AKP'NİN TEZATI

16 Aralık 2009 12:07 tsi
AKP’nin iktidarı süresince paradigmasında kullandığı, eleştirdiği tüm olumsuz unsurları katmerli bir şekilde yaptığını görüyoruz...

AKP’nin tezatı

AKP çekirdek zihniyetinin bir türlü kurtulamadığı bir düşünce seti (paradigma) var; “Türkiye Cumhuriyeti, millete rağmen kurulmuştur, millete rağmen bugüne gelinmiştir, milletin dini inançları laisizm adı altında değiştirilmeye çalışılmıştır. Hıristiyan ve Siyonist Batı ile işbirliği yapılarak bu millet Batı’nın bir parçası yapılma gayretinde olunmuştur. TSK da bunun aracıdır. Cumhuriyet milletin değil, Batı zihniyetindeki askerin hegemonyası altındadır. Türkiye Cumhuriyeti Müslüman olan bu milletin değil, aslında gayrımüslim ve ateist bir anlayışın eseridir. Dolayısı ile de bu devlete ve askere karşı mücadele etme noktasında her yol mubahtır.”
AKP yöneticileri özetlemeye çalıştığım bu paradigmadan kendilerini bir türlü kurtaramamakta ve hemen her konuda bu düşünceyi davranışlarına yansıtmaktadırlar. Hatta tek başına iktidarlarının 8’inci yılında dahi bu zihniyet davranışlarının esasını oluşturabilmektedir. Son olayda da yani PKK’nın Tokat saldırısı konusunda da Cumhurbaşkanı, Başbakan, bazı bakanlar ve bazı medya mensupları bu düşünceden kendilerini kurtaramamışlardır.
Batı yanlısı hükümet
SON olay bir yana bırakılacak olursa, AKP’nin iktidarı süresince paradigmasında kullandığı, eleştirdiği tüm olumsuz unsurları katmerli bir şekilde yaptığını görüyoruz. AKP iktidarı, en şiddetle eleştirdiği konular olan “Batı” ve İslamiyet konularında “Batı”ya en yakın, en tavizkar vede geleneksel, milli ve manevi değerlerin en fazla tahrip olduğu döneme rastlayan Cumhuriyet Hükümeti olarak ilginç bir tezat oluşturmuştur. Ancak sorun bu değildir. Bunlar bir devletin ve toplumun zarar görse de zaman içersinde çözümleyebileceği sorunlardır. Asıl sorun, AKP Hükümeti’nin küresel dalgalar ve emperyalizm karşısında teslimiyetçi ve işbirlikçi bir görüntü sergilemekte olmasıdır. Bu durum özellikle son bir yıl içersinde ABD’nin yeni Başkanı Obama ile yapılan görüşmelerde daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Obama’nın talepleri olan Ermeni, Kürt açılımları, Ruhban Okulu ve en son Afganistan’da muharip Türk askeri sevki konuları Erdoğan Hükümetini tam bir “Batı” yanlısı hükümet durumuna sokmuştur. İşin ilginç tarafı AKP zihniyetinin bu çelişkili durumda dahi tabanını tatmin edecek gerekçeler üretebilmesidir...
Fark edemediler
ANCAK şu bir gerçektir ki, Türkiye Cumhuriyeti bugün köklü bir değişim sürecindedir fakat bu değişimin ağırlıklı olarak dış kaynaklı ve emperyalizmin yönlendirmesi doğrultusunda olmadığı asla iddia edilemez.
AKP zihniyeti ya da kendini uzun bir süre sistem dışı hisseden zihniyet, ilk defa tek başına iktidar olmuş ve temel düşünce setinin tam tersi bir pozisyona düşmüştür. Bunun önemli bir sonucu olarak bugün Türkiye Cumhuriyeti, devlet kurumları işlevsiz, toplumsal değerleri aşınmış, toplum olarak ayrıştırılmış bir vaziyettedir. AKP zihniyeti, TSK’nın aynı zamanda İslam dünyasının en büyük ordusu, Cumhuriyetin İslam dünyasının en güçlü devleti, Türk milletinin de İslam dünyasının en bilinçli inanan toplumu olduğunu iktidarının 8. yılında dahi fark edememiştir.

 

BÜLENT KUŞOĞLU- Tercüman Gazetesi

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=140

 

Bu haber 690 defa okundu.