En Sıcak Konular

SAVCININ HATASI VE SÖZDE GAZETECİLER

22 Kasım 2009 12:07 tsi
SAVCININ HATASI VE SÖZDE GAZETECİLER Türkiye’de bazı savcılar ülkenin içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun görevlerini yapmaya çalışıyorlar.

Savcının hatası ve sözde gazetecilik  

Türkiye’de bazı savcılar ülkenin içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun görevlerini yapmaya çalışıyorlar. Telefon dinlemelerinin ayyuka çıktığı şu günlerde bir savcının, bir yargıcın vazifesini korkmadan yapabilme cesaretini göstermesi çok büyük bir olay.
Bu savcılardan biri olan savcı Fatih Genç,  İzmir’de bir sendikanın içinde PKK’cı bir yapılanma meydana getirilmek istendiği gerekçesiyle soruşturma başlattı. Kamu Emekçileri Sendikası üyesi 31 kişiye dava açtı.
Davanın bir tarafında PKK olunca ve de dava  “Kürt açılımı” sürecinde ortaya çıkınca bazıları hemen telaşa kapıldı ve hücuma geçti. Sabah gazetesi dünkü manşetini bu davaya ayırdı ve savcı Genç’e verdi veriştirdi.
Sabah’a göre bu iddianame “sözde bir iddianameydi!”.Savcı iddianamesinde tam 114 defa “sözde” kelimesini kullanmıştı. Sabahın haberi verirken kullandığı “demokratik açılım sürecinde” hazırlanan bu iddianame baştan aşağı yanlıştı. Yanlışlığı direkt olarak iddianamenin kendisinde bulmaktan çekiniyorlardı besbelli ki onun için “bir savcı bu kadar çok sözde kelimesini kullanır mıymış?” diye çamur atıyorlardı.
Sabah güruhuna göre demokratik açılım denilen süreçte demek ki PKK yandaşı oldukları gerekçesiyle kimseye dava açılmamalıydı. Böyle davalar açılımın ruhuna aykırıydı demek ki! Bundan sonra Cumhuriyet savcıları PKK ile ilgili herhangi bir dava açacakları zaman lütfen Sabah gazetesine müracaat etsin.
Gelelim o habere:
“İzmir’de özel yetkili Ağır Ceza Cumhuriyet savcısı olan Fatih Genç, KESK ve bağlı sendikalardaki 31 yönetici hakkında terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle dava açtı. Bugün görülecek davanın iddianamesinde savcının yaptığı değerlendirmeler dikkati çekti. Savcı iddianamede, PKK’nın “Türkiye’de binlerce yıldır birlikte yaşayan insanlardan bir kısmının sözde ayrı bir kimliğe sahip oldukları” tezini savunduğunu kaydetti. “Sözde savaşçı”, “sözde ordulaşma”, “sözde genel başkan” (Öcalan için) gibi kavramlar kullanan Savcı Genç, “sözde Kürtler” dedi. PKK için de “sözde terör örgütü” ifadesini kullandı.”
 Habere göre savcı ayrıca “sözde anadilde eğitim, sözde Amed, sözde Kürt illeri, sözde barışın sağlanması, sözde Kürt dil kurumu, sözde yakınlarının güvenlik güçleri tarafından kaybedildiğin, iddia edenler “ gibi ifadelerde de “sözde kelimesini” kullanmış.
Sabahın derdi ebetteki davada onlarca kez kullanılan “sözde” kelimesi değil. Piyasada bir sürü sözde gazete, özü görmeyip  kıytırık kelimelerle yıpratma ve karartma kampanyası yapabiliyor. Davanın içinde adı geçen şahısların PKK ile hangi irtibatları olduğunu, KESK içinde yapılanmaya çalışılan PKK’nın bunun hangi şahıslarla nasıl yapmaya çalıştığına dair dosyaya konulan delillere hiç bakmadan “vay efendim “sözde” kelimesini şu kadar kullandı!” diye çamur atmak gazeteciliğe hiç yakışmaz.
Ergenekon davasındaki cümle bozukluklarını, imla hatalarını, insanı bıktıran tekrarları, üstelik bunların yabancı basında bile manşetlere taşınmasını görmeyen ve dava sürecini delice alkışlayan sabah cenahının, İzmir’de bir savcının PKK ile ilgili bir dava açmasını üstelik bunu “Kürt açılımı” sürecinde yapmasını utanmadan saldırı konusu yapabiliyor.
Evet, işte buradan söylüyorum: O savcının kullandığı bütün “sözde” kelimelerine aynen atkılıyorum: Öcalan sözde genel başkandır, bu kelime ona bir sıfat olarak kullanılamaz. O, olsa olsa çete başıdır.
PKK’lılar sözde savaşçıdır. Savaşın bile bir ahlakı ve hukuku vardır. Onlara savaşçı da denemez. Onlar eşkiyadır.
PKK’nın ordulaşması da sözdedir. Ordu gibi bu toprakların tarihinde kutsallık atfedilen bir kavram neden bebek katili sürüsü için kullanılsın ki?
Diyarbakır Amed değildir. PKK istedi diye de olmayacaktır. Doğu’da Kürt ili yoktur. Türkiye illeri vardır. Kürt Dil Kurumu tabi ki sözde bir kavramdır. Bir savcı tabi ki bunu reddedecektir.
Sözde kelimesi kullanıldığı zaman kullanıcı, kullandığı ifadeyi o şekliyle  kabul etmiyor, reddediyor demektir.
Yukarıda “sözde” ile başlayan ifadelerin çoğu PKK literatürüne ne girmiş ifadelerdir.
O dil PKK’nın dilidir.
Devletin savcısı “ben PKK’nın diliyle konuşmam arkadaş” diyor. Ne var bunda?
İster yüz defa ister bin defa tekrar etsin “sözdeyi”.
Ayakta alkışlıyorum!
Yakında bu savcı hakkında da sistematik saldırı başlar.
Sabah kendi tarafını açıklasın. Hangi “dilin” tarafında olduğunu ortaya koysun. Böyle sözde haberlerle sözde kelime oyunlarıyla gerçek düşüncesini sinsice gizleyen bukalemunlukla gazetecilik olmaz.

Muharrem Bayraktar-Yeni Mesaj

Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi,http://www.yenimesaj.com.tr/yazarlar.php?haberno=9008182&tarih=2009-11-21

 



Bu haber 513 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,495 µs