En Sıcak Konular

BAŞBAKAN CENGİZ ÇANDAR'I SEVMESİN DE NE YAPSIN?

1 Aralık 2009 17:01 tsi
BAŞBAKAN CENGİZ ÇANDAR'I SEVMESİN DE NE YAPSIN? Başbakan Erdoğan AKP Grubu'nda yaptığı konuşmada köşe yazarlarını hedef alarak siparış üzerine yazı yazdıklarını iddia etti.Başbakan elbette bütün köşe yazarlarından değil,muhalif isimlerden bahsediyordu.

Başbakan Erdoğan AKP Grubu'nda yaptığı konuşmada köşe yazarlarını hedef alarak siparış üzerine yazı yazdıklarını iddia etti.Erdoğan; "Bugün bir tane var. Siyasetçiler ne kadar az konuşursa ülke o kadar huzur bulur diyor. Ne kadar güzel. Siz köşe yazarları, siz ne kadar az yazarsanız ülke o kadar huzur bulur. Geçmişte bir köşe yazarı haftada bir ya da iki yazı yazardı. Ama şimdi bunlar her gün bırak yarım saatte bir köşe yazısı yazabiliyorlar. Bunlar kendilerinin söyledikleri. Şimdi ise yarım saatte anında sipariş hemen bir yazı. Bu hale geldi. Bunların yaptıkları tahrikten başka bir şey değildir. Bunlar barış, millet ve devlet düşmanlarıdır" dedi.

Erdoğan'ı öfkelendiren o yazı Milliyet Gazetesi'nden Mehmet Tezkan'a aitti.Tezkan,"Siyasetçiler az Konuşunca Ülke Rahatlıyor" başlıklı yazısında şöyle diyordu:

"Bayram çok sakindi.. Bayram gibi bayramdı.. Ne gerginlik vardı ne laf atma ne sataşma.. Dört gün boyunca bambaşka havadaydık..Sihirli bir el değdi gündemimiz değişti sanki.. Nedenini düşündüm..Buldum.. Siyasetçiler tatile çıkmıştı! ..... Siyasetçilerin yokluğunda hayatın normalleştiği!. Güzelleştiği!... Avrupa ülkelerinde böyle değil.. Liderler zırt pırt konuşmuyor, her konuda ahkâm kesmiyor.. Bizde günde üç kere dört kere konuşan bile var.. Her mikrofona bir laf söylüyorlar, söylemek zorunda hissediyorlar....Sadece çok önemli meselelerde demeç veren, haftada en fazla bir gün konuşan başbakanımız olsa ne yaparız acaba....Ne dersiniz..Sizce..
Siyasetçinin çok konuşanı mı, az konuşanı mı kıymetli?.." [1]

Başbakan elbette bütün köşe yazarlarından değil,muhalif isimlerden bahsediyordu.Mesala Cengiz Çandar Başbakan'ın çok sevdiği yazarlardan biridir.

Biraz gerilere gidelim,24 Ekim 2007 tarihli  Yeniçağ  Gazetesi'nde Sabahattin Önkibar`ın şöyle bir  yazısı vardı:

"Barzani"nin ortağı Başbakan"ın uçağında

Barzani"nin Türkiye"de onlarca şirketi ve de ortakları var. İşte bu ortaklardan birini Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan"ı önceki gün devlet adına İngiltere"ye giderken özel uçağında ağırladı.....
Evet yanlış okumadınız Tayyip Erdoğan adı "Barzani ile iş yapıyor"a çıkan bir isme uçağında kucak açtı!
Kim midir bu isim?
Çengiz Çandar...
Çandar, İlnur Çevik"le beraber K.Irak"lı peşmerge önderi ile beraber iş yapıyor... Alınan 75 milyon dolarlık ihale her ne kadar İlnur Çevik"in şirketi adına ise de Cengiz Çandar"ın da bu işte hissedar olduğu bütün Ankara"nın dilinde...
Ve böyle bir isme, hele de böyle bir konjonktürde, Başbakan kollarını açıyor.
Söyler misiniz Türkiye Başbakanı"nın uçağına böylesine tartışılan bir isim nasıl binebilir?"
Üstüne üstlük o, Cengiz Çandar"ın ABD"den AB"ye muhtelif çevrelerle karanlık ilişkileri de sorgulanırken!
Cengiz Çandar"ın 25 Temmuz 2007"de İsrail"de katıldığı toplantıda söylediklerini ve bu toplantıdaki misyonunu hadi MİT rapor etmedi, basında çıkan haberlere de mi bakılmadı?
Cengiz Çandar"ın bilinen muğlak kişiliği bile böyle bir ağırlamaya engel iken ve de üstüne üstlük Barzani ve Talabani ile ticari ilişkileri iddia boyutunda olsa da, söz konusu iken Başbakan bunları umursamıyor ve ona özel konuk muamelesini yaparak mahrem alanına sokuyor...."[2]

O Cengiz Çandar,bugünkü Referans Gazetesi'nde "Irak Savaşı’nın galibi Washington’a giderken..." başlıklı yazısında başbakan'a bakın nasıl vicik vicik yağ döşendi:

"Tayyip Erdoğan bir hafta sonra Washington’da Barack Obama’nın konuğu olacak. Obama, Başkan seçildikten sonra ilk denizaşırı “ikili ilişki ziyareti”ni Nisan ayında Türkiye’ye yapmıştı. İki lider, Eylül ayında gerek New York ve gerekse G-20 toplantısının yapıldığı Pittsburgh’da görüşme fırsatını bulmuşlardı. Buna rağmen, Erdoğan’ın 2009 bitmeden Washington’a “ikili ilişki ziyareti”  yapacak olması hem ilginç ve hem de özellikle dikkat çekici.
Bu, herşeyden önce Türkiye’nin uluslararası politikada “belirleyici önemde ülkeler”den biri haline gelmiş olduğunu ortaya koyuyor. Bunu kavramakta, iç politikanın sersemletici gündemiyle efsunlanmış çok sayıda Türk zorluk çekiyor ama Türkiye’ye belli bir uzaklıktan bakan yabancılar, ağaçlar ve dallar arasında kaybolmadan ormanı  görebildikleri için bizler açısından da üzerinde durulması  gereken isabetli gözlemlerde bulunabiliyorlar.Buna bir örnek istiyorsanız, Bayram günlerine denk geldiği için gürültüye giden Newsweek dergisinin “Irak Savaşı’nın galibi”nin Türkiye olduğuna dair Owen Matthews ve Christopher Dickey ortak imzalarını taşıyan makalesi."

Çandar'ın bahsettiği o makale'nin bir bölümünde şunlar yazılı:

"Osmanlı'nın eski merkezi Türkiye, bu savaşın (ABD-Irak Savaşı) dışında kalmak için elinden geleni yaptı. Hatta Irak 2003 yılında işgal edildiğinde, ABD güçlerinin Türk topraklarından geçişine bile izin vermedi. Buna rağmen, savaşın gerçek galibi -çoğu gözlemcinin iddia ettiği gibi İranlılar değil- Türkler görünüyor. ?ABD'li birçok ticari kuruluş kenarda çaresizce otururken, Türkiye Irak'ın en büyük ticari ortağı olmak için İran'la başa baş yarışıyor. Bölgesel etkisi açısından Türkiye rakipsiz... Sert mizaçlı Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun zamandır ABD'nin hükmettiği bu bölgede Türkiye'nin bağımsız olduğu iddiasıyla gücünü pekiştirmeye çalışıyor. Erdoğan gelecek hafta Washington'a ABD Başkanı Barack Obama ile buluşmaya gidecek…”

Çandar,makalenin tümünde itiraz edilecek bir çok nokta mevcut olduğunu kabul ederek,"ancak, Irak Savaşı’ndan en fazla kazançlı çıkan ülkenin Türkiye olduğu bugün gelinen noktada ve Türkiye’nin bir “bölgesel güç” olarak algılanmasına bakıldığında uluslararası planda fazla bir tartışma gerekçesi yok." diyor.

Barzani ile olan ortaklık iddialarının doğruluğundan mıdır bilinmez, ama kendi payına bunun böyle olmasından son derece memnun olan Çandar, Irak’ta Saddam rejiminin yıkılmasından yana olduğunu ve böyle düşünmüş olmaktan ötürü hiçbir pişmanlık duymadığını belirtiyor.Üstelik Irak'ta yaşanan onca vahşete rağmen böyle düşünmenin yanlış olduğu kanısını da değilmiş.

Çandar yazısına şöyle devam ediyor:

"Saddam’ın yıkılmasının, ayrıca ve önemle, Türkiye’nin “ulusal ve stratejik çıkarları”yla uyumlu olduğu kanısındaydım.
“Tarih perspektifi”yle ve “stratejik bakış açısı”yla bakıldığında, Türkiye’nin bugün özellikle bölgede kazandığı “statü”, çoklarının sandığı ve vurguladığı gibi “Tezkere”nin 1 Mart 2003 günü TBMM’den geçmemesi değil, Irak’ta Saddam rejiminin yıkılması ve onunla birlikte Birinci Dünya Savaşı sonrası oluşmuş olan “bölgesel yapı”nın da ortadan kalkmaya mecbur olmasıdır.
Öyle olduğu için Türkiye bugün elde ettiği gerek “ulusal çıkarları” ve gerekse “saygın uluslararası profili”ni, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışından bu yana elde edemediği ölçüde kazanmıştır.
Bunun olabilmesi, kendiliğinden, bir başka deyimle “otomatik” olarak söz konusu olamazdı. Bunun olabilmesi, buna uygun bir “dış politika felsefesi”yle gerçekleşebilirdi ki, bu anlamda Ak Parti hükümetine ve özellikle bu “yeni durumun gerektirdiği dış politika”nın mimarı olan Ahmet Davutoğlu’na hakkını teslim etmemiz gerekir.
Türkiye’nin yeni yöneliminin, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışından bu yana Türkiye’nin yeniden bir “güç merkezi” olarak yükselmesini beklemeyen ve buna “alerji” duyan “iç ve dış” bazı çevrelerin rahatsızlığına yol açması beklenebilirdi, doğaldı ve anlaşılabilir niteliktedir.
Şu son dönemdeki tartışmalar da zaten bu durumun yansıması.
Şimdi asıl önemli olan, bu “yeni profili” Barack Obama’ya da kavratmak, Obama’nın da bu konuda işbirliğini elde etmek.
Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki hafta en can alıcı “misyonu” bu olacak…" 

Çandar sözü,"muhalefetin talimat almaya gidiyor dediği Başbakan için,Türkiye'nin yeni misyonunu ABD Başkanı Obama'ya dikte edecek" demeye getiriyor

Siz Başbakan olsanız böyle bir gazeteciyi sevmez misiniz?

Mir Haber

 

Kaynaklar:

[1].Milliyet Gazetesi,http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1168078&AuthorID=219&Date=01.12.2009&ver=46

[2].Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=1139

[3]..Referans Gazetesi,http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=151&HBR_KOD=133380

 



Bu haber 666 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,331 µs