En Sıcak Konular

KATİP ÇELEBİ

6 Kasım 2009 16:28 tsi
KATİP ÇELEBİ Bugün (6 Kasım 2009) ünlü Türk bilgini Kâtip Çelebi’nin (1609-1657) ölümünün 352. yıl dönümü...

Ölümünün 352. yıl dönümünde Katip Çelebi...
 
Bugün (6 Kasım 2009) ünlü Türk bilgini Kâtip Çelebi’nin (1609-1657) ölümünün 352. yıl dönümü... 2009 yılı aynı zamanda bu büyük bilginin doğumunun 400. yılı oluyor. Bu sebeple 2009 UNESCO tarafından Kâtip Çelebi yılı ilan edildi. Ancak, ne yazık ki diğer birçok millî meselelerimizde olduğu gibi 17. yüzyılın bu hür düşünceli aydınını anma konusunda da ihmalkâr davrandık. Esasen liberalliği devlet düşmanlığı zanneden köksüz aydınların Kâtip Çelebi’yi anmaları da beklenmemelidir.
48 yıllık kısacık ömrüne 20’nin üzerinde eser sığdıran Kâtip Çelebi’nin sadece  “Keşfü’z-Zünûn”  isimli bibliyografya çalışmasını incelemek bile onun ilimle, irfanla olan ünsiyeti hakkında sanırım yeterli bilgiyi verecektir. Lakin bendeniz Kâtip Çelebi’nin nasıl  “aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür”  bir Osmanlı münevveri olduğunu müellifin en son kaleme aldığı  “Mîzânü’l-Hak” ta ortaya koyduğu düşünceler ışığında kısaca anlatmaya çalışacağım.
İsterseniz önce eserin adından başlayalım: “Mîzânü’l-Hak Fî-İhtiyâri’l-Ehak: En Doğruyu Seçmek İçin Hak Terazisi...”  Kâtip Çelebi’ye göre dünya yaratılalıdan beri insanlık hep bölük bölüktür, her bölüğün de farklı inanç ve düşünceleri vardır. Herkes kendi düşüncesinin doğru olduğuna inandığına göre  “Seninki yanlış benimki doğru”  demektense  “En doğru hangisidir?”  sorusuna cevap aranmalıdır. Yani tartışma  “doğru” dan ziyade  “en doğru” yu bulabilmek için yapılmalıdır.
Görülüyor ki Kâtip Çelebi öncelikle fikir ayrılıklarını tabii görüyor. Ve taassuba düşmeden tarafların ortak noktalarda buluşmaları gerektiğini söylüyor. Televizyonlarımızdaki açık oturumları hatırlayalım. Maalesef aydınlarımız bugün bile böyle bir uzlaşma kültüründen çok uzaklar.
Kâtip Çelebi, Fatih Sultan Mehmet’in çeşitli medreseler açarak orada müspet ilimlerin okutulmasını tavsiye etmiş olmasına rağmen daha sonraları felsefî muhtevalı derslerin kaldırıldığını, böylece de Osmanlı ülkesinde ilim pazarına kesat geldiğini belirterek müspet ilmin gerekliliğini  “Hendese (geometri) bilen müftü ile hendese bilmeyen müftünün fetvası”  başlığı altında şu örnekle vurgular:
“Bir kimse boyu, eni ve derinliği dört zirâ bir kuyu kazmak için birini sekiz akçaya tuttu. O da boyu, eni ve derinliği iki zirâ olan bir kuyu kazdı ve karşılığında dört akça istedi. Fetva ettirdiler, hendese bilmez müftü dört akça hakkıdır, dedi. Hendese bilen müftü hakkı bir akça diye fetva verdi, doğrusu da budur. Çünkü iki zirâ kuyu dört zirâ kuyunun sekizde biridir, ücretin de sekizde bir olması gerekir.”  [Kâtip Çelebi: Mîzânü’l-Hak (Hazırlayan: Orhan Şaik Gökyay) İst. 1972, s. 10]
Müspet ilmin gerekliliğini maddeler halinde örnekler vererek izah ettikten sonra yaşadığı dönemde çokça tartışılan bazı meseleleri ele alarak halkı kuru kavgalardan kurtarma amacıyla  “Mîzânü’l-Hak” ı kaleme alan Kâtip Çelebi günümüzde de geçerliliğini koruyan şu prensibi vurgulayarak eserini bitirir: “Huz mâ-safâ, da’mâ-kede: Zevk vereni (yararlı olanı) al, sıkıntı vereni bırak...”  Demek ki her şeyi okuyacağız ama faydalı fikirleri almayı, zararlı düşüncelerden kaçınmayı da bileceğiz...
Ölümünün 352. yıl dönümünde Kâtip Çelebi’yi rahmetle anıyoruz...

Ahmet Sevgi-Yeniçağ

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=10745

 

 



Bu haber 918 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,922 µs