''TÜRK DÜNYASI TÜRKİSTAN'DIR''

17 Ocak 2010 19:55 tsi
Konya Türk Ocağı'nın düzenlediği konferansta konuşan Yardımcı Doçent Dr. Selçuk PEKER, “Türk Dünyası” sözüyle iki yüz elli milyondan fazla insanın yaşadığı Türkistan’ı kastettiğini söyledi.

TÜRK KİMLİĞİNİ ETNİK FİTNE KARTI İLE YOK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

 Türk Ocakları Konya Şubesinde Selçuk Üniversitesi Ereğli Meslek Yüksek Okulu öğretim Üyelerinden Yardımcı Doçent Dr. Selçuk PEKER konuşmacı olarak bulundu. Selçuk Peker; Türk Dünyası konusunda durum tespiti yaparak sözlerine başladı. “Türk Dünyası” sözüyle iki yüz elli milyondan fazla insanın yaşadığı Türkistan’ı kastettiğinin altını çizen Selçuk Peker bu topraklara “Orta Asya” dememizin yanlış olduğunu söyledi. Peker; “Orta Asya” tabirinin “Orta Doğu” tabiri gibi batının kendisine olan uzaklığına göre geliştirerek bizim dilimize de yerleştirdiği bir tanımlama olduğunu, asırlarca Türk’e vatan olmuş bu topraklara “Türkistan” denilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle 20 yüzyılda Sovyetlerin işgali altındaki topraklardaki Türk insanının parça parça edildiğini aynı oyunun şimdi ülkemizde oynanmaya çalışıldığını anlattı. Bugün ülkemizde bizi bir bütün halde tutan Türklüğümüzle, bize devlet ve cumhuriyet emanet eden Atatürk’le ve hem devletimizin hem de demokrasimizin garantisi sayılan Silahlı Kuvvetlerimizle uğraşıldığını bütün bunların altında yatan kirli emelin Milli birliğimizi parçalamak olduğunu söyledi. Uzun soluklu bir çalışma ile bugün ülkemizde en güvenilir kurumların başında gelen TSK ya olan güvenin azaltıldığını bu şekilde devam edildiği takdirde çok uzun olmayacak bir süre sonra halktaki bu güvenin daha da azaltılacağını ifade etti. Ülkemizde otuz altı etnik gruptan bahsedildiğini söyleyen Peker bunu söyleyenlere bir film sahnesinden örnek göstererek filmdeki gibi “say ulan” deseler sayacakları etnik grupları çok merak ediyorum dedi. Peker, etnik fitne kartını oynayanların öz be öz Türk insanını aşiret ve boy adlarına göre bu otuz altı sayısı içine alındıklarını, bunu yapanların kendi bölgelerinde birleşmeye çalışırlarken Türk İnsanını bölmeye çalıştıklarını anlattı.

Peker, Diyarbakır belediye başkanının bu ülkenin başbakanına yönelik küfürlü konuşmasının bütün gazetelerde manşet olduğunu, yalnızca kuruluş amacı TSK’ ya saldırmak olan bir gazete ile İslami bir vitrin ile tanınan ve dindar kesimin temsilcisi olmak iddiasındaki cemaat medyası tabir edilen gazetede yer almadığını söyledi. Peker bahsettiği iki gazeteyi devlet düşmanlığında birleştiren zihniyetin oldukça mesafe aldığını görmemiz gerekir dedi. Bundan üç yüz yıl önce Türkistan adıyla tanınan bölgenin önce Çin ve Rusya tarafından işgali ile Sincan ve Orta Asya diye ikiye ayrıldığını bu ayrışmanın daha da arttırılması gerektiği düşüncesiyle Nikolai İlminsky metodunun uygulandığını anlattı. İlminsky metodunda boylar halinde yaşayan Türk topluluklarına farklı milletler olduğu dayatılmaya ve ortak isimleri olan “Türk” isminden uzaklaştırılmaya çalışıldığını, Rusların bu amaçla her bölgeye ayrı bir kril alfabesi kullandıklarını, bunu oyunu çok önceden fark eden İsmail Gaspıralı’nın buna engel olmak için çok çalıştığını anlattı. Sovyetler döneminde bunda başarılı olduğunu ve artık bölge halkı kendisini Özbek Tatar Kırgız Kazak olarak tanımladıklarını Türk isminin unutulmasıyla Türk tehlikesinin de ortadan kalktığını, şu anda bölge insanının Rusların bilinçli bölme çabaları sonucu kendilerini diğerlerinden çok farklı gördüğünü ve bu sebeple birçok olayların çıktığını anlattı. Peker Fergana’da Ahıskalı'lar ile Özbekler arasında ve Andican bölgesinde Kırgızlar ile Özbekler arasında çıkan olayların KGB’nin çalışmaları ile çıkarılmış ve toplumları birbirlerine düşman eden olaylardan sadece ikisi olduğunu açıkladı. Türk Dünyasının ve Türk devletlerinin güçlü olmak istiyorlarsa birlik olmaları gerektiğini, Batının hiçbir zaman bir araya gelmemiş iki dünya savaşı çıkarmış olan Avrupa devletlerinin birleşmeye çalıştıklarını, “dini bir dili bir tarihi ortak olan türk milletinin” birleşmek zorunda oldukları anlattı. Peker; Özcan Yeniçeri’nin “1970 lerde solcu olmak için Türklükten kaçmak lazımdı, 2000 lerde de Müslüman olmak için Türklükten kaçmak gerekiyor” sözüne atıfta bulunarak Gazze’de olan olaylar için gösterilen tepkinin Doğu Türkistan’daki olaylar için gösterilmeyişini anlamak mümkün değildir dedi.

Selçuk Peker Avrupa Birliği maceramızı da Avrupa gazetelerinde ve dergilerinde yayınlanan karikatürlerden örnekler göstererek eleştirdi. Her birisi anlam yüklü olan karikatürler ile Avrupa Birliğindeki hiçbir ülkenin Türkiye’nin üyeliğine razı olmayacağını izah eden Peker Avrupanın Hayalinde Türkiyesiz bir Avrupa Türksüz bir Anadolu olduğunu ve iki yüz yıldan beri bunun için çalıştığını söyledi.

Konuşmanın sonunda Türk ocakları adına Prof Dr Saim SAKAOĞLU Selçuk Peker’e Plaket verdi. Prof. Dr. Sakaoğlu öğrencisi olan Peker’in İyi bir öğrenci olduğunu ve iyi bir öğretim üyesi de olacağına inandığını en kısa zamanda doçent Peker diyerek onur belgesi vermek istediğini söyledi. Çok önemli işleri olmasına rağmen önümüzdeki hafta yapılacak olan “Ağlayan Karanfil” isimli konferansa muhakkak geleceğini söyleyen Prof. Sakaoğlu Türk Ocaklarının bu konuların konuşulmasını sağlayarak önemli bir görev yaptığını söyledi.

 

Kaynak: Türkocağı.org.tr,http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=News&file=article&sid=2329

 

Bu haber 747 defa okundu.