En Sıcak Konular

DEMİRÖREN'E İLK DESTEK REHA MUHTAR'DAN GELDİ

3 Ekim 2009 10:27 tsi
DEMİRÖREN'E İLK DESTEK REHA MUHTAR'DAN GELDİ Demirören,yumurtalı protesto sonrası "Camia bu olayı kınamalı ve bu makama sahip çıkmalı" demişti.Eski yöneticilerden Reha Muhtar,"Beşiktaş’ın Başkanı’na yumurta atmak, Beşiktaş’a yumurta atmak demek"tir sözleriyle makama sahip çıktı

Beşiktaş Başkanı Demirören,Sabiha Gökçen Havaalanı'nda taraftarlarca yapılan yumurtalı protesto sonrası yönetici arkadaşlarına, "Camia bu olayı kınamalı ve bu makama sahip çıkmalı. Eğer camia bizi sahiplenmezse ha ben olmuşum, ha Ahmet, ha Mehmet... Kim gelirse gelsin bu yumurtalar onlara da atılmış sayılır" demişti.

Beşiktaş'ta bir ara yöneticilik de yapan ünlü gazeteci Reha Muhtar o gece olanları anlattığı yazısında ,"Beşiktaş’ın Başkanı’na yumurta atmak, Beşiktaş’a yumurta atmak demek"tir sözleriyle makama sahip çıktı.

İşte Vatan Gazetesi'ndeki o yazı:

Saldırı anında Sabiha Gökçen Havaalanı’nda mahsur kalan kafileyle birlikteydim...

Moskova’da maç bittiğinde saatler 22.30’u gösteriyor...

Stadın içindeki kapalı protokol mekânında kimsenin ağzını bıçak açmıyor...

Başkan Yıldırım Demirören tek başına oturuyor, kafasını iki elinin arasına almış, kahrolmuş bir görüntü çiziyor...

Yarım saat, o salonda öylece oturuyor herkes...

Kimse kimseyle konuşmuyor...

Orada bulunanlar Beşiktaş’ın yöneticileri...

İstanbul Üniversitesi’nin eski Rektörü...

Spordan sorumlu eski bakan...

Meclis eski İdari Amiri...

Konak Belediye Başkanı...

Bir iki eski yönetici ve iş adamı...

İki kongre üyesi eski yönetici ve gazeteci bulunuyor...

Kimsenin birbiriyle konuşacak mecali kalmamış...

 

***


Otobüse biniliyor ve Moskova nehrini soluna alarak sessiz ve hüzünlü süren yolculuk sonunda Moskova Havaalanı’na geliyor kafile...

Havaalanında da bıçak gibi sessizlik hâkim kafilede...

Beşiktaş Başkanı Demirören’le ilginç bir ilişkimiz var...

2004 seçimlerinde bana ısrar ediyor, yönetici olayım diye...

Seçimlere beraber giriyoruz...

O, başkan seçiliyor, ben de basın sözcüsü...

Beraber çalışıyoruz...

Yedi ay kadar sonra ben Yıldırım Demirören’in yönetiminden istifa ediyorum...

Kendi gerekçelerimi söyleyerek...

Yönetimden ayrılıyorum, zaman zaman yönetimi ve Başkan’ı eleştiriyorum, ama hiçbir gün ne Beşiktaş Başkanı’na, ne eski yönetici arkadaşlarıma düşmanlık beslemiyorum...

Sonunda hepimiz Beşiktaşlıyız...

Sonunda doğru - yanlış bu kadar emeği, bu kadar parayı, bu kadar çabayı, zamanı tuttuğumuz ve gönül verdiğimiz kulübümüz için harcıyoruz...

“Akıllı adam işi değil, bu yaptığınız...” diyorlar...

“Doğru...” diyoruz ama gülüp geçiyoruz...

Çünkü renk sevgisi, kulüp aşkı, aklın ve akıllı adamın çoktan önüne geçmiştir...


***


Sanki Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray çoğumuz için hayatın gerçek anlamı...

Herkes şikâyet ediyor...

Verdiği milyonlarca dolar paraya...

Her taraftan gelen salvo eleştiriye...

Hırsızlıktan, sahtekârlığa kadar uzanan her türlü çamura, küfre ve bel altı vuruşa...

Daha iki saat önce yönetici olmayı düşenen iki ayrı arkadaşıma şöyle söylemişim:

“Bakın arkadaşlar... Ben yukarıdan aşağıya b.k akar dediğimiz Bab-ı Ali yokuşunda 30 yıldır gazetecilik yapıyorum... Beşiktaş’ta 7 ayda üzerime sıçratılmaya çalışılan çamuru 30 yılda yemedim Bab-ı Ali’de ben... Bunu bilin ona göre girin... Ama gireyim mi girmeyim mi diye soruyorsanız mutlaka girin... Beşiktaş’a hizmet edin... Bu kutsal bir hizmettir...”


***


Değer mi, hobi uğruna sevgiyle yaptığın bir iş için şerefini haysiyetini ayaklar altına almaya?..

Değiyor mu değmiyor mu bu tartışmayı bitirdikten kısa bir süre sonra bıçak gibi sessizliğin hâkim olduğu havaalanında uçağın kalkışını bekliyoruz...

Yıldırım Demirören’le karşı karşıya oturmuşum...

Hiç konuşmamış o ana kadar...

“Takım geldi mi?..” diye soruyor, “Bir an önce gidelim... Hiç sevmiyorum bu maç sonrası gece yarısı uçak yolculuklarını... Ertesi sabah gidelim diyorsun... Sonra düşünüyorsun ki millet eleştirecek hem yenildiler hem de gece orada kaldılar, öyle döndüler diye... Onun için hemen dönüyoruz işte...”


***


UEFA ihtimallerini konuşuyoruz aramızda bir süre...

Sonra takım geliyor...

Mustafa Denizli yanıma yaklaşıyor, sessiz ve kimsenin duymasını istemediği bir sesle kulağıma fısıldıyor:

“Sen hiç merak etme... Biz bunları İstanbul’da yeneriz, Almanlardan da puan alırız...”

Uçakta üç saat boyunca, yenilgiden sonra hep yaptığım gibi uyumaya çalışıyorum...

Böyledir çünkü bu yolculuklar...

Galipseniz sizden mutlusu yoktur...

Mağlupsanız, uyuyarak başka bir düzleme geçmeye uğraşırsınız...

Uçak iniyor...

Sabiha Gökçen’e varıyoruz...

Böyle durumlarda hep geç kalırım hoşçakal diyemem, valizleri almadan önce, Başkan’a gideyim bir “Allahaısmarladık diyeyim...” diyorum...

Öpüştekten sonra valizleri bekliyorum...

Kısa bir süre sonra valizler geliyor ama bir de bakıyorum ki, takım ve yöneticilerin bir kısmı, mahsur kalmış gibi bekliyorlar...

Kimse dışarı çıkamıyor...

Bir yönetici geliyor;

“Dışarıda bir grup taraftar var... Başkan’a saldırdılar... Yumurta attılar... Şimdilik çıkmıyoruz bekliyoruz...”


***


Bir arkadaş beni uyarıyor:

“Çıkma Reha Abi... Sana bir şey söylemezler ama seni gördüklerinde gazetecisin diye takıma ya da kafileye yönelik protestolarını daha da artırırlar... Sen giriş kapısından çık Reha Abi...” diyor...

Haklı buluyorum söylediklerini...

O 50 kişilik grubu yatıştırıp yatıştıramayacağımı bilmiyorum...

Beşiktaş Başkanı’na yumurta atmaya cesaret bir kişi sakinleştirilebilir mi emin değilim...

Çünkü bu takımın ya da kulübün yönetimini eleştiri değil...

Beşiktaş’ın Başkanı’na yumurta atmak, Beşiktaş’a yumurta atmak demek...

Beşiktaş Başkanı’yla aynı yönetimde değilim...

Tersine o yönetimden istifa etmiş birisiyim ben...

Ama bir sporseverim ben...

Protesto etsem de eleştirsem de istifa edip çekip gitsem de, kendi kulübümün başkanına yumurta fırlatmayı düşünebilecek bir kafayı hazmedemem ben...


***


Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın, Trabzonspor’un Başkan ve yöneticilerini tanıyorum...

Çoğu günlerim onlarla geçiyor...

Bu insanların ne yaptıklarını, nasıl yaptıklarını biliyorum...

Eleştirebilirsiniz, politikalarını beğenmeyebilirsiniz...

Ama milyon dolarlarını harcayıp, bütün zamanlarını kulüp işlerine veren, kendi işyerini ihmal eden, biraz da aklını peynir ekmekle yemiş insanlar onlar...

Kimse, bu kadar parasını, bu kadar emeğini, bu kadar çabasını, bir hobi uğruna verdikten sonra, bir de üstüne bu kadar küfür ve hakeret yemez...

Bu insanlar ne uğruna yumurtayla saldırılma noktasına geliyorlar?..

Yumurtayla saldıranlar, Beşiktaş’a, Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a bu insanlardan daha mı fazla şey verdiler?..

Ne verdiler?..

Ne verdiler ve ne uğruna insanlara hakaret etme hakkını, yumurta, domotes fırlatma gücünü kendilerinde görüyorlar...

Rüştü’yü istiyorlarmış...

Onu verin siz gidin diyorlarmış...

Bunlar hangi hakla Rüştü’yü dövmeyi düşünebiliyorlar?..

Böyle Beşiktaşlılık olmaz...

Böyle Fenerbahçelilik, Galatasaraylılık, böyle takım taraftarlığı olmaz...


***


Kimsenin ağzını bıçak açmadığı bir Şampiyonlar Ligi gecesinin sonuna gelmiştik...

İki saattir kafasını iki elinin arasına alıp hüzünlü hüzünlü düşünen adam, havaalanından evine giderayak bir de yumurta yemişti, üzerine domates fırlatılmıştı, arabası tekmelenmiş, kendisi saldırıdan zor kurtulmuştu...

Taksiye bindim...

Yaşlıca bir adamdı taksici...

Gecenin dördünde o karanlıkta beni tanımamıştı...

“Beşiktaş taraftarıymış gelenler...” dedi, “Gelmişler, saldırıyorlar... Ne saldırıyorsun kardeşim?.. Oyun bu yenmek de var yenilmek de...”

Sonra durdu, konuyu değiştirmek istercesine bana bakmadan sordu:

“Siz nereden geliyorsunuz beyefendi?..”

Utandım ve sustum...

Ömrü hayatımda Beşiktaşlı olduğumu söylemekten ilk defa imtina ettim...

Sustum...

Yenilginin değil, saldırının utancıyla, başımı öne eğdim...

“Başın öne eğilmesin...

Aldırma Kartal aldırma...” da diyemedim...

Sustum ve sindim gecenin karanlığında...

Şoför yanıt gelmediğini görünce üstelemedi...

Karanlığın içinde kaybolduk...

Reha Muhtar- Vatan

Kaynak: Vatan Gazetesi,http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Saldiri_aninda_Sabiha_Gokcen_Havaalaninda_mahsur_kalan_kafileyle_birlikteydim&tarih=03.10.2009&Newsid=262490&Categoryid=4&wid=136



Bu haber 550 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,340 µs