En Sıcak Konular

KÜSTAH MİZANSEN

14 Ocak 2010 13:44 tsi
KÜSTAH MİZANSEN Bu skandalın, Ömer Seyfettin’in “Pembe incili kaftan” hikâyesinde anlatılan, küstah İran hükümdarı karşısında, temsil ettiği devletin izzet ve itibarını lâyıkıyla koruyan Osmanlı elçisini hasretle hatırlatması boşuna olmasa gerek.

Küstah mizansen

Başbakanın bundan tam bir sene önce Davos’ta Peres’e yaptığı “Çocukları öldürmeyi iyi bilirsiniz” çıkışına İsrail’in verdiği karşılık, “Erdoğan aynaya baksın” deyip Türkleri, Ermeni ve Kürt katliâmı yapmakla suçlayan Kara Kuvvetleri Komutanından gelmişti.

Komutanın bu sözleri Ankara’nın sert tepkisine yol açınca İsrail tarafı “Kişisel görüşleridir, orduyu bağlamaz” diye işi geçiştirmeye çalıştı.

Sonra da Ankara’ya, İsrail Genelkurmay Başkanının komutanı makamına çağırıp fırçaladığını bildiren bir mektup gönderildi. Ve Türk Genelkurmay’ı bu mektubu yeterli bulduğunu ve konunun kapandığını bildiren bir açıklama yaptı.

Ardından, Erdoğan ABD ziyaretlerinden birinde ilk iş olarak Yahudi lobileriyle bir araya geldi ve lobi sözcüleri “one minute” krizini tarihe gömdüklerini bildiren beyanlarda bulundular.

Arada, Konya’daki ortak hava tatbikatından İsrail’in çıkarılması gibi bir gelişme yaşandı. Ama nedense Tel Aviv bunu pek sorun yapmadı.

Ve bilâhare sessiz sedasız başka ortak tatbikatlar yapıldı. Silâh ve askerî teçhizat alımları, ihale ve anlaşmalar da zaman zaman bazı ufak tefek pürüzler ortaya çıktıysa da fasılasız devam etti.

Nitekim son skandalın patlak verdiği günlerde, evvelce İsrail’e ısmarlanan Heron’ların gecikmeli teslimi için giden bir Türk heyeti oradaydı.

Ve İsrail Savunma Bakanı da yeni anlaşmalar yapmak için Türkiye’ye gelmeye hazırlanıyordu.

Bu bağlamda, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir diğer gelişme, Cumhurbaşkanı Gül’ün bir yurt dışı gezisinde bir araya geldiği Peres’den aldığı daveti kabul ettiğinin açıklanmasıydı. Son kriz, muhtemelen bu ziyareti de tekrar ertelettirecek.

Nitekim Barak’ın bu krize rağmen iptal etmediği Ankara ziyareti programında Gül ve Erdoğan’la görüşmelerin yer almaması, Türkiye’nin son skandala ilişkin tepkisiyle irtibatlandırılıyor.

Ancak Çankaya ve Başbakanlık düzeyinde bu tepkiler verilirken, Millî Savunma Bakanı “Bu olay ilişkilere zarar vermez” açıklamaları yapıyor.

Barak’ın ilâveten Org. Başbuğ’la görüşecek olması da bu beyanla birlikte düşünülünce söylem olarak hayli vurgulu ifadelerle dile getirilen tepkilerin, özellikle askerî ilişkiler söz konusu olduğunda fiilî işleyişe yine pek fazla yansımayacağı ve bütün bu olup bitenlere rağmen “Eski tas eski hamam” durumunun devam edeceği anlaşılıyor.

İsrail’in fanatik ve tartışmalı Dışişleri Bakanınca bizzat organize edildiği belirtilen “hakaret ve aşağılama amaçlı” mizansende tuzağa düşürülen Büyükelçimizin tavrında da bazı tuhaflıklar var.

Tecrübeli bir diplomat olarak, kapıda bekletilmek, sehpaya Türk Bayrağı konulmaması, İsrailli bakan yardımcısının gazetecileri odaya alıp onlara İbranice birşeyler söylemesi, tokalaşmaktan kaçınması gibi alışılmadık işaretlerden o esnada bir mesaj çıkaramaması, bunlardan.

Büyükelçiliğimiz Müsteşarının “İsrailli yetkililer normal davrandı, ama İsrail basını olayı farklı yansıttı” (Hürriyet, 13.1.10) beyanı da, ortada bir algılama sorunu bulunduğunu ortaya koyuyor.

İş olup bittikten sonra, “Büyükelçimiz Türkiye’nin aşağılandığını hissetseydi orayı terk ederdi” gibisinden hayıflanmalarda bulunmanın fazla bir anlamı olmasa gerek. Aynı şekilde “Çirkin oyun kanıma dokundu, hayatımda böyle bir rezalet görmedim” şeklinde çıkışlar yapmanın da.

Bu skandalın, Ömer Seyfettin’in “Pembe incili kaftan” hikâyesinde anlatılan, küstah İran hükümdarı karşısında, temsil ettiği devletin izzet ve itibarını lâyıkıyla bihakkın koruyan Osmanlı elçisini hasretle hatırlatması boşuna olmasa gerek.

Olay, Türkiye’nin önemli sorunlarından birinin, kendi halkına tepeden bakan, ama dışarıda ezik ve silik bir profil ortaya koyan “monşer” tipi diplomat kadrolar olduğu acı gerçeğini de bu vesileyle bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

Umalım ki, Tel Aviv skandalından, hem İsrail’le ilişkilerdeki derin problemlerin, hem de bu meselenin çözümüne yönelik dersler çıkarılsın.


KÂZIM GÜLEÇYÜZ- Yeni Asya

 

Kaynak: Yeni Asya Gazetesi,http://www.yeniasya.com.tr/2010/01/14/yazarlar/kgulecyuz.htm



Bu haber 506 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,949 µs