En Sıcak Konular

ÖRTÜLÜ LİBERALLER,SAKALLI KAPİTALİSTLER

11 Ocak 2010 10:35 tsi
ÖRTÜLÜ LİBERALLER,SAKALLI KAPİTALİSTLER Bugün, nereye gideceğini, neye meyledeceğini bilmez bir şekilde,tüm bildiklerini ve inandıklarını neredeyse unutmuş, kendisini ifade etmekten yoksun bir insan seli oradan oraya sürüklüyor Türkiye'yi.

Örtülü liberaller, sakallı kapitalistler

Geçtiğimiz haftalarda bir yazısında Sayın Ali Haydar Haksal, zamane muhafazakarları için "örtülü liberaller" tespitini yapmıştı. Düşünüş ve icraatlarıyla liberallerden bir farkları olmadığını vurgulayan bir tespitti bu. Gerçekten de çok yerinde ve durumu açıklayıcı bir tanımlama olarak görülebilir bu ifade. "Bir lokma, bir hırka"yı yutturulmuş bir zoka farz edebilen, kendilerinin de en az kapitalistler kadar en iyi markalara sahip olması gerektiğini düşünen, aynı zamanda da inançlı olduklarını söyleyip anlaşılmaz şekilde liberallere öykünen insanları bire bir anlatıyor ne de olsa.

Sözü geçen kimselere yöneltilen ilk eleştiri değil bu. Yerel seçimden önceki, "durakta bekleyen" ile "jipiyle gezen" karşılaştırması da, bahsi geçen yeni dönem zenginlerini eleştiren bir ifadeydi. Burada bir açıklama şart. Mesele edilen, insanların çalışarak edindikleri servetlerine, mallarına, mülklerine kem gözle bakmak veya kıskanmak değil. Güce, otoriteye, maddi olanaklara sahip olmanın gözleri kör etmesi, vicdanları nasırlaştırması. İlkelerin pratikteki yansımasının giderek silikleşmesidir derdimiz.

Bir kafa karışıklığı yaşandığı, suyun hiç olmadığı kadar bulandığını söylemek gerekiyor. Bir idealden yoksun olmakla veya gelip geçici lezzetlere, hazlara, büyüklenmelere kapılmakla açıklanabilir belki bugünkü sarhoşluk hali. Bugün, nereye gideceğini, neye meyledeceğini bilmez bir şekilde, tüm bildiklerini ve inandıklarını neredeyse unutmuş, kendisini ifade etmekten yoksun bir insan seli oradan oraya sürüklüyor Türkiye'yi.

Kendisini ifade etmekten acizdir bu tip; çünkü kendi tanımlarıyla, kendi düşüncesiyle, hissiyatıyla, birikimiyle konuşmuyor ve düşünmüyor. Belki konuşamıyor ve düşünemiyor. Varlığını meşrulaştırmanın yolunu bile karşı çıktığı, yıllarca alternatifi olduğunu söylediği mekanizmalar, yapılar üzerinden bulmaya çalışıyor. Sonuçta da bugünkü gibi yolunu kaybediyor, kaybolduğunun da farkında olmadan.

Denize düşenin yılana sarılması misali, bu ülkenin en omurgasız, en tutarsız ve kof düşünürlerini (!), gazetecilerini kendisine kutup yıldızı kabul eder bir noktada şimdi. Ağızlarını doldura doldura pek değerli ve bulunmaz fikirlerini, sayıları gittikçe artan gazete ve televizyonlarda söyleyen liberal, eski solcu ve temelde gayrı milli düşünüşteki insanların ağızlarının içine bakıyor, en uçuk ve aykırı fikirlerini bile kayıtsız şartsız kabul ediyor. Düşünmekten, sorgulamaktan, hakkın tarafı olmaktan kaçtıkça da söz konusu kimselere, güruhlara muhtaç hale geliyor. Onlarsız kendisini ifade edemiyor, değerlendirme yapamıyor. Akıl tutulmasından akıl kaybına doğru savruluyor.

Kendi medeniyetine ait değerleri sahipleniyor gözüken insanların bir çoğu, aslında şeklen ve bir bakıma da adettendir misali savunuyorlar artık bir çok değeri. Mesela, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Sezai Karakoç dillerinden düşmüyor. Ama eserlerini okuyan, anlayan, bu doğrultuda hayata bakanların sayısına baksanız devede kulak kalacak büyük olasılıkla. İdealist olmakla, hayalperestlikle, dünyanın gerçekleriyle uyuşmamakla suçlanırlar muhakkak. İslami camiadansanız eğer, söz konusu isimleri de facto olarak seviyorsunuz zaten. Ama o kadar; gerçekten kafa yormaya, anlamak için emek vermeye, rehber edinmeye ne hacet! Lafta güzellemeler, içi boş övgüler sadece. Kendinizi o isimler üzerinden tanımlıyorsunuz, ama uygulama noktasında izler bulmak mümkün olmuyor. Bunu anlamlandırmak güç. (Aslında doğru olan her kesimden ciddi düşünürleri, edebiyatçıları takip etmesi ama kendi cenahındakilere bile uzak maalesef)

Bir çok gazete, televizyon var söz konusu kesimlerin kontrolünde. Bir dönemler, kıt kanaat, eldeki çok kısıtlı imkanlara rağmen görece başarılı ve faydalı işler çıkaran kimseler, herhalde menfaat peşinde koşmadıklarından, göz ardı edilmiş, unutulmuş. "Dönem gazetecisi" veya "dönemsel düşünür" diye adlandırılabilecek kimseler tüm köşebaşlarını tutmuş, türlü mevkilerle ödüllendirilmiş durumda. Söyleyecek sözü olmayan, nakletmekten ve icra etmekten öteye herhangi bir fonksiyonları olmayan insanlar pek bir makbul şimdi. Sonra da kalkıp bizi biz yapan değerler manzumesi sıralanıyor. Tabii yine lafta kalıyor çoğu.

Mesela, Hz.Ömer'in "Fırat'ın kıyısındaki bir kuzudan bile sorumlu olması" yöneticiler için bir genel prensibi yansıtıyor. Sorumluluğun ne derece büyük olduğunu, gece yastığa başını rahat koyan bir idarecinin pek de mümkün olamayacağını anlatıyor. Bu kıssayı biliyor ve anlatıyorsunuz, ama tatbik etmiyorsunuz. Sorumlu olduğunuz kimselere karşı umursamaz, yeri geldiğinde kaba ve zalim oluyorsunuz. Kağıt üzerinde referansınız olan şeylerin hiç birini uygulamaya geçirmiyorsunuz yani.

Dolayısıyla da, geldiğimiz noktada diğerlerinden bir farkınız kalmıyor. Liberallerin ağzının içine bakan liberalliğe heves ediyor, kapitalistin masasına oturan en ala kapitalist kesiliyor. İnanç gereği, hakkın, adaletin her şartta ve durumda yanında olması gereken kimseler, zalimliğin, totaliterliğin ağa babalığına soyunabiliyor. O zaman da, "örtülü liberaller" veya "sakallı kapitalistler" dendiğinde de fazla çiğ durmuyor, cuk oturuyor.

Burak Kıllıoğlu-Milli Gazete

Kaynak: Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/makale/ortulu-liberaller-sakalli-kapitalistler-149354.htm



Bu haber 695 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,711 µs