''BALYOZCU'' FİGÜRANLAR,ASIL SENARİSTİ GÖRMÜYORLAR MI?

13 Ocak 2010 16:27 tsi
Kendi devletinin kurumlarına böylesine ‘balyoz’ sallayan bir güruhun ‘bağımsız’, ‘bağlantısız’ olduğunu düşünebilir misiniz? Bu çok safdillik olmaz mı?

'Balyozcu' figüranlar, asıl senaristi görmüyorlar mı?

Flaş... flaş... flaş...
- “Yine ne oldu yahu?”
Çarşıya ‘marul’ almaya giden iki er, derdest edildi.
Erlerden birinin üzerinde, “Anacığım, seni de alıp gideceğim, terhisime iki ay kaldı” ifadesi yer alan bir fotoğraf çıktı. Savcılık Erdoğan’ın “Ananı da al git” ihtarından yola çıkarak, askerin ‘derin bağlantısı’ üzerinde duruyor.
Diğer askerin ilk ifadesinde “Manava uğramadan iki lahmacun yemek için, Çukurambar’a saptım” sözleri, akla bir takım kuşkuları getirdi. Polis bu cümleden hareketle, “Lahmacun aslında macun. Hatta mesir macunu. Manisa ilk akla gelen yer. Sayın Arınç’a yönelik bir durum olabilir. Araştırmaları bu yönde sürdürüyoruz” açıklaması yaptı.
Diğer yandan ‘macun’un bir şaşırtmaca olabileceği ihtimali de değerlendiriliyor.
İddialara göre, aslında erin ‘m’yi yutarak adeta ‘acun’ şeklinde telaffuz ettiği, işin içinde Acun Ilıcalı’nın da olacağı kaydediliyor.
Acun’un ‘Yetenek Sizsiniz’ programının ülke çapında ‘oluşuma’, adam devşirmeye, ‘atletik’ ve ‘çevik’ gençleri örgütlemeye yönelik olduğu vurgulanıyor.
Planın başarısız olması durumunda,  “Acun Firarda” taktiği izlenecekti.

* * *

Son, en son dakika, hatta son saniye...
Ya Rab, hayırlara tebdil eyle, inme inecek millete, sekte-i kalpten gidecek insanlar.
- “Aç sesi evladım aç, yine ne olmuş?”
Özel Harp Dairesi, Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı’nın elemanlarını eğitmiş.
Bu nasıl eğitim yahu? Daha birkaç yıl önce KKTC’de yapılan referandumda Annan Planı’na “Yes be annem” dememişler miydi?
Bu ‘eğitim özrü’ yüzünden mi ÖHD, Özel Kuvvetler Komutanlığı’na dönüştürüldü?
Diyelim öyle, peki Süleymaniye’deki ‘çuval’hadisesini nasıl açıklayacağız o zaman?
Kıbrıs’ta ‘eğittikleri’ tersini yapıyor, Irak’ta ‘ittifak ettikleri’ de başına çuval geçiriyor.
Haaa, anladık, Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki aramalarda iş aydınlanacak.
İster misiniz askerin başına geçirilen ‘çuvallar’da ‘kozmik odada’ üretilmiş olsun.
El tezgahlarında... Ankara kıvırcıkları kırpılıp, yünleri eğirildikten sonra dik başına iki asker, çuval örsün.

* * *

Medyanın malzemesi hep bu minval üzre.
Her taşın altında bir ‘asker parmağı’ aramak artık günümüzün modası.
Hani bir kısmını anlamak mümkün. ‘Tarihsel’ kinleri, ‘etnik’ bağnazlıkları vs.
Ama öyleleri var ki, yalılarında ‘paşa’ ağırlamakla maruf. Öyleleri var ki, 12 Eylül darbesinden sonra palazlanmış.
Peki, bu ‘meşrep’ ve ‘mezhepleri’ farklı kişiler, ‘aynı çatı altında’ bir araya gelip ne yapmak istiyorlar?
Buyurun cevabı Mahir Kaynak’tan, dinleyin:
- “Şu anda yeni yapıya geçerken yaşanması gereken tasfiye süreci içindeyiz. Eski binanın yerine yenisi yapılırken ilk iş yıkıcılara düşer, mimar ve mühendisler işe başladığı zaman bu ekip dağılır. Şu anda işittiğimiz sert söylemler yıkım ekibinin çıkardığı balyoz sesleridir. Bunu anlamak için okuduklarınıza bakın. Bir tane yapıcı söyleme rastlıyor musunuz?”

* * *

Kendi devletinin kurumlarına böylesine ‘balyoz’ sallayan bir güruhun ‘bağımsız’, ‘bağlantısız’ olduğunu düşünebilir misiniz? Bu çok safdillik olmaz mı?
Kaynak, önemli bir ifadeye yer vermiş.
‘Balyozcular’ için aynen tekrarlayalım:
- “Senaryoyu yazanlar, genellikle filmde rol almazlar.”
Balyozcu figüranlar, ‘senaristin’kimliğini umursamadan yola devam ediyorlar.
Tıpkı ‘arabanın’gölgesini, ‘kendi gölgesi’ zanneden enikler misali.

İsrafil K. Kumbasar - Yeniçağ

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi -http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=11627

 

Bu haber 527 defa okundu.