ALIN SİZE AÇILIM

2 Aralık 2009 16:12 tsi
BUYURUN size “açılım”ın meyveleri!... AKP’nin başlattığı, teröristbaşı Öcalan ve DTP’nin sahiplendiği sözde “açılım” tiyatroya dönüştü.

 Alın size açılım!

BUYURUN size “açılım”ın meyveleri!... AKP’nin başlattığı, teröristbaşı Öcalan ve DTP’nin sahiplendiği sözde “açılım” tiyatroya dönüştü.
Oyun sürüyor, film devam ediyor. Millet ise nefret ederek bu açılım oyununu izliyor.
İktidar “açılım siyaseti” konusunda bir ileri bir geri “patinaj” yaparken, birileri de aldıkları at ile Üsküdaríı geçmeye çalışıyor!...
DTP provokatör çizgisini sürdürmekte ısrarlı, “dağdan inişleri” şova dönüştürmekte kararlı.
Dağdan inen “eşkiyayı” Meclise getirmekte arzulu.
Bizler mi?
Bizler, inanılmaz gelişmeleri izliyoruz kahrolarak!
PKK adeta düz ovada gövde gösterisi yapıyor...
Yıllarca Mehmetçiğe kurşun sıkıp, çocuk yaşlı demeden katliam yapan ve kendilerini “barış elçisi” olarak tanımlayan bölücü örgüt üyeleri il il dolaşıp basın toplantıları düzenliyorlar.
Söyledikleri tek bir şey var; “Barışın tek yolu Öcalaníın özgür bırakılmasından geçer.”
Anlaşılan bu ovada siyasetten çok provakasyon yapmaya niyetli sözde barış elçileri, bu söylemleriyle de açılımcılara karşı “racon” kesiyorlar.
Görünen o ki, PKK’lı katiller, silahlı propagandayı DTP ve Türkiye’ye gönderdiği bu provokatörler sayesinde silahsız propagandaya dönüştürmeye çalışıyorlar.
Tabii “tahrik” propagandasını elden bırakmadan.
Bakıyorsunuz, bir taraftan sürekli “barış” diyen DTP, öte taraftan İmralı canisini ve terör örgütünü savunmaya devam ediyor.
DTP’li Ahmet Türk ise Kandil- İmralı- Brüksel üçgeninde şamar oğlanına dönüyor.
Açılımın kirli yüzü
BİRİLERİ, birilerine vurup kavga çıkartmak ve bu kavga üzerinden bazı hedeflerini gerçekleştirmek istiyor.
Buna da iyi senarize edilmiş, eyleme dökülen ama başkalarına fatura edilen “global senaryo” deniliyor.
Hükümetin “devlet projesi” dediği PKK militanlarını dağdan indirme planı ve sonrasında DTP’nin düzenlediği provokatif törenler “küresel organizeli açılım”ın kirli yüzünü açığa çıkartıyor.
Sanıyorum farkındasınız!
Kürt sorunu konuşulmaya başladığından beri Türk basınının köşelerinde yıllarca Kürt kanıyla beslenen birtakım insan şahsiyetleri, bukalemun gibi renk değiştirerek, bir anda aydın, demokrat ve barış elçisi kesildiler.
Görünen o ki yıllarca kandan kazandıkları paraları, bu sefer de sözde barış söylemleriyle kazanmaya çalışıyorlar. Hem de dağdan inen PKK’lı teröristleri topluma “kahraman barış elçileri” diye empoze ederek. Bu arada unutmadan merak ettiğim bir konuyu yetkili yönetenlerimize sormak istiyorum.
Sözde bu barış elçilerinin yanlarında Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’na vermek üzere getirdikleri mektupları aldınız mı?
Devlet olmanın gereği gösterilmeli
MEHMETÇİĞİME kurşun sıkanlar onlar!
Bayrağımıza hakaret edenler onlar!
Hani derler ya, “taş olsa çatlar.”
Amaaa...
Türkiye güçlü bir devlettir.
Türk halkı, mazisi derin güçlü bir millettir.
Yeri gelir mahveder!...
Yeri gelir affeder!...
Affedici olması ise sadece büyüklüğündendir.
Ezmeyi, asimile etmeyi, yok etmeyi sevmez.
Yumuşak başlı duruşuna aldanıp, şımarmamak gerekir.
Çünkü Türk milleti güçlü olmanın yolunun barış içinde bir ve beraber olmaktan geçtiğini bilir.
Bu samimi duygular başka mecralara çekilmemeli, çekmeye çalışanlara da büyük devlet olmanın gereği gösterilmelidir.
Barış elçisi adı altında hiç kimse “Barışın tek yolu Öcalan’ın özgür bırakılmasından geçer” diyememelidir.
Anlayan anlamıştır herhalde!...

Metin Özkan-Tercüman

Kaynak: Tercüman Gazetesi,

Bu haber 502 defa okundu.