ERDOĞAN'DAN AÇILIM HAMASETİ

4 Ekim 2009 11:45 tsi
Sözde açılımla ilgili açıklama yapılacağına dair oluşturulan havayla günlerdir merakla beklenen AKP Kongresi’nde dağ fare doğurdu.

Açılım tıraşı

Beklentiler boşa çıktı.Erdoğan sır vermedi. Başbakan, AKP Kongresi’nde saatlerce konuştu ama yine hiçbir şey söylemedi!

SÖZDE açılımla ilgili açıklama yapılacağına dair oluşturulan havayla günlerdir merakla beklenen AKP Kongresi’nde dağ fare doğurdu. Bol bol konuşan başbakan Erdoğan, ‘açılım’ için yine ser verdi, sır vermedi.

Herkese tek tek selam yolladı
AÇILIMA karşı çıkan muhalefete çatmayı ihmal etmeyen Erdoğan, Türkiye’nin zenginliklerine kendince vurgu yapıp Mevlana’dan Yunus Emre’ye, Nazım Hikmet’ten bölücü örgüt yandaşı Ahmet Kaya’ya dek herkesi andı.

DTP’ye eleştiri bölümünü atladı!
BAŞBAKAN Erdoğan’ın konuşma metninde yer almasına rağmen DTP’yi eleştirdiği bölümü okumadan atlaması ise dikkati çekti. Türkiye’nin menfaatinin değişimde olduğunu savunan Erdoğan, sık sık muhalefeti suçladı.

En çok alkış Obama’ya
ASKİ Spor Salonu’ndaki kongrede Başbakan’ın dış politika filmleri gösterildi, Obama büyük alkış aldı.

* Tanıtım filmleri arasında, büyük yankı uyandıran, “One minute” krizinin yaşandığı Davos’a yer verilmedi.

* Kongre coşkuluydu. Bunda müziklerin etkisi de büyüktü. semah ezgileri çalınırken, bazıları semaha kalktı.

* Katılan siyasi parti temsilcileri teker teker anons edildi. Temcilci göndermeyen CHP’nin adı anılmadı.

Sadece Obama alkışlandı
AKP Kongresinde birbiri ardına tanıtım filmleri gösterildi. Filmlerde Başbakan’ın yurt dışı temaslarına da yer verildi. Gürcistan liderinden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’e, Erdoğan’ın Çin gezisinden, Madrid ziyaretine kadar pek çok görüntü gösterildi. Bu görüntüler sırasında sadece Başbakan’ın ABD Başkanı Obama’yla olan görüşmesi sırasında salondakiler tepki verdi. Kimisi Obama diye bağırırken, kimisi alkışlandı.

AÇILIM HAMASETİ

Günlerdir beklenen AKP kongresi dün yapıldı. Kürt açılımının içeriği konusunda açıklama yapması beklenen Başbakan Erdoğan, yine ser verdi, sır vermedi. Konuşmasında Türkiye’nin derelerine tepelerine tek tek selam gönderen Erdoğan, bol bol da şiir okudu.

Açılıma destek vermeyen muhalefete çattıktan sonra sözde Türkiye’nin zenginliklerine vurgu yapan Başbakan, Ahmet Yesevi, Hacı Bayram Veli, Mevlana ve Yunus Emre ile başladığı sözünü bölücü örgüt yandaşı Ahmet Kaya’yı anarak tamamladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunun günlerdir merakla beklediği AKP Kongresi’nde Kürt açılımının detayları hakkında bilgi vermedi. Açılımdan bahsederken bunun sadece Kürtlere ilişkin olmadığını ifade eden Erdoğan, konuşmasında memleketin derelerini tepelerini sayıp, her yöreye selam gönderirken, şiir okumayı da ihmal etmedi.  AKP’nin 3. Olağan Kongresi dün yapıldı. ASKİ Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede bir konuşma yapan sözlerine, Pınarhisar Cezaevi’ne cezasını çekmeye giderken yaşadıklarını anlatarak başladı. Bir an bile karamsarlığa kapılmadığını söyleyen Erdoğan, cezaevinde Necip Fazıl Kısakürek’in “Dua” şiirinin dizelerinin hislerine tercüman olduğunu kaydetti.

Herkesi selamladı
Vatandaşların “Bu şarkı burada bitmez” dediğini hatırlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin 81 vilayetini buradan selamlıyorum. Tüm ilçe, belde, köylerimizi; 72 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını... Bu ülkede yaşayan, bu ülkede nefes alıp veren her bir kardeşimi selamlıyorum; hanım kardeşlerimi, gençlerimizi selamlıyorum. Bugün bu demokrasi şöleninde, bu bayram atmosferinde yalnız bırakmayan, dünyanın 4 bir yanından gelen dost ve kardeş ülkelerden gelen misafirlerimizi selamlıyorum. Bugün bu salonda Anadolu var, Trakya var; Türkiye’nin 7 bölgesi var. Bu salonda Karadeniz’in coşkusu, Akdeniz’in sıcaklığı var. Bugün burada Kızılırmak, Yeşilırmak’ın Sakarya’nın, Dicle’nin, Botan’ın Seyhan’ın, Ceyhan’ın, Murat’ın, Meriç’in, Gediz’in, Menderes’in çağıltısı var. Bu muhteşem salonda Ağrı Dağı’nın Süphan’ın, Kaçkar’ın, Cudi’nin Munzır’ın, Erciyes’in, Torosların, Aladağlar’ın, Uludağ’ın ali cenaplığa var.” AKP’nin, milletin rotasından başka bir rota tanımadığını savunan Erdoğan, “Bu partiye, küçümseyerek bakan seçkinler rota çizemez” dedi.

Nazım Hikmet’siz olmaz
Başbakan Erdoğan açılımdan bahsederken bunun sadece Kürtlere ilişkin olmadığını ifade etmeye özellikle dikkat etti. Alevilerden, Rumlardan, Ermenilerden Türkiye’de öne çıkmış sanatçı ve aydınların adını teker teker andı,  bölücü terör örgütü PKK yandaşı Ahmet Kaya’yı da unutmadı. Erdoğan şunları kaydetti:  “Bu ülkenin tarihinden, Ahmet Yesevi’yi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Pir Sultan’ı, Hacı Bayram Veli’yi çıkartmaya kalkarsanız, onları görmezden gelirseniz, onları yok sayarsanız bu ülke öksüz, yetim, köksüz kalır. Yunus Emre’siz bir Türkiye dilsiz kalır. Mevlana’sız bir Türkiye ruhsuz kalır. Sabahat Akkiraz’a kulak vermeyen, dinlemeyen bir Türkiye türküsüz kalır. Tatyoz Efendi’yi yok sayan Türkiye’nin besteleri yarım kalır. Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar, bu ülke de Cem Karaca’nın hasretini çekti. ’Hoşçakalın İki Gözüm’ diyen Ahmet Kaya’ya vefa göstermeyen bir Türkiye’nin şarkıları eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif’siz bir Türkiye tahayyül edilemezse, Nazım Hikmet’siz bir Türkiye eksik sayılır. Seversiniz, sevmezsiniz, beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Ama Ahmedi Hani’siz, Bitlisli Said-i Nursi’siz bir Türkiye’nin maneviyatı noksan kalır.

CHP’ye yazılı davet
CHP’den randevu talebine daha önce olumsuz yanıt alan Başbakan Erdoğan, ”Yazılı davet isteyeceğim, verirlerse gideceğim “ diyerek CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a mesaj gönderdi. Konuşmasında muhalefete çatan Erdoğan, ” Utanmadan bizi bölücülükle suçluyorlar. Asıl bölücü sizsiniz. Gelin bu sorun alanlarını birlikte çözelim, bunları ortadan kaldıralım. Gelin üzümü beraber yiyelim. Ama derdiniz bağcıyı dövmekse benim milletim size bağcıyı dövdürmez “ dedi. Erdoğan’ın konuşma metninde yer almasına rağmen DTP’yi eleştirdiği bölümü okumaması ise dikkati çekti.

NOTLAR..  NOTLAR.. NOTLAR..  NOTLAR..

DTP’liler kongreye temsilci gönderdi
Türkiye’nin 39. partisi olarak, 14 Ağustos 2001’de siyasi hayattaki yerini alan AKP’nin kongresine DTP’liler de temsilci gönderdi. Kongrede DTP’yi Muş Milletvekili Sırrı Sakık ile DTP Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi Hatice Çoban temsil etti. İkili, İstiklal Marşı ve saygı duruşu sırasında ayağa kalktı. DTP’li Sakık, İstiklal Marşı’nı okudu. Kongreye KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu da katıldı.

CHP’den temsilci yok
Kongrede, MHP’nin de aralarında bulunduğu bazı siyasi partiler temsil edildi. Katılan siyasi parti temsilcileri teker teker anons edildi. Adı hiç geçmeyen parti ise kongreye temcilci göndermediği ortaya çıkan CHP’ydi.

Olağanüstü önlem
AKP’nin kongresinde, olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Kongreye yoğun ilgi gösteren partililer güvenlik kontrollerinden geçirilerek salona alındı. 81 ilden gelen AKP Gençlik ve Kadın Kolları üyeleri kongreye yöresel kıyafetlerle katıldı.

Mavi-beyaz hakim
ASKİ Spor Salonu, kongre konsepti olarak belirlenen “Biz Birlikte Türkiye’yiz” sloganın yazıldığı afişlerle donatıldı. Salonun dışına partililer için ikram çadırları ve 100 civarında da seyyar tuvalet kuruldu. Salonun dış cephesi de bu konsepte uygun bir şekilde düzenlenirken, salon da beyaz ve mavi renklerle süslendi.

Semah yaptılar
* Kongrede seçilen müzikte semah ezgileri, zaman zaman davul ritimleri, zaman zaman da marş melodileri yer aldı. Hatta semah ezgileri ortaya çıktığında, salonda bazı gruplar semaha başladı. Kongrede, müzisyen Özhan Eren’in AKP 3. Büyük Olağan Kongresi için bestelediği “Işık Buradan Yükselir” adlı şarkısı çalındı. Salonda, yurdun değişik yörelerine ait halk oyunları ekipleri de gösteri sundu.

Uzun ince bir yoldayım
* Kongreye damgasını vuran bir başka unsur ise hoparlörlerden yayılan ve tüm katılımcıların eşlik ettikleri Aşık Veysel’in ünlü “Uzun ince bir yoldayım” türküsü oldu.

Davos’a yer verilmedi
* Kongre tanıtım filminde Başbakan Erdoğan’ın pek çok etkinliğine yer verildi. Bunlar içinde yurt dışı ziyaretlerde vardı. Ancak büyük yankı uyandıran, “One Minute” krizinin yaşandığı Davos Krizi’ne hiç yer verilmemesi dikkat çekti.

Arınç divan başkanı
n Kongrede, yoklama ve açılışın ardından divan oluşturuldu. Delegelerin onayına sunulan önerge ile kongreyi yönetmek üzere Divan Başkanlığı’na Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç seçildi.

Açılım komisyonu
* Kongrede açılım komisyonu da oluşturuldu. Divan Başkanı Bülent Arınç, verilen bir önerge sonucu, gündeme ek madde konularak, açılımla ilgili bir komisyon kurulduğunu belirtti. Demokratik Açılım Komisyonu “, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Adana Milletvekili Ömer Çelik’ten oluşuyor.

Yeniden seçildi

Kongrede,  bin 463 delegeden bin 363’ünün oyunu alan Tayyip Erdoğan yeniden genel başkanlığa seçildi. Erdoğan, İstanbul’da IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları kapsamında gerçekleştirilen Uluslararası Finans Enstitüsü gala yemeğine katıldığı için teşekkür konuşması yapmadı.

İşte süper dönüşüm!

BAŞBAKAN Erdoğan’ın 2002’de “Kürt sorunu yoktur” sözüyle başlayıp 2005’te “-Kürtüm demeyeceksin haa!- dersen isyan başlar” demesine, oradan da ‘açılım’a dönüşen çizgisi, yazar Cezmi Yurtsever tarafından kitaplaştırıldı.

Erdoğan’ın süper dönüşümü

Başbakan Erdoğan’ın sözde Kürt sorunu konusundaki çelişkili açıklamaları kitaplara geçti. Yazar Cezmi Yurtsever, “Kökler” isimli kitabında 1993 yılından bugüne Erdoğan’ın söylemlerindeki değişimi gözler önüne serdi

1993: (RP İstanbul İl Başkanı iken) Bir taraftan bir Kürt’ün kalkıp da Türk aleyhine konuşmasını suç unsuru telakki ediyor ama bir Kürt’ün aleyhine konuştuğun zaman onu alkışlıyor. Ee bu mantık çelişkidir. Üstünlük ancak Hakk’a olan yakınlıkla ölçülür.
Müslümanım
6 Aralık 1997: (Ceza almasına neden olan Siirt konuşmasında) Bana diyorlar ki, ’Sen Rizelisin. Sen Laz’sın’Diyorum ki, ’Laz değilim.’Gittim babama sordum. Babam büyükdedesine sormuş. Molla bir zattı. Şu cevabı vermiş: “Yarın öleceğiz, Allah bize soracak: Rabbin kim, nebin kim, dinin ne? Ama bize ’kavmin nedir?’ diye sormayacak. Sana sordukları zaman ’Elhamdülillah Müslümanım de geç.”
24 Aralık 2002: (Rusya gezisinde) Türkiye’de Kürt sorunu yok. Sorun var diye inanacaksan sorun olur, yok dersen sorun ortadan kalkar. Böyle öngörü ile yaklaşırsan, sorunun içindesin demek. Bak, ’Siirt’ten evliyim, huzurluyum’diyorum. Böyle yaklaş olaya. Kürt sorunu var dersek, bu sanal sorunlar olarak ortaya çıkarılmıştır. Bizim için böyle bir sorun yok.
12 Nisan 2005: (Norveç’te) Ben Rizeliyim, eşim Siirtli. Türk değil, Arap. Biz zaten sorunları çözmüşüz. Türkiye’de bakıyorsunuz Türk Kürt ile, Azeri Gürcü ile evlidir. İkisi birbiriyle et tırnak gibi olmuştur.

Kürt sorunu yok
10 Ağustos 2005: (Aydınlara) Her soruna illa ki bir ad koymak gerekiyorsa, Kürt sorunu... Adına ister ’kökeni Kürt vatandaşlarımızın toplumsal talepleri’deyin, ister ’Güneydoğu sorunu’deyin, isterseniz ’Kürt sorunu’deyin... Sorunlar anayasal düzende, demokratik cumhuriyet sistemi içinde ve daha çok demokratikleşme yoluyla çözülmeli.

30 etnik, 1 üst kimlik
15 Ağustos 2005: (AKP’nin 4. kuruluş yıldönümü töreninde) Etnik unsurlar vardır. Kürt’ü vardır, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Arnavut’u, Boşnak’ı, Türk’ü vardır. Bunlar ülkemizde bir alt kimliktir. Bunun bir tek üst kimliği vardır; o da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.
21 Ağustos 2005’te: (İstanbul’da minibüsçülerle sohbet ederken) Ülkemizde Laz da var, Boşnak da var, Arnavut da var, Çerkez de var. 30’a yakın etnik kimlik var. Bununla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını birbirine karıştırmayalım.(Haber: Macit SOYDAN-Yeniçağ)

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=24040

 

Bu haber 452 defa okundu.