SİYASETTE ''KEVİN COSTNER'' POLEMİĞİ

7 Ekim 2009 19:29 tsi
MHP'li Oktay Vural, 'Kevin Costner açılımı destekliyor açıklaması'nın peşine düştü.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen cevap verdi?

Costner'ın peşine düştü!

MHP'li Oktay Vural, 'Kevin Costner açılımı destekliyor açıklaması'nın peşine düştü ve...

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türk Milletiin bir psikolojik savaşla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Bu psikolojik savaş içerisinde yurt dışında dünyaca tanınmış insanlar alet edilmektedir" dedi.

Vural, düzenlediği basın toplantısında, ABD’li sinema oyuncusu Kevin Costner’in "demokratik açılımı desteklediğine" yönelik AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığının açıklamayı değerlendirdi.

Costner’in Uluslararası Halkla İlişkiler Temsilcisi ile telefon ve internet aracılığıyla iletişim kurduğunu anlatan Vural, Costner’in demokratik açılım konusunda görüşünü açıklayıp açıklamadığına ilişkin sorusuna e-posta olarak cevap geldiğini bildirdi.

İngilizce metni okuyan Vural, metinde "Sayın Costner’in Türkiye’yi ve Türk Milletini çok sevdiği, bu konuyla ilgili olarak Türkiye’nin iç politik meseleleri hakkında kendisini konuşmaya ehil addetmediği ve bu konuda hiçbir zaman bir yorumda bulunmadığının" ifade edildiğini söyledi.

Vural, "Sayın Costner’in hiçbir zaman bu tür konularda yorum yapmadığı belirtilmiş. Açıklanması gereken; Sayın Kevin Costner, AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığıyla nasıl temasa geçmiştir. Birden bire heyecana gelmiş, telefonla aramış demokratik açılımı desteklediğini mi söylemiş?" diye sordu.

Oktay Vural, şöyle devam etti: "Bu tip şeylerle milletimizi meşgul etmek, bu tip insanları kullanarak gerçekten toplumda farklı kanaatler uyandırma politikalarından vazgeçmeleri konusunda uyarıyorum. Candan destekliyormuş. Karşımızda Türk Milletine karşı bir psikolojik savaş yapan ve Türk Milletini bir tuzağa düşürmek isteyen bir senaryoyla karşı karşıyayız. Buna zaman zaman artistler dahil edilmek istenir, kamuflajlar yapılmak istenir, gözyaşları ambalaj kağıdı olarak kullanılabilir.

Bunu, Türkiye’yi ucu belirsiz tuzağa sürükleyen bir senaryoyu, milli birlik ve kardeşlik projesi olarak yutturmak isteyenler olabilir. MHP olarak biz, kimin ne yapmak istediğini biliyoruz. Bir psikolojik savaşla Türk Milleti karşı karşıyadır. Bu psikolojik savaş içerisinde yurt dışında dünyaca tanınmış insanlar alet edilmektedir. MHP, bu tür tuzaklara hiçbir zaman alet olmayacaktır ve bu oyunları da bozacaktır." -

-SINIRDIŞI OPERASYON TEZKERESİ-

MHP Grup Başkanvekili Vural, hükümete sınır ötesi operasyon için yetki veren tezkerenin süresinin bir yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresinin dünkü oylamasına bazı AK Parti milletvekillerin katılmadığı söyleyen bir gazeteciyi de şöyle yanıtladı: "Başbakan konuşmalarında etnik veya bölge milliyetçiliğine karşı olduklarını söylemesine rağmen, etnik ve bölge milliyetçiliği yaptıklarını ortaya koymuştur. Bu tabloda, AKP’nin bölgeci bir zihniyetle millete baktığını ortaya koymuştur. AKP’de ayrık bir takım düşüncelerin olduğu açıktır. Pek fazla bir şey beklemeye gerek yok. Çünkü, ’Öcalan’lı açılım yapılması gerektiğini’ söyleyenler, TSK’nın silah bırakmasını, PKK’nın silahları alınarak Irak’ın kuzeyinde konuşlandırılmalarını isteyenler, AKP’nin içerisinde bulunmaktadır. Yadırgatıcı bir husus olarak görmüyorum. Milletvekillerinin bu tavrı, AKP’nin ortaya koyduğu bu politikanın unsurlarını ve mutabakat zeminini de ortaya koymaktadır. Bu tavır, AKP’nin kabul ettiği bir tavır olarak algılanmalıdır. AKP, özellikle Irak’ın kuzeyine asker gönderilmesine ayak sürmüştür. AKP, zaten TSK’nın operasyon yapmasını istemiyor. Silahları bıraktırmak istiyor, koruculara da silah bıraktıracağına göre, o tavır AKP’nin içindeki tavrın genel yansımasıdır."

-"İRADEMİZİ KULLANDIK"-

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Cumhurbaşkanı seçimine destek verdiği için MHP’ye yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Vural, "Bu Parlamentoda bulunmak suç mu? Milletimiz seçti ve biz buradayız. Parlamentoda bulunacağız ve irademizi kullanacağız. Millet bizi bunun için gönderdi. Biz de irademizi kullandık ve kendi adayımıza oy verdik" diye konuştu. Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman bundan hareket edersek demek ki bugüne kadarki 7 yıllık iktidarın sorumlusu da Sayın Baykal mı acaba, Tayyip Erdoğan’ı Başbakan yaptığı için? Dolayısıyla ’TBMM’de bulunduk’ diye şimdi AKP’nin bütün yanlış işlerine ortak mı olmuş oluyoruz? Parlamentoda olacağız, doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz.

Acaba AKP’nin oylarını yüzde 34’lerden yüzde 47’lere çıkaran kimdir? Asıl buna bakmak gerekir. Hangi tartışmalar hangi e-muhtıralar AKP’nin değirmenine su kattı? İşte MHP’nin Meclise girişinden sonra AKP’nin oy düşüşündeki tablo MHP’nin varlığını ve etkin muhalefetini ortaya koymaktadır."[1]

Edibe Sözen'den fıkra gibi polemik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, Kevin Costner’in Türkiye’de çalıştığı şirket aracılığı ile kendilerine ulaştığını belirterek, "Biz, Oktay Vural gibi Amerika’yı arayıp da bir bilgi temin etmedik" dedi.

Gazetecilerin sorusu üzerine, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın, Costner ile ilgili iddialarını değerlendiren Sözen, bu konuyu 23 Eylülde açıkladıklarını, organizasyon aracılığıyla kendilerine böyle bir bilgi geldiğini kaydetti.

Sözen, "Biz kendimizi ulaşmadık. Onlar bize ulaştılar. Partimizde ’demokratik açılımla’ ilgili bir çalışma olup olmadığını sordular. Biz de kendilerine bir kaç belge gönderdik. Yani biz aramadık, onlar aradılar. Sanatçı, burada çalışmış olduğu organizasyon şirketi aracılığıyla bize ulaştı. Biz, Oktay Vural gibi Amerika’yı arayıp da bir bilgi temin etmedik" diye konuştu.

Hangi ülke olursa olsun, Türkiye’ye olan ilginin kendileri için önemli olduğunu ifade eden Sözen, şunları kaydetti: "Türkiye’nin tanıtımı, bilinirliği açısından, Türkiye’nin dönüşümünü görmeleri açısından çok önemli. Geçtiğimiz haftalarda yine Oktay Vural ’siz artisliğinizi yapın’ tarzında bir açıklamada bulunmuştu. Bugün sanatçıyı yere göğe koyamıyor. Ben, bunun bir dönüşüm olduğunu, kendileri açısında sanatçıya değer verme noktasında mesafe kat ettiklerini düşünüyorum. Bizim için toplum yelpazesinde yer alan her meslek, her insan çok değerlidir. Sanatçıların ayrı bir ehemmiyeti vardır. Biz bütün sanatçılara açığız.

Demokratik açılım konusu, demokrasi ve insan haklarının Türkiye’de yaygınlaştırılması, zenginleştirilmesine ve geliştirilmesine yöneliktir. Bizim yaptığımız açıklamada ’demokratik açılım’ deniyor, Vural’ın açıklamasında deniliyor ki; ’demokratik açılım değil.’ ’Demokratik açılım’ zaten demokrasinin zenginliğini ifade eden, insan hakları vurgusunu güçlendiren bir açılım sürecidir ve bu süreç devam edecektir.

Bizim kavramlarımızın içerisinde alçaklık, ihanet, hıyanet gibi küfre varan yaklaşımlar yok. Biz, Türkiye’nin geleceğini daha farklı kavramlarla ifade etmek istiyoruz. Bizim siyasetteki misyonumuzda bundan sonra hep bu olacak.

Böylesi bir konuşma tarzı hiç bir zaman hiç bir şekilde Türk milletinin önünde cereyan etmeyecektir. Biz milletimizin de rencide olmayacağı ifadeleri seçiyoruz." Bir gazetecinin, "Kevin Costner dahil bazı kişilere sizden alınan belgelerin gönderildiği, Costner’in ’ben bu açılıma destek veriyorum’ gibi ifade kullanmadığını belirtiliyor" sözleri üzerine Sözen, "Biz bunun geri dönüşümünün yapılıp yapılmadığını da öğrendik. Eline ulaşıp ulaşmadığını ve bu çerçevede değerlendirme yapıp yapmadığını sorduktan sonra 23 Eylül’de bir açıklama yapmıştık" dedi.

Sözen, açıklamanın üzerinden 14 gün geçtiğini belirterek, "Bu süreci sadece magazin boyutuyla alıp değerledirmenin, süreç açısından, Türkiye siyaseti açısından doğru olmadığını düşünüyorum" dedi.

Bir gazetecinin, "Bu konu, reklamda oynadığı şirketle bağdaştırılıyor" sözleri üzerine Sözen, "Ben sürece siyasi aktör olarak katılıyorum. Reklam boyutu şirketlerin işidir" dedi.[2]

Kaynak: Milliyet Gazetesi

[1].http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=12&ArticleID=1147509&Date=07.10.2009&b=Costnerin pesine dustu

[2].http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=12&ArticleID=1147611&ref=haberici

 

Bu haber 430 defa okundu.