En Sıcak Konular

ÜLKÜ'YE ''DARBE'', ÜLKÜCÜ'YE ''İNFAZ''

24 Eylül 2009 14:16 tsi
ÜLKÜ'YE ''DARBE'', ÜLKÜCÜ'YE ''İNFAZ'' Ülkücü adanmışlığın mükafatı, "Evi yapan balta, kapının önüne bırakılır" mı olmalıydı...12 Eylül üzerine yazılmış bir kitap ve o kitap hakkında Özcan Yeniçeri'nın yaptığı yorum...

Ülküye darbe, Ülkücüye infaz 
 
12 Eylül öncesini anlatan yüzlerce kitap, roman, araştırma, program ve senaryo yazıldı. Ancak bunların tamamına yakını tek yanlıdır. Bilindiği gibi o dönemin başlıca iki önemli aktörü vardı: Birisi devrimcileri temsil ettiği -sosyal demokratlıktan Marksist/Leninist/Maoizme kadar uzanan- sol, diğeri de Türk milliyetçilerinin temsil ettiği ülkücülerdir. 12 Eylüldeki mücadele çok genel olarak bu iki taraf arasında geçmiştir. Sol cenah 12 Eylülü ve sonrasında yaşadıkları travmayı filmlerle sinemaya, romanlarla edebiyata, resim ve heykellerle de sanata aktarmışlardır. Türk milliyetçileri ise “devlettir, döver de sever de” ya da  “kol kırılır yen içerisinde” anlayışıyla, yaşadıkları ya da uğradıkları zulmü ve haksızlıkları sineye çekmişlerdir. Ülkücüler, Türk milleti aleyhine yürütülen emperyalist projelere karşı verdikleri mücadeleyi, kültürün ve sanatın konusu haline getirmemişlerdir. Bu yönü itibarıyla ülkücü hareket, destanı söylenmemiş, türküsü yazılmamış, filmi çevrilmemiş bakir bir hareket olma özelliğini hâlâ korumaktadır. Hatıra niteliğinde yazılan bazı kitaplar ve ortaya konulan savunma amaçlı söylemler, ülkücülerin o dönemde katlandığı maliyeti yansıtmaktan uzaktır.
Yavuz Selim Demirağ’ın ‘Darbe ve İnfaz’ adlı anı-belge türü sayılabilecek kitabı, yaşananların anlaşılması bakımından dikkatlice okunmayı hak eden bir çalışmadır. Kitapta anlatılanlar, yalnız dünün değil, bugünün anlaşılmasına da büyük katkı sağlayacak niteliktedir. Bu yönü itibarıyla da anlatılanlar çok önemli bir boşluğu doldurmaya adaydır. Demirağ’ın kitabının devamının geleceği konusundaki açıklamaları da sevindiricidir. 
Ülkücü adanmışlığın derecesini göstermesi bakımından kitapta anlatılan birkaç anekdota değinmek yararlı olacaktır: Mamak’ta idam için gün sayan ülkücü Ali Bülent Orkan’dan Muhsin Yazıcıoğlu’na bir not gelir: “Ağabey, benim idamım bir hafta ertelendi. Çok sevinçliyim. Sevincim dünyada bir hafta fazladan kalacağım için değil. Yeni bir Kur’an hatmini bitirmeye fırsatım olacağı içindir” diye yazmaktadır. Yılma Durak, mahkeme heyetinin yüzüne karşı “Bu avukatı reddediyorum... Biz Ülkücüyüz! Bizi ülkücülükten yargılayın”  der. Dündar Tanrıverdi, “12 Eylül ruhumuzu yok etti.../...12 Eylül darbesinin sebeplerinden birisi de Türk Milliyetçileri ile Türk milletinin sinesinden çıkan Türk Ordusu arasındaki bağı kopartmak senaryosuydu...”. Burhanettin Semerkantlı’nın “12 Eylül darbesinin olmasına önce çok sevinmiştik. Çünkü cenaze kaldırmaktan yorulmuştuk” der.
Kitapta Demirağ, yaşanan hayal kırıklıklarına da çok özel bir biçimde yer vermiş:  “Tarihin bütün safhalarında, ülkesine ve devletine hizmette kusur etmeyenlerin, araba düzlüğe çıktığında arabada olmayışının nedeni” ise “Evi yapan balta, kapının önüne bırakılır”  ata sözüyle özetlenmiş.
Kitapta anlatılan yargı ve yaşam hikâyeleri, aynı zamanda itiraflar, isnatlar, ithamlar, idealler, hayal kırıklıkları ve ibretlerin öyküsüdür. İnsan olan herkesin, insan olarak her aradığını daha çok da kendisini içinde bulacağı onlarca olay yer almış. Yalnız ülkücülerin değil aynı zamanda solcu/komünistlerin uğradıkları işkenceler de eserde geniş biçimde anlatılmıştır. Özellikle Mithat Evci’nin, İlhan Erdost’un işkenceyle öldürülmesinin trajik hikâyesi her insanım diyeni sarsacak niteliktedir. Erdost kardeşlerin dramatik hikâyesini anlatan satırlar, işkencenin ideolojisinin olmadığını göstermesi bakımından ibret vericidir.
Teşekkürler Yavuz Selim Demirağ...!

Özcan Yeniçeri-Yeniçağ

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=10171

 



Bu haber 2,217 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,588 µs