DEMOKRASI İLE MİLLİ RUHUMUZU VURDULAR

21 Kasım 2009 17:23 tsi
1985 yılında emperyalizmin Rusya'ya karşı uyguladığı strateji günümüzde demokratik açılım mantığı ile bizlere dayatılmaktadır.

Onurluyu da biliriz, onursuzu da!

YANIK türküleri dinlemiştik...
Ezgileri uç uca ekleyerek, Anadolu bozkırlarında.
Vatanı için gözünü kırpmadan bir kalemde canını verebilen o onuru yüreklerimizde taşırız.
Vatan nedir iyi biliriz.
Vatansever kimdir, alçak kim...
Kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler ve onlara alet olanlar kim?
Kim siper kazar, kim önden koşar ya da kim kimi sırtından bıçaklar...
Kısacası onurluyu da biliriz, onursuzu da.
Bazı anlar gelir ki; bütün değerler anlamını yitirir.
“Aklı selim düşüncelerden” eser kalmaz.
Ve soluk soluğa cürümler işlenir...
Basiretsizlik bir karabasan gibi çöker memleketimin üstüne...
Ve içimizde isyan dürtüleri dalga dalga büyür.
Uyanmamız lazım; çünkü dalga geçiyorlar milletle.
Hem de göstere göstere, acılarımız üzerinde horon tepiyorlar.
Ve işte o zaman, yanıyor, yanıyor da ülkemin düştüğü duruma yanıyorum!
Demokrasiyle milli ruhumuzu vurdular
ZİHİNSEL soykırımın dayanılmaz cazibesi ve yok olan milli ruh.
Hazırlanışını bilmediğimiz bir kavram.
Dayatılan acımasız hezeyanlar...
Yok olan milli bilinç...
Ve köleleşmiş zihinler.
Yapılmak istenen fosilleşmiş vücutlarda hükmü olmayan beyinler yaratmak.
Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler silahı adındaki 21. yüzyıl palavrası açıkça Ortadoğu’da kandan beslenmektedir.
1985 yılında emperyalizmin Rusya'ya karşı uyguladığı strateji günümüzde demokratik açılım mantığı ile bizlere dayatılmaktadır.
Okyanus ötesi alınan karar ve talimatlar bizimmiş gibi uygulatılmaya çalışılıyor...
Var olmayan “etnik kimlik” konusu oluşturulmaya çalışılıp, buna göre yasalar ve kanunlar çıkarılması öngörülüyor.
Uzun lafın kısası Cumhuriyetin temelini oluşturan “Anayasal kavramlar” göz ardı edilerek bambaşka bir dünya çizilmeye çalışılıyor.
Oyunun farkında mısınız?
BAŞBAKAN Erdoğan; “Siyaset risktir, ticaret risktir, hayat risktir. Risk almasını bilmeyenler siyasete girmesin” dedi.
MHP ve CHP; “Yapmayın, etmeyin, bu işin sonu kötü olur. Milleti birbirine düşürmeyin” dedi.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ise “Cin şişeden çıktı” diyerek bir köşede kıs kıs güldü.
Günler, haftalar, aylardır sadece konuşulan açılım ne yazık ki sinirleri gerdikçe gerdi.
Başbakan Erdoğan ise “açılım riski”ni kendisiyle paylaşmayan MHP ve CHP’yi kandan beslenmekle suçladı.
12 kötü adam başta olmak üzere ülkemizin bazı sözde aydın ve yazarları ise her fırsatta MHP’yi ve CHP’yi tahrik ederek sokağa çekmeye çalıştı.
Ama olmadı.
Yani akıl, sağduyu, ülke sevdası ve millet aşkı ağır basan okyanus ötesinin maşaşı olmamış Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Çerkez, Gayrimüslüm gibi birçok etnik ve dini köken mensubu bilinçli vatandaşımız bu oyuna gelmedi.
MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu oyunu bozmak için tüm parti teşkilatlarına birer genelge yayınladılar.
Genelgenin temelinde ise AKP’nin “Kandan besleniyorlar” suçlamalarına karşın uyanık olunması ve hiçbir gerginlik ile taşkınlığa sebebiyet verilmemesi uyarısı yatıyordu.
Görünen o ki “Açılım” konusunda geri adım atmayacak olan MHP ve CHP, açılım konusunda ısrarlı AKP’nin her hamlesini boşa çıkarmaya uğraşıyor.
Sağduyulu ve sağlam adımlarla.

Metin Özkan-Tercüman

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=108

 

Bu haber 503 defa okundu.