En Sıcak Konular

VE ÖMER LÜTFÜ METE...

30 Kasım 2009 10:26 tsi
VE ÖMER LÜTFÜ METE... Bir büyük yazar daha, bir güzel insan daha gök kubbemizde hoş bir seda bırakarak aramızdan ayrıldı. Fakat bu ayrılış, sıradan biri vefat etmişçesine davranan medyada yeterince yer edinemedi.

Ve Ömer Lütfü Mete...
 
Bir büyük yazar daha, bir güzel insan daha gök kubbemizde hoş bir seda bırakarak aramızdan ayrıldı. Fakat bu ayrılış, sıradan biri vefat etmişçesine davranan medyada yeterince yer edinemedi. Meşguliyetleri farklıydı besbelli ki. Her neyse artık...
Gazeteciliğe matbaa çıraklığı ile başlayan Ömer Lütfü Mete, çeşitli gazete ve dergilerde yönetici ve yazar olarak çalıştı. İlk Genel Yayın Müdürü İsmail Oğuz’dan, gazeteciliğe dair şu sözü işitmişti: “Gazetecilik besmelesiz meslektir.” Nasıl bir cenderenin içine düştüğünün farkındaydı elbette.
Ömer Lütfü Mete, yazılarından da anlaşılacağı üzere, ideolojik bir yobazlığın tutsağı olmadı asla. Çatışan ve çekişen sahte kutuplaşmalarda saf tutmadı. Düşünerek ve sorgulayarak yaşadı: Amigoluk yapmadı! Özeleştiriye yatkındı. Yalnızca bugüne hitap etmiyordu, yarına dair endişelere sahipti. İnsanî duyarlılığı yüksekti. Olayları “biz” hassasiyeti ile tahlil ediyordu. Türkiye’deki kökten batıcılığın psikolojik taarruzuna karşı direniyordu. İman ettiği son dinin ideolojileştirilmesine karşıydı: Dinin ideolojileştirilmesini, imanın zevk olmaktan çıkması olarak algılıyordu. Bütün insanlığa büyük hizmetler getirecek bilgi ve buluş üretmeyi, sanat şahikaları yaratmayı ülkü edinmemiz gerektiğini, ancak bu şekilde, Türkiye pasaportunun dünyaca saygı duyulan bir belge olabileceği kanaatindeydi. Geleneğine bağlıydı, fakat ölçülü olmak kaydıyla, yeniliğe de açıktı. Makul bir insandı. Bir diğer taraftan şairdi de... Ömer Lütfü Mete, sinema ve dizi senaryoları da yazdı.
En verimli çağında ayrıldı aramızdan...
Dünya görüşü farklı olan insanların, Ömer Lütfü Mete dendiğinde, cesaretten ve dürüstlükten bahsetmesi manidardır.
Sahiden de, Ömer Lütfü Mete, ardından da sıkça vurgu yapıldığı üzere, cesur ve dürüst bir yazardı. Öyle birkaç diziye ve partiler arası kısır didişmelere hapsedilecek biri değildi. Türkiye’nin varoluş kavgasına katkısı oldu. Büyümekten ziyade, adaleti şiar edinmiş dosdoğru bir devletin varolmasını temenni ediyordu. Yarım doktorun, yarım hocanın, yarım devletin, insanı nelerden ettiğine şahitti: Devlet bir iş görecekse eksiksiz görsün istiyordu. Derin devleti olmayan bir Türkiye’nin devlet olamayacağına inanıyordu. Derin milletin manifestosunu yazan adamdı o: “Türkiye’nin tek meselesi vardır, o da yeniden devlet olup olamamaktır!”
Ömer Lütfü Mete, yenilenler kafilesindendi aslında:  “Her şeyden önce, Peygamber’in bile yenilgi denebilecek (Uhud) bir hüsran yaşamış bulunması dinamik bir derstir” demişti, Allahsız Müslümanlık adlı eserinde... Şu da ona aitti:  “Bir Müslüman için gerek İslâm’ın ve gerekse başkalarının bütün yasalarına temel olacak ilke ortada: Var edilmiş her şey saygındır...”
Kendine özgü bir üslubu vardı onun. Özü gürdü... Diyalektik düşünebilen ve empati yapabilen bir aydınımızdı. Kendisini Türk’ün geçmişiyle özdeşleştiriyordu. Mensubu olduğu milleti, tarihi süreç itibariyle, sıradan bir millet olarak algılamıyordu. Hem Türk olup, hem de Küçük Amerika rüyasıyla yaşamayı, küçüklük addetmekteydi. Kahramanı Hazreti Ali’ydi.  “Kusursuz incelik, zarafet ve bilgeliğini en üzüntülü ve en öfkeli anlarında bile yaşadığı ve yansıttığı için”  hayrandı ona.
“Sözünün eri, haksızlık yapmaktansa haksızlığa uğramayı tercih eden insan bulabilirsek, biz yine eski günlerimize döneriz demişti”, bir müddet evvel...
Ruhu şad olsun.

Afşin Selim-Yeniçağ

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=11062


 



Bu haber 978 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,848 µs