TSK’ya hakaret eden bu zatı kim koruyor?
Türk milletine sembol olarak ‘Bozkurt’ yerine ‘Kangal köpeğini’ öneren ‘Mümto’ nam-ı ile meşhur Arnavut melezi, bölücü terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’ı ‘Paşa’ ilan ettikten sonra, hızını alamayıp Türk devletini korumak ve kollamakla görevli olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldırdı.
Dedi ki:
- “Kendi halkına ve ülkesine entrikalar çeviren bir fesat ocağı ile karşı karşıyayız. Yeniçeri ordusunda bile kimsenin aklına gelmeyecek türden desiseler bunlar. Gerçek olduğu ortaya çıkan belge, devletin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı, bugüne kadar ortaya çıkartılmış en ciddi tehdidin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinden geldiğini gösteriyor. Bu tehdidin ortadan kalkması için cuntacıların ordudan ayıklanması yetmez. Ülkemizin güvenliğini, Türkiye’nin birliğini, halkın hukukunu, devletin bekasını koruyabilmek için bu kurumsal yapıya son vermemiz ve yeni bir ordu kurmamız lazım. Bize yeni bir Nizam-ı Cedid Ordusu lazım.”
* * *
Tarih kitaplarında, ‘Vaka-i Hayriye’ olarak adlandırılan Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması süreci özetle şöyle anlatılır:
“Yeniçeri Ocağı, 1658 yılından itibaren bir fesat yuvası haline gelmişti. Sürekli ayaklanan Yeniçeriler, ‘istemedikleri’ padişahları ve devlet adamlarını indiriyor, hatta öldürüyorlardı.
Sultan II. Mahmut, Yeniçeri Ocağı’nın, Avrupa’daki gibi eğitilmeleri amacıyla ‘Eşkinci’ adlı yeni bir askeri teşkilat kurulmasını emretti. Yeni eğitimi istemeyen Yeniçeriler, At Meydanı’nda toplanarak gösteri yaparak ayaklandılar.
Sadrazam Selim Paşa, vezirleri, din adamlarını, humbaracı, lağımcı, topçu ve donanma mürettebatını toplayıp sancak çıkardı. Devlet görevlileri, sokaklarda dolaşarak halkı sancak altında toplamaya başladı. Sultan Ahmet Camii’nde halka silah dağıtıldı. Beyazıt ve Divanyolu’nu tutan Yeniçeriler, çarpışma başlayınca At Meydanı’ndaki kışlalara çekildiler ve kapıyı kapattılar.
Sadrazam Selim Paşa, kışlaları kuşatma altına alarak ‘top ateşine’ tutturdu. Ateş sonucunda meydan kapısının bir kanadı kırıldı. Kapının öbür kanadını da kıran halk, Yeniçerilerin üzerine saldırdı. Top ateşi sonrasında kışla birkaç saatte, içindeki Yeniçeriler ile birlikte yakılıp yıkıldı. Ele geçirilen elebaşları boğdurularak Sultanahmet Meydanı’ndaki Çınaraltı’na gömüldü.
Olayların sonucunda ‘6 bin kişi’ öldürüldü, ‘20 bin kişi’ de sürgüne gönderildi.
II. Mahmut, 15 Haziran 1826 tarihinde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırıldığını ilan etti.”
* * *
Adamın “Yeni bir ordu kuralım” derken, ‘neyi’ kastettiğini şimdi anladınız mı?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde belki de ilk defa bir kişi, TCK’nın açık hükümlerine rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ‘topyekun’ hedef alıyor.
Kuruma çok ağır ‘hakaretlerde’ bulunuyor.
Ama başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere, bir kimse çıkıp da “Ne demek istiyorsun be adam?” diye sormuyor.
Bugüne kadar, TSK’yı yönetenlere “Görevinizin gereğini yerine getirin” mealinde iyiniyetli ‘eleştiri’ yöneltenlere karşı ‘kurumu yıprattıkları’ gerekçesiyle dava üzerine dava açanlar, ‘kişileri’ değil, ‘kurumu’ topyekun ‘topun ağzına’ yerleştiren bir adamın hezeyanları karşısında neden harekete geçmiyorlar acaba?
Mümto, yoksa birilerinin önüne koyduğu yol haritası dahilinde ‘hoparlörlük’ vazifesini mi ifa ediyor?
Mümto’yu sıradan vatandaşlardan ayıran o kahrolası ‘imtiyaz’ nedir?
Mümto’yu kim veya kimler koruyor?
İsrafil K. Kumbasar-Yeniçağ
Kaynak: Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=10731
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle