DAĞDAN GELEN İYİ ADAMLAR (!)

28 Ekim 2009 09:13 tsi
"Son günlerin popüler sözcüğü; 'Suça karışmamış teröristler...' Başka bir deyişle, 'Her hangi bir olaya ve eyleme bulaşmamış militanlar...' Örgütün dağ kadrosuna çıkıp da yıllarca suça karışmamış diye bir şey olabilir mi?"

Dağdan gelen iyi adamlar (!)

SON günlerin popüler sözcüğü; “Suça karışmamış teröristler...”
Başka bir deyişle, “Her hangi bir olaya ve eyleme bulaşmamış militanlar...”
O da ne demekse?
Allah aşkına söyleyin; dünyanın neresinde böyle bir tanımlama vardır?
Terör örgütü üyesi olmak, başlı başına suç değil midir?
Böyle bir tanımlamayla, bir terörist ne kadar masumlaştırılabilir ki?
Oldu olacak, teröristleri tanımlarken şöyle yazalım:
“İyi adamlar Habur’dan ülkeye girip ‘Pişman değiliz’ dediler.”
İyi de pişman olmayan iyi adamı “Pişmanlık Yasası”ndan nasıl faydalandırıyoruz?
Sanıyorum bu da dünyada bir ilk!
İyi adamlar Habur sınırında konuşmaya devam ediyorlar:
“Biz buraya teslim olmaya değil, taleplerimizi iletmeye geldik!”
İyi adamları apar topar sorgulayıp otobüse bindirerek Diyarbakır’a yolluyoruz.
Çünkü onlar suça karışmamış teröristler!
Peki iyi adamlar ve onların siyasi sözcüsü DTP’liler ne yapıyor?
Göz boyayıp mağduru oynamayı sürdürürken, sözde iyi niyetlerini bir kez daha dile getiriyorlar:
“Biz 34 kişi gönderdik, şimdi sıra sizde...”
Zaten Ahmet Türk de birkaç gündür bozuk plak misali aynı şeyi tekrarlıyor: “Şimdi sıra devlette.”
Bu nasıl aklama çabası?
BİZ hangi yüzyılda yaşıyoruz?
Kim haklı, kim haksız?
Kim suçlu, kim suçsuz?
Dağdan inenlerin suçu neydi, anımsayan var mı?
Yazık ki bölücülüğün saygı gördüğü bir duruma getirildi güzel ülkemiz.
Rüya görüyorsam biri beni çimdiklesin.
Aklım şaşırdı, kafam karıştı.
Biri bana söylesin lütfen, saygınlık anlayışı mı değişti?
Bu nasıl bir komedidir?
Devleti yok etmek amacıyla terörist olmuşlar, terör örgütüne karışmışlar, silahlanıp dağa çıkmışlar, otuz bin insanımızı haince yok etmişler;
Ama yine de suça karışmamışlar!
Örgütün dağ kadrosuna çıkıp da yıllarca suça karışmamış diye bir şey olabilir mi?
Bu nasıl bir aklamadır?
Biliyoruz ki, dağlara çıkıp da suç işlememiş bir tek terörist yoktur.
Örgüt onları dağlara beslemek için değil, eylem yaptırmak için götürüyor.
İşte bu nedenle de “dağdakilerin yüzde 40íı suç işlememiştir” savı kesinlikle temelsizdir.
Bunun böyle olduğunu itirafçı
olan birçok PKK’lı terörist de tanımlamıştır.
Asıl anlaşılması gerekenler...
GELİNEN nokta itibarıyla “suça karışmamış” dediğiniz teröristlerle mücadele ederken canını vermiş şehit aileleri ile vücudunun çeşitli parçalarını kaybetmiş gazilerimiz dün yine meydanlardaydı.
Hep bir ağızdan bağırdılar; “Bizim suçumuz neydi?” diye.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’i ziyaret için Türkiye’nin çeşitli illerinden Meclise gelen şehit yakını ve gaziler “Suçumuz vatanı, milleti ve bayrağı sevmek mi?” diye haykırdılar.
Bir gazimiz madalyasını MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’a uzatarak, “Bu madalyayı alsınlar ve bebek katili Öcalan’a taksınlar” diyerek hüngür hüngür ağladı...
Bir başka gazi vatandaşımız, Meclise girerken Türk Bayrağı’nın ellerinden alınmasına isyan ediyordu.
Aynı heyet Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’e, Habur’da yaşananların “utanç tablosu” olduğunu söylüyordu.
Aynı saatlerde, PKK’lı 34 teröristin serbest bırakılmasını protesto eden Türkiye Kamu-Sen üyeleri ise bu davranışın “Millet adına can verme isteğini zedelediği” düşüncesi ile mahkeme kararlarına itiraz etmek üzere Ankara Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunuyordu.
Ama nafile!
Çünkü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yaptığı açıklama şunu gösteriyor ki, Kasım ayında “İyi adamlar” Türkiye’ye gelmeye devam edecek.

Metin Özkan-Tercüman

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=108

Bu haber 512 defa okundu.