En Sıcak Konular

GENELKURMAY'IN ARAMAYLA İLGİLİ İTİRAZI REDDİLDİ

5 Ocak 2010 10:44 tsi
GENELKURMAY'IN ARAMAYLA İLGİLİ İTİRAZI REDDİLDİ Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı'nda hakim nezdinde gerçekleştirilen aramayla ilgili karara,Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından yapılan itirazı oybirliğiyle reddetti.

Genelkurmay’ın itirazına oybirliği ile red

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı'nda hakim nezdinde gerçekleştirilen aramayla ilgili karara, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından yapılan itirazı oybirliğiyle reddetti.

 Red kararında, "isnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerektiği" ifade edilerek, "Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir" denildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığındaki aramaya ilişkin ret kararında, "isnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerektiği" ifade edilerek, "Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir" denildi.

Kararda, "Devlet sırlarının bulunduğu yerlere, salt bu nedenle hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde girilip araştırma yapılamaması devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi ve faillerinin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur ki bu da hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsacağı gibi söz konusu kurumun da zan altında kalmasına sebebiyet verebilir" ifadesine yer verildi.

Mahkemenin kararında, Milli Savunma Bakanlığı Adli Müşavirliği ile Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından yapılan itirazların birleştirilerek, değerlendirildiği anlatıldı.

Kararda, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin talebi üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğince, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında Bölge Başkanı odası, subay ve astsubay odaları, muhabere ve brifing odası, çalışma odaları, arşivler, nöbetçi subay odaları, özel işlem odaları, idari işler ve tüm binada gerektiğinde şifreli ve çelik kapılı tüm odaların da açılarak CMK'nın aramalara ilişkin 116. ve devamı maddeleri gereğince gece ve gündüz, bir defaya mahsus olmak üzere arama yapılmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Bu doğrultuda, 25 Aralık 2009'da arama başlatıldığı belirtilen kararda, ancak bir gün sonra Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığınca binanın birinci katında bulunan 11 ve 16 numaralı, çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde ve devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden CMK'nın 125. maddesi gereğince Cumhuriyet Başsavcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceğinin belirtildiği kaydedildi.

Kararda, CMK'nın 125. maddesinin işletilmesinin bildirilmesi üzerine, devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belge içeren odalar haricindeki diğer mahallerdeki arama kararına uygun işlem yapılarak, arama işleminin sonlandırıldığı ve bunun tutanak altına alındığı ifade edildi.

Bunun üzerine, bu belgelerin ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebileceği nazara alınarak, nöbetçi hakimden arama ve inceleme yapması, ele geçecek suç unsurlarına el konulması, bilgisayar kayıtlarının kopyalanmasının talep edildiği kaydedilen kararda, nöbetçi hakimlikçe de gerek Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığının itiraz gerekçesi, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığının talep yazısı nazara alınarak, istem doğrultusunda, hakim tarafından incelemeye karar verildiği anlatıldı.

Kararda, CMK'da devlet sırrı niteliğindeki belgeler bulunan yerlerin hakim ya da savcı tarafından aranmasına yönelik açık bir düzenleme bulunmadığı, kanunun 125. maddesindeki düzenlemede ise "arama" kararından değil, "inceleme" kararından bahsedildiği ifade edildi.

"İşin aciliyetini, konunun önemi ve vahameti nazara alındı"
Cumhuriyet Savcılığının, askeri yetkililerin itiraz ve yönlendirme taleplerini de dikkate alarak, devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgelerin bulunduğu yerlerin aranmasını; bu durumun devletin dış ilişkileri, milli savunması ve milli güvenliğine zarar verilebilmesi ihtimalini ortaya çıkarması ve bu konuda açık yasal bir düzenleme bulunmaması nedeniyle hakimlikten talep ettiği anlatılan kararda, şunlara yer verildi:

"Somut olayda da haklarında soruşturma yapılan şüphelilerin arama kararına konu dairede görev yaptıklarının sabit olduğu, söz konusu odalara sadece bu kişilerin girebildiği, diğer üst rütbeli subay ve generallerin dahi (şifrelerin bulunmaması nedeniyle) bu şüpheliler olmaksızın bu odalara giremedikleri nazara alındığında, soruşturmanın selameti ve kovuşturma safhasındaki hakim incelemesine kadar geçecek süre içerisinde delillerin ortadan kaldırılması, yani işin aciliyeti, konunun önemi ve vahameti nazara alınarak askeri makamların bu konudaki itirazları ve yönlendirmeleri de gözetilerek, savcılıkça, söz konusu yerde hakim tarafından arama yapılması talep edilmiştir."

Bunun üzerine hakimlikçe arama işlemi yapıldığı belirtilen kararda, arama işleminin her aşamasında askeri makam ve yetkililerin hazır bulunduğu ve böylelikle CMK'nın askeri mahalde yapılacak aramaya ilişkin 119/5. maddesi hükümlerine uyulduğu ifade edildi.

Kurumlar zan altında kalmasın
Kararda, "Devlet sırlarının bulunduğu yerlere, hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde girilip araştırma yapılamaması devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi ve faillerinin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur ki bu da hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsacağı gibi söz konusu kurumun da zan altında kalmasına sebebiyet verebilir" ifadesine yer verildi.

Adalet Bakanlığı'ndan açıklama
Adalet Bakanlığı, ''bakanlığa iletilen suç duyurularının, gönderen makam veya kişi ayırımı gözetilmeksizin ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına ulaştırılmasının kanuni bir zorunluluk olduğunu'' bildirdi. Adalet Bakanlığı bir gazetenin 31 Aralık 2009 ve bugünkü baskılarında yer alan  ''Genelkurmay Başkanlığından gönderilen bir ihbarın Adalet Bakanlığınca Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmesiyle'' ilgili haber ve yazılar nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından 20 Kasım 2009 tarihinde Adalet Bakanlığına gönderilen yazıyla, gazetede yayımlanan ''Kod adı Kafes'' başlıklı haberin soruşturmanın gizliliğini ihlal edici mahiyette olduğu gerekçe gösterilerek, gizlilik ihlaline yol açan kamu görevlileri ve basın sorumluları hakkında yasal işlem yapılmasının talep edildiği ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi: ''Bilindiği gibi, suç ihbar ve şikayetlerine ilişkin soruşturma işlemlerini yapma görevi Cumhuriyet savcılarına verilmiştir. Bakanlığımızın soruşturma işlemleri ile ilgili olarak hiçbir görev ve yetkisi bulunmamaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 158. maddesinin 4. fıkrasında yer alan 'Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikayet, gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir' hükmü uyarınca, bakanlığımıza gelen ihbar ve şikayetler, ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmektedir. Bu nedenle Bakanlığımıza iletilen suç duyurularının, gönderen makam veya kişi ayırımı gözetilmeksizin ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarına ulaştırılması kanuni bir zorunluluktur.

Bu kapsamda suç iddialarına ilişkin her yıl kamu kurum ve kuruluşlarından ya da vatandaşlardan gelen binlerce ihbar ve şikayet, Bakanlığımızca rutin bir işlem olarak ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarına iletilmektedir.

Sonuç olarak eleştiri konusu yapılan işlem, Bakanlığımıza ulaşan evrakın soruşturma yapmakla yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığına iletilmesinden ibaret olup hiçbir şekilde soruşturma yapılmasına yönelik emir veya talimat niteliği taşımamaktadır.''

Hakimi rahat bırakın
Hakim Kadir Kayan'a destek için Ankara'da seferberlik Tetkik Kurulu önünde eylem yapmayı düşünen genç siviller, bölgede Mersinli işçinin "Orduya destek" eylemi yaptığı haberini alınca Adnan Ötüken Parkı önünde eylemi gerçekleştirdi.

Hakim Kadir Kayan'a destek için Ankara'da Seferberlik Tetkik Kurulu önünde eylem yapmayı düşünen Genç Siviller, bölgede Mersinli işçinin "orduya destek" eylemi yaptığı haberini alınca, Adnan Ötüken Parkı önünde eylemi gerçekleştirdi.

Milli Kütüphane önünde toplanan yaklaşık Genç Siviller grubu, Adnan Ötüken Parkı önüne gelerek Hakim Kadir Kayan'a destek için eylem yaptı.

"Hakime dokunma", "Hakimin peşini bırak" yazılı döviz açan gruptan yapılan açıklamada Savcı Doğan Öz'ün öldürülmesinin ardından 31 yıldır böyle bir hakimin çıkıp inceleme yapmasını bekledikleri, hakime yönelik tehdit telefonlarının engellenmesini istedikleri ifade edildi.

Hakimin peşine takılan ve kamuoyuna aşçı marangoz olarak tanıtılan askerlerin hakimin peşini bırakmasını istediklerini dile getiren gruptakiler, hakim aleyhine yazı yazan köşe yazarlarının da bir an önce susmaları gerektiğini belirtti. Açıklamanın ardından grup olaysız dağıldı.

Devlet sırrına beş müfettiş karar verecek
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast planı iddiasından sonra alevlenen "devlet sırrı" tartışmaları Hükümeti harekete geçirdi. Mayıs 2008'den bu yana TBMM Adalet Alt Komisyonu'na havale edilen ancak ele alınmadan bekletilen "Devlet Sırrı" Tasarısı yeniden gündeme taşınıyor.

Tasarıyla, bilgi ve belgelere devlet sırrı niteliğini verme yetkisi, Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında; Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları müsteşarlarından oluşan Devlet Sırrı Kurulu'na veriliyor. Kurulun sekretarya hizmetleri Başbakanlıkça yerine getirilecek.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast hazırlığı iddiasını izleyen soruşturmalarla bir kez daha gündeme gelen "devlet sırrı" tartışmaları Hükümeti harekete geçirdi. Mayıs 2008'den bu yana TBMM Adalet Alt Komisyonu'na havale edilen ancak ele alınmadan bekletilen "Devlet Sırrı" Tasarısı yeniden gündeme taşınıyor. Devlet sırrına beş müsteşar karar verecek. TBMM Adalet Alt Komisyonu'nda önümüzdeki günlerde ele alınması beklenen, "Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı" "Devlet Sırrı" tanımını yeniden düzenliyor.

Bilgi edinme hakkı konusunda gerekli kolaylıkları ve şeffaflığı sağlamak, gereksiz gizlilik kültürüne son vermek yönünden devlet sırları ve gizlilik alanının açık bir biçimde düzenlenmesi amacıyla hazırlanan, "Devlet Sırları Kanun Tasarısı"yla, "Devlet Sırları" kavramı yeniden düzenleniyor.

İç ve dış güvenlik, askeri ve siyasi alanlar dışında ekonomik alanlardaki devlet sırları ve gizlilikleri de kapsama alan tasarı, koşullarının varlığı halinde devlete ait bir kısım ekonomik bilgi ve belgeler de devlet sırrı ya da gizlilik kavramları içersinde nitelendirilecek.

Tasarıyla, bilgi ve belgelere devlet sırrı niteliğini verme yetkisi, Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında; Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları müsteşarlarından oluşan Devlet Sırrı Kurulu'nun olacak. Kurulun sekreterya hizmetleri Başbakanlık tarafından yapılacak Kurul, Başbakanlık Müsteşarının daveti üzerine toplanacak, çalışma esas ve usulleri Kurulca belirlenebilecek.

Tasarıyla, devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgeler ile diğer gizli bilgi ve belgelerin ne şekilde belirleneceği, korunacağı, açıklanacağı ve bu hususlara ilişkin yükümlülükler düzenleniyor. Buna göre, iç ve dış güvenlik, askeri ve siyasi alanlar dışında ekonomik alanlardaki devlet sırları ve gizlilikler de kapsama alınıyor. Koşullarının varlığı halinde devlete ait bir kısım ekonomik bilgi ve belgeler de devlet sırrı ya da gizlilik kavramları içerisinde değerlendirilecek. Tasarıyla, bilgi ve belgelere devlet sırrı niteliğini verme yetkisi, Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında; Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları müsteşarlarından oluşan Devlet Sırrı Kurulu'na veriliyor. Kurulun sekretarya hizmetleri Başbakanlıkça yerine getirilecek. Kurul, Başbakanlık Müsteşarının daveti üzerine toplanacak.

Devlet sırını belirleyecek devlet kurumları
Üst kurula doğrudan devlet sırını bildirecek kurumlar ise şöyle belirlendi; Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Bakanlar, Milli Güvenlik Kurulu. Diğer kamu kurum ve kuruluşları, kendi görev alanlarına giren bilgi ve belgelerin devlet sırrı olarak belirlenmesini bağlı, ilgili veya ilişkili bulundukları bakanlıklar aracılığıyla Kurula teklif edebilecekler. Tasarıyla; Cumhurbaşkanlığına ait bilgi ve belgelerin niteliğini Cumhurbaşkanı takdir edecek.

Sırlar 75 yıl bekleyecek
Düzenlemeyle, devlet sırrı niteliği süreli veya süresiz olarak verilebilecek. Süreli verilen devlet sırlarının süreleri her bilgi ve belgenin üzerinde belirtilecek ve bu süre yetmiş beş yılı geçemeyecek.

Devlet sırrı
Tasarıyla "Devlet Sırrı"na getirilen tanım ise şöyle: "Açıklanması veya öğrenilmesi, Devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek ve bu nedenlerle niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgelerdir."

Kaynak: Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/haber/genelkurmayin-itirazina-oybirligi-ile-red-148677.htm



Bu haber 594 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,151 µs