En Sıcak Konular

BİR KALECİNİN TRAJİK SONU VE BİR SPOR YAZARININ VİCDAN MUHASEBESİ

14 Kasım 2009 18:21 tsi
BİR KALECİNİN TRAJİK SONU VE BİR SPOR YAZARININ VİCDAN MUHASEBESİ Alman file bekçisi Enke'nin trajik sonundan,Spor yazarı Şekip Hazar kendisini de sorumlu tuttu!Peki neden? İşte bir spor yazarının vicdan muhasebesi...

TENEKE ENKE (!) 
 
Alman kalecinin genç yaşta intihar ettiği haberi gelince irkildim...
Saatte 160 km hızla gelen bir trenin altına atmış kendisini...
Bunu yapabilmek için insanın depresyon sınırlarının delik deşik olması gerekir...
Halbuki sürekli doktor kontrolünde süren bir yaşamı varmış ve ölümünün ardından psikoloğu “İntihar ettiği gün en küçük bir sorun görünmüyordu” şeklinde açıklama yapmıştı...
Dehşet verici bir olay...
Talihsiz Enke’nin ilginç bir spor geçmiş vardı...
1995-96 sezonunda Carl Zeiss Jena’da başlayan kalecilik kariyeri,1996-99 yılları arasında B.Mönchengladbach’da 32 maçla devam etti...
1999-2002 arasında ise Portekiz’in ünlü takımı Benfica’da 77 kez kaleyi korudu...
2002-2003’de Barcelona’ya transfer oldu ama sadece 1 maç forma giyebildi...
İşte Enke’nin kendisiyle çatışmaya girdiği süreç de o zaman başladı...
Sürekli yedek kaldığı için başarılı olamayacağını düşünüyordu genç file bekçisi...
2002-2003’de Rüştü Barcelona’ya gidince, Daum onu yeni anlaştığı Fenerbahçe’ye getirdi...
Yeni bir fırsattı Türkiye macerası ve umut doluydu Alman kaleci...
Burada kendisini gösterip başarılı olma sevdasını dindirebilirdi...
O hırsla başladı sezona ama daha ilk maçında, hem de Şükrü Saracoğlu’nda kalesini koruduğu Fenerbahçe, ligin zayıf takımı İstanbulspor’dan 3 gollü bir yenilgi alınca, çok bilmiş Türk spor basını onu adeta topa tuttu...

BULMUŞUZ BİR GARİBİ!
En ilginç yorum başlıklarından biri de “Teneke Enke” şeklinde olanıydı ve bendeniz Şekip Hazar da aynı başlığı kullanan çok bilmişler arasındaydım...
Bu maçta Fenerbahçe taraftarının da Alman kaleciye büyük tepkisi vardı ve komik bir kaleci olarak görüyorlardı kendisini...
Maç sonu yapılan yorumlarda Enke hakkında bir tek Altan Tanrıkulu olumlu düşünceye sahipti. Altan’ın bugün bile çok net hatırladığım, “Enke’ye haksızlık yapılıyor. Ona sabredilmeli. Aslında çok iyi bir kaleci” şeklindeki yorumu, Alman kaleciyi İstanbulspor maçında izleyen tüm futbol kamuoyunu gülümsetiyordu...
Onurlu Enke daha fazla dayanamadı ve Fenerbahçe yönetimi ile görüşüp sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti, ardından da ülkesine döndü...
Atatürk Havalimanı’ndan Almanya’ya giderken bir tek uğurlayanı bile yoktu...
Doğrusu o günlerde gösterdiği tepki oldukça ilginçti ve tüm bu olanlara rağmen böyle bir davranışı kimse kendinden beklemiyordu...
Ardından çok kötü bir Tenerife macerası yaşadı...
Hepimiz onu unutmuştuk ki; 2004’te Alman takımı Hannover 96 ona kapılarını açtı...
Bugüne kadar tam 164 kez giydi Hannover formasını. Bundesliga’nın önde gelen kalecilerindendi kendisi artık ve bu dönemde 8 defa da Alman Milli Takım kalesini korudu...

KADER AĞLARINI ÖRÜYOR
Herşey iyiye gidiyordu Enke için ama bu arada çok sevdiği 2 yaşındaki kızını da hastalıktan kaybetti...
Bir başka kız çocuğunu evlat edinmek de kurtaramadı talihsiz kaleciyi ve maalesef birden tüm dünyayı sarsan o üzücü intihar haberi geldi...
Başta da dediğim gibi kendini saatte 160 km hızla giden bir trenin altına atarak yaşamına son verdi...
Onun böylesine büyük bir depresyona girmesindeki en büyük etken, tabii ki Fenerbahçe’de yaşadığı trajik İstanbulspor maçı ve sonrasındaki gelişmelerdi...
Peki ama bu saatten sonra bu yazıyı kaleme almak, benim de içinde bulunduğum o günkü Türk spor kamuoyunun Enke’ye yaptığı kötülüğü hafifletmek amacını taşıyor?
Asla...
Sadece ne kadar kokuşmuş bir zihniyete sahip olduğumuzu ortaya koymak adına bunları yazıyorum...
Değişmeliyiz, hem de 180 derecelik bir ‘U’dönüşü yaparak...
Değişmezsek eğer; Enke’deki gibi değil belki ama kesinlikle benzeri bir başka acı olay ve olayları yaşamaya devam edeceğiz...
Doğru; Allah’ın verdiği canı ondan başka kimse alamaz. Biz böyle inanıyoruz...
Ancak Enke tek değildi intihar ederken...
Onu trenin altına hep birlikte ittik...
Ölümüne yardımcı olduk...
Bu vicdani sorumluluk ömür boyu omuzlarımdan inmeyecek...
Kendimden utanıyorum...

 Şekip Hazar-Yeniçağ

Kaynak. Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=10850



Bu haber 1,407 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,511 µs