " Bile bile lades diye bir laf var ya. Göz göre göre IMF'nin önüne boyunlarını uzattılar. Yıllardır söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. 'Böyle giderse, deniz biter' dedik. Türkiye'yi iflas ettirirsiniz. Elin oğlunun, emperyalistlerin sizin önüne koyduğu programları uygulamayın diye kaç bin kere söyledim. Sayın Başbakan, ümiğimizi sıkarlarsa imzalamayız demişti. Şimdi evet anlaşmayı imzaladık diyorlar. Yakında bu çıkacak. Şu anda sehpadayız. Hükümetle yapacağı son anlaşmayla diyorlar ki, ayağının altındaki tabureye de tekme vuracağız diyorlar. Yani idamı infaz etmek istiyorlar. Buna asla bu millet müsaade etmeyecek" dedi.

IMF ile 10 yıldır uygulanan programın bütün esnaf, sanatkar, çiftçi, işçi, memuru ekonomik olarak perişan ettiğini anlatan Kurtulmuş, "Aydın'da pamuğu bitirdiler. Niye bitti? Yanlış politikalar doğru uygulandığı için bitti?  Pamuk, başka uluslar arası şirketlerden, Yunanistan'dan alınıyor diye. Bu beylerin uyguladığı programda, Aydınlı Ahmet, Burdurlu Mehmet yok. ABD'li çiftçi Michael, George var. Onlar kazanacak diye sizin pamuğunuz tütününüz para etmiyor" diye konuştu.

Kurtulmuş, "Bu millet nasıl bir müddet evvel kurtuluş mücadelemizde, burada Bey Camiine kadar gelip kurşun yağdıran emperyalistlerin fiili işgalini sona erdirdiyse, uluslararası kurum ve kuruluşların programlarını da Saadet Partisi iktidarında yırtıp çöp teknesine atmasını bilecektir" diye konuştu.

Kurtulmuş'tan Peres hatırlatması
TBMM'de yaptığı konuşmanın fotoğrafını göstererek, Hükümeti eleştiren Numan Kurtulmuş, "Şimon Peres, Türkiye'ye geldiği zaman arkasında, Sayın Başbakan ve Bakanlar Kurulu var.  O zaman da İsrail, Filistin topraklarını işgal etmiş, Gazze'deki ambargoyu sürdürüyordu. O zaman da, Gazze'ye ilaçlar, çocuk mamaları gitmiyordu. Ama ne yazık ki, Şimon Peres TBMM'ye geldi. O zaman Şimon Peres'i alkışladınız da ne değişti? O zaman da Şimon Peres, işgalci ordunun başkomutanıydı. İşgalci devletin cumhurbaşkanıydı. Dolayısıyla bizim beklediğimiz somut adım atmaktır. Söz güzel ama ona uygun adımların atılmasıdır" dedi.

Seçimdeki yeni oyun
Kurtulmuş, önümüzdeki seçimler için Ak Parti'nin halkı yeni kamplaşma ile nasıl karşı karşıya bırakacağını açıklayarak, şimdiden uyardı. Kurtulmuş, şöyle dedi: "Önümüzdeki seçim, sayın içişleri bakanını açıklamasından öyle anlaşılıyorlar ki, uyduruk birkaç anayasa maddesini değiştirmeye kalkacaklar. CHP ve MHP istemezük diye karşılarına çıkacak. Ondan sonra millete gidip diyecekler, Hacce, Ayşe Fatma teyze valla yaptırmıyorlar bize bir daha oy verin diye oy dilenecekler. Şimdiden söylüyorum. Böyle bir oyun yok. O iş bitti gari.  Bu oyun bir daha oynanamaz. Şimdiden söylediğimiz için ümit ederiz ki bunlar yapılamayacak"

Erken seçim 2010'un son çeyreğinde
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, halkın ekonomik sıkıntısı ve Başbakan Erdoğan'ın köşke çıkma isteğinin Türkiye'yi erken seçim atmosferine soktuğunu belirterek, "Bu iki faktörü birleştirdiğimiz zaman, çok kuvvetle muhtemeldir ki, 2010 yılının son çeyreği erken seçim tarihidir" dedi.

Kurtulmuş, parti il teşkilatının kongresine katılmak üzere geldiği Denizli'de Gazeteciler Cemiyetindeki kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Eşi Sevgi Kurtulmuş Ertan Yülek, Ahmet Demircan, Ömer Vehbi Hatipoğlu, Ümmet Kandoğan, Denizli İl Başkanı Mehmet Akif Kocamanoğlu ile birlikte gazetecilerle sohbet eden Kurtulmuş, Türkiye'de iki nedenden dolayı erken seçim atmosferine girdiğini söyledi. Kurtulmuş,  "Biz parti olarak seçime hazırız. Keşke seçim önümüzdeki Pazar günü olsa" diye konuştu.

Birinci seçim nedeninin ekonomik sıkıntılar olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Millet artık seçimi istiyor. Çünkü ekonomik sıkıntıları hissetmeye başlamıştır. Halkın yüzde 20'si açlık, yüzde 70'i ise yoksulluk sınırındadır. Böyle bir manzara Türkiye'de hiçbir zaman olmamıştı. Bütün pembe vaatlere rağmen herkes realiteyi biliyor. İmaj hiçbir şeydir. Reel olan şey, akşam eve döndüğü zaman aile reislerinin çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamamasıdır. Bu ekonomik baskılar, hükümetin konuyu polemiklerle, gündelik tartışmalarla sürdüremeyeceği bir noktaya getirmektedir" dedi.

Kurtulmuş ikinci nedenin ise Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olma isteği olduğuna dikkat çekerek, "Sayın Başbakanı 2012 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, aday olmak isteyecektir. Bunun için cumhurbaşkanı her ne kadar halk tarafından seçilecekse de, oylarının çok düşmediği bir noktada, belli bir parlamento desteğini de arkasına alarak, kendisinde son limit noktada erken seçime gitmek zorunda kalacaktır" dedi.

 

Kaynak: Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/haber/madem-kriz-var-heronlari-iptal-edin-150116.htm

 



Bu haber 691 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,979 µs