En Sıcak Konular

HUKUK İLKESİNİN,LAİKLİK KADAR DEĞERİ YOK MU?

27 Ekim 2009 22:19 tsi
HUKUK İLKESİNİN,LAİKLİK KADAR DEĞERİ YOK MU? Yüksek yargı mensuplarının indinde, ‘hukuk’ en azından ‘laiklik’ kadar bir değer ifade etmiyor mu?

Başörtüsü söz konusu olduğunda cüppelerine bürünüp Laiklik vurgusu yapan yüksek yargı organlarının temsilcileri,34 PKK'lının teslimi sonrasında pas pas edilen Hukuk'a neden sahip çıkmıyor?

Pişman olduklarını’ beyan etmeyen kişilerin TCK’nın 221. maddesinden yararlandırılıp serbest bırakılmaları ‘hukuk devleti’ ve ‘adil yargılanma’ ilkeleriyle nasıl bağdaştırılıyor?

İş yargıya intikal etmeden siyasi iktidarın ‘gelenlerin serbest bırakılacağı’ yönünde sözler vermesi, adalet üzerindeki yürütmenin açık izlerini göstermiyor mu?

Yeniçağ yazarı İsrafil K.Kumbasar,milleti günlerdir kahreden bu durum karşısında sessizliğini muhafaza edenlere şu soruyu sordu:

Hukuk ilkesinin, laiklik kadar değeri yok mu?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen 2’nci maddesinde devletin temel karakterini belirleyen ilkeler şöyle tarif edilir:
- “Türkiye Cumhuriyeti, ‘demokratik’, ‘laik’ ve ‘sosyal’ bir ‘hukuk’ devletidir.”
Ama ne yazık ki, o hukuk devletinde, Anayasa’yı ‘silah zoru’ ile değiştirmeye ant içmiş olan bir terör örgütünün mensupları, sınır kapısında adeta büyük bir zafer kazanmış ‘kahramanlar’ gibi karşılandılar.
Kendi siyasi ikballerini, müstevlilerin siyasi emelleri ile birleştirmiş olan iktidar sahipleri, ‘kendi mevzuaatları’ çerçevesinde, örgüt mensuplarını ‘etkin pişmanlıktan’ yararlandırabilmek için bütün dünyanın gözü önünde eşi benzeri görülmemiş bir ‘hukuk cinayetine’ imza attılar.
‘Yargı bağımsızlığını’ hiçe sayan sözleri ve eylemleri ile ‘hukuk devletine’ ait bütün temel ilkeleri açık bir şekilde çiğnediler.
Anayasa’yı ayaklar altına aldılar.

* * *

İstanbul Barosu, yaptığı açıklamada, olup bitenleri ’hukuk’ penceresinden şöyle özetliyordu:
“Terör örgütü liderinin talimatı ile Habur Sınır Kapısı’ndan giriş yapan 34 kişinin sorgulanması sürecinde ‘hukukun üstünlüğü’ ve ‘yargı bağımsızlığı’ ilkelerini açıkça ihlal eden davranışlar yaşandığı gözlemlenmiştir.
Şüphelilerin sınırdan alınıp görevli Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmeleri gerekirken, ‘Vali Yardımcısı’ tarafından karşılanıp ‘Hoş geldiniz’ denmesi, kendileri için ‘ayrı bir mahkeme’ kurulması, talimatla savcı ve hakim görevlendirilmesi, hakim ve savcıların helikopterlerle ‘çadır mahkemelere’ taşınması ve sorguların burada yapılması, bu savcı ve hakimlerin şüphelilerin suç teşkil eden bazı beyanlarını tutanağa geçirmeyerek ya da bu beyanların kullanılmaması konusunda müdafii avukatlardan ‘ricacı’ olmaları, ‘normal’ bir hukuk devletinde yaşanabilecek olay ve olgular değildir.
‘Pişman olduklarını’ beyan etmeyen kişilerin TCK’nın 221. maddesinden yararlandırılıp serbest bırakılmaları ‘hukuk devleti’ ve ‘adil yargılanma’ ilkeleriyle bağdaştırılamaz.
Bu durum ‘doğal hâkim ilkesine’ de açıkça aykırıdır.
Yaşanan süreç Anayasa’nın 138. maddesinde yer alan ‘Hiç kimse mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez’ hükmüne karşın, yargının bağımsızlığını yitirerek ‘yürütmenin denetiminde’ imiş gibi bir izlenim doğmasına neden olmuştur.
Daha iş yargıya intikal etmeden siyasi iktidarın ‘gelenlerin serbest bırakılacağı’ yönünde sözler vermesi, adalet üzerindeki yürütmenin açık izlerini göstermektedir.”

* * *
Üniversitelere alınmayan başörtülü öğrenciler ile ilgili düzenlemeler gündeme geldiğinde, hemen cüppelerini sırtlarına geçirip kamuoyunun karşısına çıkan yüksek yargı organlarının temsilcileri, peş peşe şöyle açıklamalar yapıyorlardı:
- “Anayasa ihlal ediliyor.”
- “Laiklik ilkesi hiçe sayılıyor.”
- “Devletin yapısı değişiyor.”
Peki ‘hukuk’, diğer ilkeleri de içerisinde barındıran temel bir nitelik değil midir?
‘Hukuk’ olmadan, ‘demokrasiden’, ‘laiklikten’, ‘sosyallikten’ bahsedilebilir mi?
Ama gelin görün ki, ‘hukukun’ açıkça ayaklar altına alınıp çiğnenmesi karşısında, devletin yargı organlarını temsil edenlerin hiçbirinin sesi soluğu çıkmıyor.
Sanki yer yarıldı da dibine girdiler.
Yoksa yüksek yargı mensuplarının indinde, ‘hukuk’ en azından ‘laiklik’ kadar bir değer ifade etmiyor mu?
Yoksa yargı teslim alındı da haberimiz mi yok?

İsrafil K.Kumbasar-Yeniçağ

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=10614

 



Bu haber 494 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,476 µs