DESTİCİ: ''MÜSLÜMANLARIN İBADET YERİ CAMİDİR''

29 Aralık 2009 23:05 tsi
İzmir İl Genel Meclisi tarafından alınan Cemevlerinin resmi ibadethane olarak kabul edilmesi temenni kararına BBP Genel Sekreteri Mustafa Destici tepki gösterdi…

DESTİCİ: “MÜSLÜMANLARIN İBADET YERİ CAMİDİR”  
 
İzmir İl Genel Meclisi tarafından alınan Cemevlerinin resmi ibadethane olarak kabul edilmesi temenni kararına BBP Genel Sekreteri Mustafa Destici tepki gösterdi…

“İzmir İl Genel Meclisi, geçtiğimiz günlerde aldığı bir karar ile Cemevlerinin de resmi ibadethane olarak görülüp elektrik ve su parasının devlet tarafından alınmamasını ve yasal olarak cami, kilise, sinagog gibi muamele görmesini istemiştir. İl Genel Meclisi’nin aldığı temenni kararı TBMM Başkanlığına gönderişmiş olup, yasal düzenleme yapılması beklenmektedir. 

Söz konusu değerlendirme tarihi ve sosyal gerçeklik bakımından hatalı ve tehlikeli olup, Aleviliğe yüklenen misyon ve anlam yönüyle de yanlış ve sakıncalı bir anlayışın sonucudur.

Alevi vatandaşlarımız da tıpkı Sünni vatandaşlarımız gibi müslümandır. Cemevi bir kültür evi olarak kabul edilebilir. Aleviliği İslam’ın dışında ayrı bir din olarak gören ve ayrı dini ritüeller atfeden anlayışları hiçbir şekilde tarihi ve sosyal gerçekliğe uygun bulmuyoruz.  Dünya üzerindeki bütün Müslümanlar, 1400 senedir ibadet yeri olarak camiyi bilmiş ve ibadetlerinin camide yapmışlardır. Aleviler de Müslüman olduğuna göre onların da ibadet yeri elbette camilerdir.  Bu tarihi gerçeğe hassasiyetle dikkat edilmelidir.  Neresi ve kim yaparsa yapsın siyasi çıkar ve hesaplarla geleneklerimizi ve dinimizi dejenarasyona uğratma amacı taşıyan veya amacını aşan şekilde beyan ve uygulamalara asla fırsat verilmemelidir.

Hıristiyanların resmi ibadethaneleri kilise, Yahudilerin Havra, Müslümanların ise camidir. Bu 3 büyük semavi dinlerin yüzyıllardır ibadet ritüelleri de bellidir. Fakat Alevilik başka bir kategoride değerlendirilmelidir. Şöyle ki Alevilik bir din değildir.

BBP olarak özgürlük ve özel anlamıyla fikir, düşünce ve ibadet özgürlüğü bağlamında genel tutumumuz her türlü sınırlandırmanın kaldırılmasıdır. Hıristiyan, Yahudi veya başka bir din mensubu kendi dini ibadetlerini kendi dini mekânlarında serbest bir şekilde yapabilir. Devlet bu özgürlüğü sağlamalı ve güvence altına almalıdır.  Fakat söz konusu temenni kararı sosyal bölücülüğe imkan tanıyacak haddi aşan bir boyut taşıdığı için farklı değerlendirilmelidir. Özgürlük demek bozgunculuk, ayrımcılık, anarşi ve terör çıkarılmasına da hoş görü göstermek değildir.

Cemevlerinin resmi ibadethane olarak kabul edilmesinin bir sonraki aşaması Aleviliği bambaşka bir din olarak kabul edilmesi gibi bir sonuç doğurur ki, bu her yönüyle sakıncalı ve yanlış bir olaydır. Cemevleri açık olmalıdır, hatta devlet tarafından çeşitli şekilde maddi imkânlar sağlanabilir fakat bir ibadet mekânı olarak yasal muamele görmesi yanlıştır, kabul edilemez. Bu alevi vatandaşlarımızın da ekseriyeti tarafından kabul görmeyecek bir bakış açısıdır. Onların da ekseriyeti Cemevini bir ibadet mekanından ziyade kültür evi olarak görmektedir. Bu farklılık çok önemlidir.

Açılım derken saçılmamak, sap ile samanı birbirine karıştırmamak gerekmektedir. BBP olarak, ülkemizin ve milletimizin dokusunu dejenere eden, ayrıştıran, özgürlük ve demokrasi adı altında birbirine yabancılaştıran bütün politika ve anlayışları şiddetle red ettiğimiz bir kez daha ifade ediyoruz. 

Alevilerin sıkça tekrar ettiği bir deyişte ifade edildiği gibi Hz. Ali bizim de şahımız, Kabe bütün Müslümanların kıblegahı, Miraç’taki Hz. Muhammed de hepimizin padişahıdır. Öyleyse Müslümanların kıblegahının Kâbe olduğu, namazın kaç vakit olarak, ne şekilde kılınacağı Miraç’ta Peygamberimize öğretildiği gibi dini ritüeller alevi deyişlerinde de Sünni geleneğimizde ve inanç akidemizde de bellidir. Muharrem orucu ve Aşure Günü münasebetiyle Genel Başkanımız Sayın Yalçın Topçu ile birlikte katıldığımız Alevi Derneklerinin organize ettiği bu özel günlerde degörüp yaşadık ki, Alevi vatandaşlarımızın inanç ibadet tarzı özü itibariyle İslam’ın ta kendisidir. Hz. Ali ve Hz. Hüseyin’e duyulan aşırı özlem hepimizin ortak duygusudur. Siyasi çıkar uğruna dini ritüllerle oynamak veya olmadık dualara amin denmesi için ucuz siyasi şov çağrıları yapmak sorumlu bir siyasetçinin yapacağı iş değildir.

Bu vesileyle İzmir İl Genel Meclisi ve özellikle yanlış bakış açısının tezahürü böyle talihsiz bir kararın çıkması için öncülük yapan CHP’li üyelere Alevi’si ve Sünni’si ile büyük Türk milleti adına hadlerini aştıklarını hatırlatır, alevi vatandaşlarımız üzerinden tehlikeli politikalarından vazgeçmelerini tavsiye ederiz. CHP, Dersim gafını temizleyeceğiz derken daha büyük yaralara fırsat açmamalıdır. Tıpkı dini siyasete alet etmek gibi mezhepler veya dini anlama noktasındaki farklılıklardan hareket ederek ayrıştırıcı politikalar yürütmek de milli birlik ve beraberliğimize kurulan hain tuzaklardandır.

Herkesi sorumlu ve duyarlı siyaset yapmaya davet ediyoruz…”

 

Kaynak: bbp.org.tr,http://www.bbp.org.tr/genelmerkez_detail.asp?newID=258&newTitle=DESTİCİ:%20“MÜSLÜMANLARIN%20İBADET%20YERİ%20CAMİDİR”
 

Bu haber 912 defa okundu.