En Sıcak Konular

SEYYAR YARGI

22 Ekim 2009 21:01 tsi
SEYYAR YARGI Siz bugüne kadar “Seyyar yargı” olayı ile karşılaştınız mı? Yargının, yani savcı ve hâkimlerin, mahkemenin, sanıkların (ya da zanlıların) ayağına gittiğini, yargılamayı onların huzurunda yaptığını görüp duydunuz mu?

Siz bugüne kadar “Seyyar yargı” olayı ile karşılaştınız mı? Yargının, yani savcı ve hâkimlerin, mahkemenin, sanıkların (ya da zanlıların) ayağına gittiğini, yargılamayı onların huzurunda yaptığını görüp duydunuz mu? Sakın “görmedik, duymadık. Mahkeme zanlının ayağına gitmez, zanlı mahkemeye götürülür” demeyin. Bu olaya iki gün önce hep birlikte tanık olduk.

“Kahraman teröristlerimiz” Kuzey Irak’tan gelip, teslim olmuşlardı. Onları sınırda 50 bin kişilik kalabalık ve DTP milletvekilleri bekliyordu. PKK bayrakları açıldı, Apo için sloganlar atıldık, nutuklar verildi ve kahramanlar kafilesi çiçeklerle, havaî fişek gösterileriyle karşılandı. Şimdi ilçeden ilçeye, ilden ile dolaşıyorlar.   

Ama işin çok önemli bir boyutu daha vardı. Türkiye’ye girince bu 34 kişilik kafilenin yargı önüne çıkarılması gerekiyordu. Belki bazıları tutuklanacaktı. En yakın mahkeme neredeydi? O bölgeye en yakın ilçe olan Silopi’de. Ağır ceza mahkemesi gerekiyorsa, Şırnak’ta.

Bu aşamada Ankara’dan emirler gitmiş ve hazırlıklar tamamlanmıştı. Sınırdan girdikleri anda, önce kendilerini sınırda bekleyen savcılara ifade verdiler. Bazıları mahkemeye sevk edildi. Fakat o da ne?

Mahkeme de yerini terk edip sınıra gelmişti!

Evet, mahkeme ‘seyyar’ olmuştu. Gezici mahkeme! Mahkemeyi bu seçkin zanlıların ayağına göndermeye hiç kimse utanmamıştı. Böyle bir olay bugüne kadar görülmemiş, duyulmamıştı.

Yargıya bu saygısızlığı kim tezgâhladı? Başbakanlık mı, Adalet Bakanlığı mı, yoksa yerel yetkililer mi? Bilmiyoruz. Ankara’daki sorumsuzlardan açıklama bekliyoruz.

Muhalefet partileri bu “seyyar mahkeme” olayının üzerine derhal gitmelidir.

Dahası var. Seyyar mahkemeye 34 kişilik kahramanlar kafilesini savunmak amacıyla yöreden 45 avukat geliyor. Adamlar öylesine örgütlenmiş, AKP hükümetiyle öylesine bir işbirliği kurulmuş ki, göstermelik ifade almalar başlığında hâkimler “Lütfen Sayın Abdullah Öcalan önderimiz falan demeyin. Bu kelimeleri kullanmayın. Aksi takdirde yasalara göre hakkınızda işlem yapmak zorunda kalırız” diyorlar…

Ve “Sayın Öcalan önderimiz” lâfları mahkeme tutanaklarına konulmuyor. 

                                                          ***

Adalet Bakanı, bunların serbest bırakılmasına karşı oluşan büyük tepkiler üzerine dün dedi ki, “Oradaki savcı ve hâkimlerin verdiği karar biz karışamayız.” Bunlar işin hikâyesidir. Adalet Bakanı şu soruya yanıt versin:

Savcılar, hâkimler ve mahkeme niçin zanlıların, yani göstermelik ifadesi alınacak şahısların ayağına gitmiştir? Zanlılar niçin en yakın mahkemeye götürülmemiştir?

Mahkemeler niçin seyyar duruma getirilmiştir?

Böyle bir örnek daha önce var mıdır? Varsa nerededir, ne zaman?

Dahası da var. Varsayalım zanlıların ayağına gidip ifade alan seyyar mahkeme bunlardan bazılarının tutuklanmasına karar verdi. Hükümetin plânı neydi?

“Kuzey Irak’tan gelecekler ve tutuklanmayacaklar. Böylece bundan sonraki gelişlerin önü açılacak, terör örgütü yüreklendirilecek.”

Yine varsayalım, orada bir hâkim bunlardan bazılarının tutuklanmasına karar verdi. O zaman Apo ile birlikte hazırlanan yol haritası aksamaya uğramayacak mıydı?

Tutuklamalar sonrasında Kürtçü-entel-liboş kesim ve AKP yalakası medya kıyameti koparmayacak mıydı? “Vay bu ne rezalet” diye.

Şimdi burada – sıradan bir vatandaş kimliğimle – açıkça sormak istediğim soru şu:

Bir yanda böylesine ince hesaplar yapılırken, acaba öbür yanda seyyar mahkemeye “siz bunların ayağına gidin. Bunları tutuklamayın, yoksa oyun plânımız aksar” diye, birileri tarafından çaktırmadan nasihat, direktif, talimat vesaire verilmiş midir? Yoksa bütün bu olup bitenler sadece bir acı rastlantı mıdır?

Sevgili okuyucularım, bu sorulara asla yanıt verilmeyeceğini biliniz. Ancak şunu da çok iyi biliniz ki, yaratılan bu karşılama töreni rezaleti ve sonrasında olanlar, Türk Milleti’ni inanılmaz biçimde rencide etmiştir.

Türkiye’nin dört bir yanında PKK yandaşları coşmuş, gösteriler düzenlemiştir. Milletimiz sessiz, tepkisizdir. Bireysel tepkiler dışında ses veren yoktur.

                                                          ***

PKK terörü nedeniyle evlatlarını, babalarını, kardeşlerini, eşlerini ve yakınlarını şehit veren on binlerce aile incinmiş, bu son facia sonrasında bir kez daha gözyaşlarına boğulmuştur. Aynı terörde ellerini, kolların, bacaklarını, gözlerini yitiren binlerce gazimiz kan ağlamaktadır.

Ama onların sesi çıkmıyor. ABD ve AB’nin emirleri ve AKP iktidarı ile İmralı’da yatan adamın işbirliği doğrultusunda uygulamaya konulan bu çirkin iğrenç plân milletimizin üzerine bir karabasan gibi çöktü.

Bir terör örgütü Türkiye’yi teslim aldı. Kaderin şu cilvesine bakın ki, bu örgütle dağlarda vuruşan kahramanların bir bölümü şimdi Ergenekon davası sanığı. Bazıları cezaevinde, bazıları tutuklu olarak hastanede, bir bölümü tutuksuz yargılanıyor. Terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla! Onlar hakkında sadece “iddia” var.  

Öte yanda ise PKK, yani terör örgütü mensubu olduğu bilinen ve terörist oldukları için Türkiye’ye örgüt üniformalarıyla dönüş yapanlar serbest bırakılıyor!  

Bu nasıl bir çelişkidir? Bu durumda kim terörist, kim değildir?    

Utanın, utanın. ABD, AB, PKK, DTP ve AKP, Türk milleti ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynadılar.

Helâl olsun(!) Tayyip kına yaksın…

EMİN ÇÖLAŞAN- Sözcü Gazetesi

 


 



Bu haber 494 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,598 µs