En Sıcak Konular

MAHATMA GANDHI KİMDİR?

4 Ekim 2009 09:04 tsi
MAHATMA GANDHI KİMDİR? Mohandas Karamçand Gandhi, 2 Ekim 1869 günü Porbandar'da dünyaya gelmiştir.Hindistan'ın bağımsızlığı için mücadele verdi.

Mahatma Gandhi ve Otobiyografisi

Mohandas Karamçand Gandhi, 2 Ekim 1869 günü Porbandar'da dünyaya gelmiştir. Babası Karamçand Gandih, Porbandar'ın baş veziriydi. Dindar bir annenin terbiyesiyle büyüyen Gandhi canlılara zarar vermeme, etyemezlik, farklı inanç ve Kast üyeleri arasında karşılıklı tolerans gibi ilkeleri benimsemiştir. Hindistan'ın bağımsızlığı için mücadele verdi.

Dünyanın daha çok şair Tagore tarafından verilen "ulu ruh" anlamına gelen "Mahatma" unvanıyla tanıdığı Gandhi, Hindistan'da "baba" anlamına gelen "bapu" adıyla da anılır. Hindistan'da resmî olarak "Ulusun Babası" ilan edilerek doğum günü olan 2 Ekim "Gandhi Jayanti" adıyla ulusal tatil olarak kutlanıyor. 15 Haziran 2007'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oybirliği ile 2 Ekim gününü "Dünya Şiddete Hayır Günü" olarak ilan etmiştir.

Bu münasebetle pek çok internet sitesinde Gandhi ile onun görüşlerine ve oğlum Emre'nin tercüme ettiği Otobiyografi kitabına genişçe yer verildi. Bayram öncesi yayınlanan ve yurt çapındaki dağıtımı-tanıtımı geniş olarak yapılan bu kitaba yazdığım önsöz ile bazı Gandhi sözlerine dikkati çekmek istiyorum. Çünkü ondan çok şey öğrenecek hale geldik.

Otobiyografi'nin önsözü

20. yüzyılda ortaya çıkmış en ilgi çekici şahsiyetlerden biri olan Gandhi, benim de içinde bulunduğum birçok neslin gözünde "taçsız kral" veya "silahsız savaşçı" gibi kavramlarla anılırdı. Kast sistemiyle uyuşturulmuş Hind insanını harekete geçiren ve bağımsız bir devlete kavuşturan bu entelektüel lider benzersiz bir eylem adamıdır.

Onunla ilgili pek çok yazı, kitap ve haber okuduk, ama farklı kimliği ve kişiliği üçüncü şahısların dili ve kalemiyle yeterince belirip aydınlanmadı. Bir otobiyografi olan bu kitap hayatının önemli bir kısmını kendi dilinden anlatmaktadır. O yüzden de Gandhi ile ilgili bütün çalışmalarda asıl kaynak durumundadır.

Hind kıtasının İngiliz işgali döneminde siyaset ve ticaretle uğraşan bir ailede doğup küçük yaşta evlenen Gandhi, Londra'da okuduktan sonra Bombay ve Güney Afrika'da avukatlık yaptı, İngilizlerin ırk ayrımcılığına karşı kendi toplumunun sivil ve siyasal haklarını savunurken Kongre Partisi yöneticilerinin dikkatini çekti. Afrika dönüşü onların arasına katıldı. Böylece Hindistan'ın bağımsızlığını savunan insanlar arasında bazı kavramları savunan yazıları ve tavırlarıyla hepsinin önüne geçti.

Satya (hakikat) ve Ahimsa (şiddete başvurmama) ile Satyagraha (hakikatin kavranması) kavramlarını hayatının temel meseleleri haline getiren Gandhi, bu kavramları anlatabilmek için de büyük düşünürlerden başka kendi ülkesindeki bütün dinlerle etnik kültürlerden yararlandı. Hem emperyalistlerin modernist yöntemlerine, hem de farklı Hindli toplulukların ayrılıkçı çalışmalarına karşı mücadele ederek Hindistan'ın birliğini savundu.

Gandhi bütün dünyanın ilgisini çeken ölüm oruçlarıyla ve sivil itaatsizlik kapsamındaki protesto eylemleriyle dikkati çekti. Kast sistemiyle pasifleştirilen halkının uyanışını sağladı. Böylece İngilizlerin Hindistan'ı terk etmesine zemin hazırladı.

Müslümanlarla Hinduların birlikte yaşaması için yaptığı barışçı çalışmalardaki etkili tavrına karşı olan bir Hindu'nun suikastı sonucu ölümüne kadar hep Hindistan'ın birliğini savunan Gandhi'nin dünyasını bu kitapta kendi dilinden okumak, sanırım gerçeğin kavranması için dünya çapında başarılı, iyi bir tecrübeyi öğrenmek imkânı verebilir.

"Hak'tan başka bir Tanrı'ya inanmam" diyen Gandhi, barışçı amaçları ve mücadeleci tavrıyla 21. yüzyılın insanlarına çok şey öğretecek bir şahsiyet... Onun gerçekle tecrübesini anlatan bu otobiyografi tam bir hayat hikâyesi değil, ama gerçekle tecrübesinin asıl önemli kısmını ortaya koymaktadır.

Birçok bakımdan Gandhi ile Budha'yı birbirine benzetenler olmuştur, o da Budha gibi sınıfların değişmezliğini savunan Kast sistemine karşı olmuştur. Fakat Hindistan'ın birliğini savunan Gandhi yeni bir din kurmak yerine, Hindistan'daki her inanışı benimser bir tavır almayı daha uygun bulmuş ve Hindu kültür ve inanışından hiçbir zaman kopmamıştır.

Bu kitabın İngilizce çevirisini Yeni Delhi'deki Gandhi Müzesi'ni ziyaretten sonra, bir meydandaki kitap sergisinde bulup aldım. Oradaki intibalarıma da yer veren Zügüdar adlı kitabımda anlattığım Hindistan seyahatimin bir bölümüne ait güzel hatıralardan biri olarak yıllarca elimin altında durdu.

Oğlum Emre bu kitabı benim gibi benimseyip dilimize çevirirken oldukça titiz davrandı, Gandhi'nin kendine özgü kavramlarıyla anlatmak istediklerini dilimizin imkânlarıyla ifadeye çalıştı, onun herkesi ilgilendiren temel mesajına çok önem verdi.  Hayat hikâyesi kadar Kast sistemiyle birlikte halkını uyuşturan birçok şeye karşı olan Gandhi'nin tecrübesinden herkesin öğreneceği çok şey var. Özellikle sivil, demokratik ve insan onuruna önem veren bir toplumsal hayatı özleyenler için bu kitap oldukça yararlı. Özellikle ülkemiz aydınları için çağdaş bir ışık...

Gandhi'nin sözleri

Gandhi'nin Otobiyografisine Yazdığı Giriş'ten bazı bölümleri ve onun çok yerde rastlayacağınız sözlerine de kulak vermelisiniz, çünkü bu sözler gerçekten bilgece:

"Benim yapmaya çalıştığım (otuz yıl boyunca uğraştığım ve çabaladığım) kendi kendimi tamamlama çabası. Yani Tanrı ile yüz yüze gelmek, Moksha'ya ulaşmak. Ben bu amacın yolunda olmak için yaşıyor ve hareket ediyorum. Bütün yaptıklarım, gerek konuşmalarım, gerekse yazdıklarım ve siyasî alandaki çabalarım aynı amaca ulaşmak için. Ama bana göre, bir kimse için imkânsız olmayan bir şey, hiç kimse için imkânsız değildir. Bu yüzden yaşadıklarım gizli saklı köşelerde değil, herkesin gözü önünde meydana geldi. Bunun, tecrübelerin manevî değerlerine gölge düşürdüğünü de düşünmüyorum. Bazı şeyler vardır ki, sadece kişi ile Yaratıcı arasında kalır. Benim anlatacaklarım bu türden bir şey değil, ama manevî ya da ahlâkî. Çünkü dinin temeli de ahlâktır. (.....)

"Eğer sadece akademik ilkelerimden bahsediyor olsaydım, bu otobiyografiyi yazmaya niyetlenmezdim. Ama maksadım, bu ilkelerin çeşitli tatbikini anlatmak olduğu için, yazmaya niyetlendiğim bölümlere "Hakikat ile Tecrübelerimin Hikâyesi" başlığını koydum. Bunlar, elbette ki şiddet aleyhtarlığı, erken evlenmeme ve gerçekten farklı sayılan diğer davranış ilkelerini de içerecektir. Ama benim için hakikat, diğer sayısız ilkeleri de kapsayan en büyük ve en önemli prensiptir. Bu hakikat kavramı sadece kelimede kalan bir doğruluk değildir, düşüncede de öyledir. Sadece göreceli ve kendi idrakimize göre değil, mutlak hakikat, ebedî ve ezelî ilke: Yani Tanrı'dır. (....)

"Eğer bu sayfalarda yazdığım herhangi bir şey, okuyucuya kibirli olduğum izlenimini verirse, o zaman arayışımda bir sorun olduğunu düşünmeli ve gördüklerimin bir seraptan başka bir şey olmadığını anlamalıdır. Bırakın, daha yüzlercesi benim gibi mahvolsun, yeter ki hakikat hâkim olsun.

"Umar ve dua ederim ki, kimse ilerleyen bölümlerde, yazıların içine serpiştirilmiş tavsiyelerimi bir emir telakki etmez. Anlattığım tecrübeler, her okurun gözünde kendi eğilim ve yeteneğine göre birer örnek olarak görülmelidir."

Bu girişin yazılışı 26 Kasım 1925 tarihini taşıyor. Gandhi'nin 1948 yılına kadar yaşadığı ve fanatik bir Hindu tarafından öldürüldüğü dikkate alınırsa, esasen bu otobiyografinin söz konusu hayatın tamamını anlatmadığı anlaşılır. Fakat bu otobiyografinin Gandhi ile ilgili pek kitabın çekirdeğini oluşturduğu anlaşılabilir.

Metnin çevirisinde Emre Miyasoğlu'nun ne kadar titiz davrandığını otobiyografiyi okuyanların takdir ettiğini görüyoruz. Ben ve kardeşleri bu çalışmanın en iyi şahidiyiz...

Gandhi'nin başka sözlerinden yaptığım seçmeleri de buraya alıyorum:

"Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor da uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir. / Bu dünyada öylesine aç yaşayan insanlar var ki, Tanrı onlara ancak bir somun ekmek suretinde görünebilir. / Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun. / Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız. / Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür... / Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür... Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür... / Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur.  / Sevginin olduğu yerde hayat vardır."

Mustafa Miyasoğlu-Milli Gazete

Kaynak:Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/makale/mahatma-gandhi-ve-otobiyografisi-139860.htm



Bu haber 1,299 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,955 µs