En Sıcak Konular

DERSİM İSYANI

14 Kasım 2009 20:50 tsi
DERSİM İSYANI Dersim İsyanı ya da Dersim Ayaklanması, şu anki adıyla Tunceli ilinde 1937-38 yıllarında meydana gelen geniş kapsamlı isyandır.

Dersim İsyanı ya da Dersim Ayaklanması, şu anki adıyla Tunceli ilinde 1937-38 yıllarında meydana gelen geniş kapsamlı isyandır. Bu isyanı bastırmak için Türkiye Cumhuriyeti tarafından düzenlenen harekât ise Dersim Harekâtıdır.

İsyanın Sebepleri ve İsyan Öncesi Genel Durum

Osmanlı döneminde yüzyıllarca yurtluk ve ocaklık biçiminde özerk olarak yönetilen Dersim Bölgesi'nde, özellikle Tanzimat'tan sonra, merkezi yönetimin güçlendirilmesi amacına yönelik düzenlemelere karşı sık sık ayaklanmalar çıkmıştır (1847, 1877-78, 1885, 1892, 1893-95, 1907, 1911, 1916).Bölge, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla özerkliğini kaybetti. Aşiretler, yönetimlerinin elinden alınmasına karşı çıkmış; vergi vermek, askere gitmek gibi çeşitli zorunlulukları ise uygun bulmamıştır.

1930'ların ilk yarısında bölgede meydana gelen ayaklanmalar bastırıldıktan sonra, 1935'te "2884 sayılı Tunceli Vilayeti'nin İdaresi Hakkında Kanun" çıkarıldı. Buna göre Tunceli iline bir askerî vali atanacaktı. Aynı zamanda dördüncü genel müfettiş sıfatını alan valinin (general Abdullah Alpdoğan) geniş yönetsel, askeri ve yargısal yetkileri vardı. Ayrıca Alpdoğan'ın çok sert ve otoriter biri olması da isyanı tetikledi. Düzeni sağlamak ve güvenlik açısından gerekli gördüğü durumlarda ilde yaşayan kişileri ve aileleri, il sınırları içinde bir yerden bir başka yere göndermeye ve il sınırları içinde oturmalarını yasaklamaya da yetkiliydi.

Yasanın uygulanmaya başlamasıyla 1937 başlarında yeni olaylar çıktı. Bölgede güvenlik sağlanamadı ve hükümet otoritesi kurulamadı. Bu sırada Suriye sınırına yakın bölge ve illerde de benzer olaylar görüldü. Hatay'a bağımsızlık tanıyan Milletler Cemiyeti kararından sonra, TBMM'de yapılan görüşmelerde, bu gelişmelerin başta Fransa ve Fransa'nın mandası altındaki Suriye tarafından kışkırtıldığı ileri sürüldü. Başbakan İsmet İnönü ise, Tunceli İlinde iki yıldır izlenen reform programının amacının bölgenin uygar bir hale getirilmesi olduğunu belirterek, programa karşı bölgede direniş olduğunu belirtti.

Dersim Harekâtı 

Ayaklanma, Ocakzade (Ehlibeyt soyu) kökenli ve Şeyh Hasan aşiretine mensup olan Abasan aşireti reisi Seyit Rıza önderliğinde, asker ve vergi vermek istemeyen diğer aşiretlerce de desteklenen bir grup tarafından 20-21 Mart 1937 gecesi Harçik köprüsünün yıkılması, köprüyle Kahnut Bucağı arasındaki telefon hattının kesilmesi ve bölge askeriyesine düzenlenen saldırı ile başladı. Askeriyedeki bütün askerler öldü. Askeriye yakıldı. Bunun üzerine resmen isyan başladı. İsyan bölgenin coğrafi durumu nedeni ile büyüdü. Ayaklanmayı Kureyşan aşireti başlattı ve özellikle Demenan, Haydaran ve Yusufan aşiretlerinin katılımı ile iyice genişledi. Ayaklanmaya toplam yaklaşık 6,000 kişilik bir grup katıldı.

General Abdullah Alpdoğan düzenlediği ilk harekat büyük başarızsılkla sonuçlandı. Aşiretler ise bunun verdiği moralle tamamen silahlandı. Bu yüzden isyanı bastırmak iyice zorlaştı. Abdullah Alpdoğan yanına aldığı 20.000 asker ile bölgeye gitti fakat dağları bir türlü aşamadı. Bunun sonucunda gerekli olanın bir hava saldırısı olmasına karar verdi. Gerekli onayı alınca Sabiha Gökçen'i davet etti. Sabiha Gökçen de kabul edip Hava Kuvvetleri'nden 3 uçak filosu ile havadan saldırı gerçekleştirdi. İsyancıların saklandıkları en büyük yer olan Laş Mevkiini yerle bir etti.

Yapılan harekat başarı verince, askerler bölgeye girmeyi başardı. Bunun üzerine Seyit Rıza, bölge halkına zarar gelmesin diye Haydaran, Kureyşan, Demenan, Yusufan, Kırgan aşiretleri reisi ile birlikte teslim oldu ve harekât, 13 Eylül 1937'de sona erdi. Ayaklanmayı bastıran bu askeri harekât, Dersim Harekâtı olarak adlandırılır.

Askeri harekattan sonra yapılan yargılama 15 Kasım 1937'de sona erdi. Ayaklanmanın lideri Seyit Rıza ile 6 kişi idam edildi. Çok sayıda ayaklanmacı değişik hapis cezalarına çarptırıldı. Ancak olaylar durulmadı ve 1938'de Kureyşan aşireti intikam için diğer aşiretleri silahlanmaya davet etti ve ikinci isyan başladı. Bunun üzerine başlatılan ikinci askeri harekât ile Eylül 1938'de ayaklanma tamamen bastırıldı. Direniş amacıyla kırsal alanda kalanların direnişi ise 1948'e kadar sürmüştür.

İsyanın Sonuçları 

Harekâta katılan yöre halkının bir kısmı başka illere gönderildi.Askeri harekat, her ne kadar bazı aşiretleri sürgün etse ve çoğunu da dere yataklarinda yok etse de, harekat 1938 yilinin sonuna doğru sona ermistir.Harekat sonucunda 90.000-150.000 arasında sivil ölürken 50.000 kişi de başka yerlere sürgün edilmiştir. Ayaklanmaya katılan aşiret mensupları, Kayseri'nin Sarız, Mersin'in Anamurile Silifke ilçelerine ve Erzurum, Yozgat, Muş gibi çeşitli illere gönderilmiştir.

Tarihte Dersim ayaklanmaları

Dersim ayaklanmaları, Osmanlı Devleti döneminde Dersim bölgesinde çıkmış isyanlara verilen adlar.

Osmanlı döneminde yüzyıllarca yurtluk ve ocaklık biçiminde özerk olarak yönetilen Dersim bölgesinde Tanzimat dönemini kabul etmeyen aşiretler tarafından ardı sıra birçok ayaklanma çıkmıştır.

İlk ayaklanma 1847 yılında çıkmıştır. Tanzimat gereğince bütün illerde mutlak otorite devlete bağlandı. Bu yüzden Dersim bölgesindede mutlak otorite sağlanmıştır. Dersim bölgesi Hozat merkez alınarak sancak yapılmıştır. Aşiret yönetimi bozulmuştur. Bölge aşiretleri ve halk Osmanlı askeri yönetimini kabul etmeyip ilk ayaklanmayı gerçekleştirdi. Bu ayaklanmada aşiretler arasında çok büyük bir dayanışma gözlemlenmiştir. Özellikle Kureyşan aşiretinin liderliği göze çarptı. Bu ayaklanma rahat bastırılır.

Uzun bir süre sancak bozulsada yine asker gönderilerek güçlendirilmeye çalışıldı. Özellikle Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın Dersim ve birçok ile böyle politika öngörmesi ve doğunun mutlak otoriteyi kabul ettirilmeye çalışılması Dersim aşiretleri tarafından kabul edilmedi. O sıralardada Kafkasya'da Rus tehlikesine karşı yönetim doğudaki gücünü kafkasya konuşlandırmış durumda. Haydaran ve Demenan aşiretleri plan kurarak ayaklanmanın çıkacağı zamanı iyi ayarladılar. Ve 93 Harbi çıktığı zaman ayaklanmayı başlattılar. Gazi Ahmet Muhtar Paşa komutasında Kafkasya'ya giden ordu ayaklanma arasında kalır. Uzun bir süre süren çatışmalar sonucunda ordu uzun süre bölgede kaldı.Ayaklanmadan kurtulan ordu Kafkasya Cephesine gitti. Ve ilk defa bu ayaklanma Dersim aşiretleri tarafından kazanılan ilk zaferdir. Bu isyan sonrasında bölgede yine asker kuvvetlenidirilmesi sonucu ve Ermeni çete görevlerinde kışkırtması ve desteği ile yeniden bir ayaklanma patlak verdi.
Bölge yine sancak olunca özellikle Koçgiri ve Şamuşaklı aşiretleri önderliğinde yeni bir ayaklanma patlak verdi. Bu ayaklanma tam olarak bastırılmadığından sonraki sene Haydaran, Demenan ve Kureyşan aşiretlerinin de katılımıyla ayaklanma büyüdü. Uzun süren çatışmalar sonucunda kazanan yine Dersim aşiretleri oldu. Ve 1895 yılındada sürüp gitti.

1907 yılında Şamuşaklı,Resikli, Koçuşağı ve Kureyşan aşiretleri birleşerek yeni bir ayaklanma çıkardı. Bu ayaklanma kısa sürede bastırıldı.

1911 yılında bütün dersim aşiretleri otoriteyi kabul etmeye başladı. Fakat buna birtek Haydaran aşireti boyun eğmedi. Ve ayaklandı. Ve bu ayaklanmayı tek başına sürdürdü. Zafer ilan etti.Bu zafer diğer aşiretleri yeniden diriltti.

1914 yılında Kırgan ayaklanma çıkardı. Bu ayaklanmaya Kırgan aşiretinin müttefiği Ferhatuşağı aşiretide katıldı. Ve ayaklanma büyüdü. İsyan uzun bir mücadele sonucu zor bastırıldı.

1916 yılında Seyit Rıza'nında teşvikiyle bölgede ilk defa bağımsızlık için ayaklanma çıktı. Bu isyan sonucu Dersim bölgesi bağımsızlaşsada kendini tam olarak gösterememiştir.

Sonraki yıllarda Kürt'lerin bağımsızlık ayaklanmalarında katılmayan Dersim 1937-1938 yıllarında Dersim İsyanı olarak yeniden ayaklandı. Bu isyanı Seyit Rıza gerçekleştirdi. Bu ayaklanma basıtırıldıktan sonra Türkiye yönetimini kabul eden aşiretler bir daha ayaklanamamıştır.

Dersim aşiretleri

Doğu ve İç Anadolu yöresinde Tunceli, Sivas, Erzincan, Bingöl, Muş, Maraş, Kayseri, Gümüşhane, Elazığ, Adana, Adıyaman, Malatya, Ardahan, Erzurum çevresine yayılmışlardır. Aşiretlerin çıkış noktası "İç Dersim" olup, aşiretlerin Dersim ile birlikte en yoğun olduğu diğer yöre, zamanla çeşitli nedenlerle verdiği göçlerle, Dersimli Alevilerin yoğun ve hakim olduğu iki bölgeden biri haline gelen Koçgiri yöredisidir.

Koçgiri yöresi Sivas'ın İmranlı, Zara ilçelerini içine alır. Sivas'ın Hafik, Kangal, Divriği, Suşehri, Erzincan'ın Refahiye, İliç çevresi, Kayseri'nin Sarız, Develi Yöresine kadar uzanır ve bu bölgelerin içine alır.

"İç Dersim" yöresi Tunceli ilinden ibarettir. Tunceli'nin Kuzey ilçelerinde, Muş'un Varto, Erzurum'un Tekman, Hınıs, Aşkale ve Çat ve çesitli bölgelerinde, Erzincan'ın Çayırlı, Üzümlü, Tercan yöresinde, Bingöl'ün çeşitli bölgelerinde Dersim aşiretleri Zazaca konuşur.

Tuncelinin Güney ilçeleri, Sivas Koçgiri yöresi aşiretleri, Kayseri Sarız ve Develi, Erzicanın Refahiye, İliç, Kemah, Elazığ Aşiretleri, Adıyaman Dersim Aşiretleri, Kahraman Maraş yöresi Dersim aşiretleri, Malatya ve Gümüşhane yöresi Dersim aşiretleri ise genel olarak Zazaca Kurmanca konuşur. Göç yoluyla ya da sürgün edilerek Dersim çevresine dağılmışlardır.

Dersim aşiretleri, genellikle Zazaca (Dersimce, Dimilki ve Kirmancki de denir) ve Kürtçe (Kurmanci) konuşurlar. Hormek (Xormek), Kurmanci/Zazaca konuşan Koçgiri, Şadi, İzol, Kurmeş, Axucen, Xiran aşiretleri, Zazaca konuşan Arilli, Kureyşan, Kurmanci konuşan Pilvank, Zazaca ve Kurmanci konuşan Şeyh Hasan, Kurmanci (bir kısım Zazaca) konuşan Lolan ve Tunceli'de Zazaca, Van'da Kurmanci konuşan Alan gibi aşiretleridir.[2]

Literatürde Dersim İsyanı 

Suat Akgül, Amerikan ve İngiliz Raporları Işığında Dersim
Faik Bulut, Dersim Raporları
Şükrü Laçin, Dersim İsyanından Diyarbakır'a Bir Kürt İşçisinin Siyasal Anıları
M. Arseneviç Haretyan ve Kemal Mazhar Ahmed, 1925 Kürt Ayaklanması
Jandarma Genel Komutanlığı, Dersim Raporu

Ayrıca bakınız 

Dersim aşiretleri
Dersim ayaklanmaları

İlgili belgeseller 

« 38 »: Dersim Belgeseli, Yönetmen: Çayan Demirel, 2006.

[1].Kaynakça 

Vet. Dr. M. Nuri Dersimi, Hatıratım, Geliştirilmiş Yeni Basım (İlk baskı: Roja Nû Yayınları, İsveç, 1987), Öz-Ge Yayınları, Ankara, 1992.
Dr. Nuri Dêrsimi, Kürdistan Tarihinde Dersim, Doz Yayınları, Eylül 2004, ISBN 975-6876-44-1
M. Kalman, Belge ve tanıklarıyla Dersim Direnişleri, Nûjen Yayınları, İstanbul, Ekim 1995.
Munzur Çem, Tanıkların Diliyle Dersim '38, Pêrî Yayınları, İstanbul, Mart 1999, ISBN 975-8248-19-8.
Celal Yıldız, Dersim Dile Geldi, Tij Yayınları, İstanbul, 2003.
Dr. Hüseyin Çağlayan:, 38 ra jü pelge, Tij Yayınları, İstanbul, 2004.
Dr. Hüseyin Çağlayan Belge ve tanıklarıyla DERSİM DİRENİŞÇİLERİ
Meyer Georges, Trois corps d'armée turcs concentrés dans la région de Dersim, communiqué du Caire, Paris, Le Figaro, 30 août 1938

[2].Kaynakça

Ali Kaya, Dersim Tarihi, Can yayınları
Kâzım Karabekir (Haz. Faruk Özerengin), Kürt Meselesi, Emre Yayınları, İstanbul, Aralık 1994, s. 79-108.
Nuri Dersimi, Hatıratım, Jina Nu Yayınları, Stocholm, 1987, s. 47-51.
M.Kalman, Belge ve tanıklarıyla Dersim Direnişleri, Nûjen Yayınları, İstanbul, Ekim 1995, s. 175-195.
Faik Bulut, Dersim Raporları, Genişletilmiş Üçüncü Basım, Evrensel Basım Yayın, İstanbul, Haziran 2005, s. 122-128.
Burhan Kocadağ, Doğu'da Aşiretler, Kürtler, Aleviler, 2. basım, Can Yayınları, Eylül, 1997, 215-245.
Seyfi Cengiz, Dersim-Zaza Tarihi

Not: Bu bilgiler, "wikipedia.org''un konu ile ilgili sayfalarından iktibas edilmiştir.



Bu haber 2,456 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,698 µs